Yatırımlar tarafında da, payı küçük
olan kamunun ilk iki çeyrekteki büyümeyi
destekleme çabalarının sona erdiği görülü-
yor. İlk iki çeyrekte kamu yatırım harcama-
ları %84 ve %38 gibi gayet yüksek oranlar-
da artış gösteriyordu. Üçüncü çeyrekte bu
artış oranı sadece %9 oldu.
Yatırım tarafında asıl sevindirici du-
rum, altı çeyrek yani bir buçuk yıl sonra
özel sektör yatırım harcamalarının artma-
ya başlamasıydı. Özel yatırımlar üçüncü
çeyrekte %5,3 oranında artarak büyümeye
1 puanlık katkı yaptı. Özel sektör yatırım-
larının detayları incelendiğinde ise makine
ve teçhizat yatırımlarının üçüncü çeyrekte
%4,2 ve inşaat yatırımlarınınsa %7,5 bü-
yüdüğü görülüyor.
Dış ticaret tarafında ise %2 oranın-
da azalan ihracat ve %6 oranında artan
ithalat büyüme oranını 2,1 puan aşağıya
çekiyor. Türkiye’nin en büyük ihracat pa-
zarı olan Avrupa Birliği’nde büyümenin
beklenenden zayıf toparlanmasına rağmen
altın hariç bakıldığında, mal ihracatı üçün-
cü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine
göre %10 arttı. Böylece altın hariç ihracat
artışı %7 seviyesinde gerçekleşti. İç talep-
teki artışla birlikte altın hariç mal ithala-
tında %3,1 ile sınırlı artış görüldü.
Son olarak özetlersek, mevsimselliğe
göre düzeltilmiş büyüme verilerine bakılır-
sa, üçüncü çeyrekte büyüme temposunun
bir miktar yavaşladığı görülüyor. İlk çey-
rekte %1,5, ikinci çeyrekte %2 olan çeyrek-
ten çeyreğe büyüme oranı üçüncü çeyrekte
%0,9 oldu. Bu da yıllıklandırıldığında %3,6
civarında bir büyüme oranına karşılık geli-
yor. Dolayısıyla sene sonu itibarıyla yıllık
büyümenin %4 oranının biraz altında ol-
ması kuvvetlenen bir ihtimal.
FED’in son dönemdeki açıklamalarının
piyasalarda yarattığı belirsizliğe, döviz ku-
runun artmasına ve yurt içinde faizlerin
yükselmesine rağmen uzun dönemli ola-
rak işine bakan, yatırım planlamasını da
dünya ekonomisindeki dalgalanmalardan
mümkün olduğunca az etkilenerek sürdür-
meye çalışan bir müteşebbis kitlemiz var.
Bu büyüme, iş âleminin geleceğe güvenle
baktığını gösteriyor.
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan
üçüncü çeyrek rakamlarına göre, Türkiye ekonomisi
%4,4 büyüme gösterdi. Beklentilerin üzerinde gerçek-
leşen büyümede dikkat çeken unsur ise önceki altı çey-
rekte üst üste daralan özel sektör sabit sermaye yatırımlarının
büyümeye pozitif katkı vermeye başlaması oldu.
Bu dönemde toplam yurt içi talep büyümeye %6,5 oranında
yüksek bir katkı yaptı. Net dış talep ise altın ticaretinin ithalata
dönmesi sebebiyle büyümeye %2,1 oranında negatif katkı yapa-
rak, büyümeyi sınırlandıran bir unsur oldu. Sonuçta %4,4 gibi
yüksek bir büyüme ortaya çıktı.
Bu büyümenin dış dünyadaki olumsuz koşullara rağmen ger-
çekleşmiş olması da çok önemli. Bu tablo iş âleminin geleceğe
artık daha bir güvenle baktığını ve yatırımlarını artırmaya baş-
ladığını gösteriyor.
Dokuz aylık dönemdeyse bir önceki yılın aynı dönemine
göre büyüme hızı %4 seviyesinde gerçekleşti. Böylece Türkiye
ekonomisi 2009 yılı son çeyreğinden itibaren sürdürdüğü ke-
sintisiz büyüme sürecine 2013 yılı üçüncü çeyreğinde de devam
etmiş oldu.
Avrupa’daki durgunluk, Orta Doğu’daki siyasi belirsizlik ve
ABD Merkez Bankası’nın (FED) parasal genişlemeyi azaltacağı
yönündeki açıklamalarına rağmen Türkiye ekonomisi büyümeye
devam ediyor. Bu memnuniyet verici ve 2014’e dair umutları ar-
tırıyor.
Yılın üçüncü çeyreğinde, G-20 ülkeleri arasında en yüksek
ekonomik büyüme oranına sahip olan ülke %7,8 ile Çin oldu. En
yüksek büyüme oranına sahip olan ülkeler sıralamasında Endo-
nezya %5,6 ekonomik büyüme oranıyla ikinci, Hindistan %4,8 ile
üçüncü oldu. Türkiye ise %4,4 oranında büyüyerek, G-20 içinde
en hızlı büyüyen ülkeler arasında dördüncü sırada yer aldı.
Türkiye, yılın üçüncü çeyreğinde, Euro Bölgesi’ndeki 17 ül-
kenin tamamından daha yüksek bir ekonomik büyüme oranına
ulaştı. OECD ülkeleri içinde de Şili’nin ardından en yüksek büyü-
me oranına sahip ikinci ülke oldu.
Talep tarafına baktığımızda özel tüketimin ikinci çeyreğe
benzer bir şekilde %5,1 oranında büyüdüğünü ve özel yatırımda
da, yılın ilk yarısından farklı olarak pozitif büyüme kaydedildiği
görülüyor. Özel sektör yatırımlarının art arda altı çeyreklik da-
ralmadan sonra büyümeye geçmiş olması gelecek dönem büyüme
performansı açısından da ümit verici.
Özel tüketimde görülen artış, büyümeyi 3,1 puan yukarıya
çekti. Geçen yıl anımsanırsa özel tüketim talebi yıl boyunca orta-
lama %1 civarında daralmıştı. Bu yıl ise ilk üç çeyrekte %4,7 ora-
nında bir toparlanma temposu var. Ama gene de bu tempo daha
önceki yıllardaki toparlanmalara göre daha yavaş gerçekleşiyor.
Zaten payı küçük olan kamu tüketiminde ise yavaşlama ger-
çekleşti. İlk iki çeyrekte %7’nin üstünde büyüyen kamu tüketim
harcamaları üçüncü çeyrekte sadece %0,6 oranında arttı, yani ne-
redeyse reel olarak sabit kaldı.
EKONOMİK
FORUM
7
i