forum243 - page 7

Avrupa Merkez Bankası’nın faiz
indirimi ve uzun süreli düşük faizli
finansman politikasının yanında varlık
alımlarına gitme ihtimali oldukça dü-
şük görünüyor. Dolayısıyla Avrupa’dan
kısa vadede sermaye akımlarını canlan-
dıracak bir hamle gelmesi beklenmiyor.
ABD’den gelecek haberler de muhteme-
len ters yönlü akımları güçlendiriyor.
Tüm bu gelişmeler yılın ikinci yarı-
sında Türkiye ekonomisinde büyüme-
nin %4’ün üzerine çıkmasını güçleşti-
riyor. Veriler iç talepte canlanmanın
zayıf olduğunu, dış talebin büyümeye
katkısının da ilk çeyrek kadar güçlü
olmadığını gösteriyor. Büyüme görü-
nümünde riskler devam ediyor.
Önümüzdeki dönemde belirsizlik
algısındaki azalma, güven endeksle-
rinde gözlenen iyileşme ve Türk Li-
rası’ndaki oynaklığın düş-
mesiyle birlikte tüketim
talebinin yeniden güçlen-
mesi ve böylelikle yurt içi
talebin yeniden toparlanma
olasılığı var. Küresel ölçek-
teki ılımlı toparlanmanın ve
dünya ticaretindeki canlan-
manın etkileriyle önümüz-
deki dönemde ihracatın da
büyümeye olumlu katkısı-
nın artması öngörülüyor.
Diğer taraftan ABD ön-
cülüğünde başlayan bol likidite döne-
minin sonuna gelindi. Dünyada yeni
bir dönem başlıyor. Bol likiditenin
getirdiği rahatlıkla kolay para bulma ve
harcama günleri bitiyor. Türkiye olarak
buna hazırlıklı olmalıyız. Yıllık 3-4
civarında vasat büyümeye razı olmak
istemiyorsak, istihdam, üretim ve ta-
sarruf alanlarındaki yapısal sorunlara
çözüm bulunmamız gerekiyor.
Ü
retmek için cari açık veren, bü-
yümek için borçlanan bir ülke olarak
kalırsak, istikrarlı ve yüksek büyümeyi
başaramayız. Yeni bir büyüme modeli
için de bir dizi yapısal reforma ihti-
yaç duyuluyor. Siyasetçisi, bürokratı,
akademisyeni, iş dünyası el ele verip,
ortak akılla, doğru politikaları tasarla-
mak gerekiyor. Bu çerçevede dışarıdan
kaynak gelmesine daha az bağımlı,
devlette ve ekonomide kurumsallaş-
mayı öne çıkaran, yurt içi üretimi ve
tasarrufları çoğaltmaya yönelik yeni
bir büyüme modeli bulmamız lazım..
E
konomideki öncü göstergeler ikinci çeyrekte tüke-
tim ve yatırımlarda canlanmanın zayıf kaldığına
işaret ediyor. Altın hariç ihracat ve ithalatın benzer
oranlarda artıyor olması net ihracatın çeyreklik
büyümeye katkısını sınırlıyor. Sanayi üretimi yatay sevi-
yede seyrediyor. Tüketim ve aramalı ithalatındaki artış
temposunun düşmesi ve dayanıklı tüketimmalı imalatında
düşüşler, tüketim görünümünün de yeterince güçlü olma-
dığını gösteriyor.
Cari açık altın ithalatının azalması ile azalmaya devam
ediyor. Cari açığın milli gelire oranının ilk çeyrek sonunda
%7,5’den ikinci çeyrek sonunda %6,4’ düşmesi bekleniyor.
Altın hariç cari açık oranının ise %6,4’den %5,8’e ineceği
tahmin ediliyor. İhracat artmaya devam ediyor ancak
Avrupa’da büyümenin bir miktar yavaşlamış olması ihra-
catta artış hızını düşürüyor. İthalattaysa aylık bazda ılımlı
artışlar devam ediyor.
Dayanıksız tüketim malları üretimi bir önceki çeyrek
seviyesinin üzerinde gerçekleşirken, dayanıksız tüketim
malları ithalatı ise bir önceki çeyreğe kıyasla geriliyor. Da-
yanıklı tüketim malları üre-
timi ve ithalatıysa bir önceki
çeyrek seviyelerinin üzerinde
olduğu gözlemleniyor.
Otomobil satışları ilk
çeyrekteki sert düşüşün ar-
dından ikinci çeyrekte yatay
seyrederken, beyaz eşya sa-
tışları iki çeyrek aranın ar-
dından yeniden artış gösteri-
yor. Böylelikle ikinci çeyrekte
dayanıksız tüketim malları
talebindeki artış eğiliminin
devam ettiği, dayanıklı mal talebindeki gerilemenin de
durmuş olabileceği düşünülüyor.
Makine-teçhizat yatırımlarına ilişkin göstergeler yatı-
rımlardaki zayıf seyrin korunduğuna işaret ediyor. İnşaat
yatırım göstergeleri ise ikinci çeyrekte inşaat yatırımların-
daki artışın yavaşlayarak sürdüğünü gösteriyor.
Geçtiğimiz yıldan buyana süregelen güçlü istihdam
artışı ilk çeyrek sonunda hız kesmiş, mevsimsellikten arın-
dırılmış verilerle işsizlik oranları yatay bir seyir izlemişti.
Bu dönemde inşaat istihdamı gerilerken, sanayi istihdamı
yatay seyretmiş, tarım dışı istihdam hizmet sektörünün
katkısıyla artış gösterdi. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin ilk
göstergeler istihdam artışında ılımlı bir seyre işaret ediyor.
Irak’ta meydana gelen olayların ekonomi üzerindeki
oluşturduğu riskler halen devam ediyor. Petrol fiyatları
da Irak’a bağlı endişeler nedeniyle bir miktar arttı. Ancak
olayların Irak’ın güney bölgesine yayılmaması nedeniyle
sınırlı kaldı.
Amerika Merkez Bankası’nın (FED) izlediği iki önemli
gösterge, işsizlik oranı ve enflasyon, ABD ekonomisinde
iyileşme sinyalleri veriyor. Tahvil alımlarının Ekim ayında
sonlandırılması bekleniyor. Önümüzdeki aylarda olumlu
verilerin gelmeye devam etmesi ABD’de faiz artırımı tar-
tışmalarının süreceğini gösteriyor.
EKONOMİK
FORUM
7
i
ÜRETMEK İÇİN CARİ AÇIK VEREN,
BÜYÜMEK İÇİN BORÇLANAN
BİR ÜLKE OLARAK KALIRSAK,
İSTİKRARLI VE YÜKSEK BÜYÜMEYİ
BAŞARAMAYIZ.
YENİ BİR BÜYÜME
MODELİ İÇİN
DE BİR DİZİ YAPISAL
REFORMA İHTİYAÇ DUYULUYOR.
1,2,3,4,5,6 8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,...132
Powered by FlippingBook