forum 249 - page 7

bir seyre, inşaat yatırımlarında da toparlanmaya
işaret etmektedir. Böylelikle yılın son çeyreğinde iç
talepteki toparlanmanın ılımlı şekilde devam edeceği
tahmin edilmektedir.
Dış talep ise Avrupa ekonomisinde gözlenen
yavaşlama ve çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeler
nedeniyle zayıf seyrini sürdürmektedir. Zayıf dış
talep, ihracat büyümesini sınırlandırıcı etki yapmak-
la birlikte, ihracat büyümesinin ithalat büyümesi
üzerinde devam etmesi ekonomideki dengelenme
sürecini desteklemektedir. Ayrıca düşen petrol fiyat-
ları ithalat bedellerini azaltarak, cari dengeye olumlu
katkı vermektedir.
2015 yılında iç talebin ılımlı şekilde toparlanması,
dış talebin ise zayıf seyrini koruması beklenmekte.
Hava ve yağış koşullarına bağlı olarak, tarım katma
değerinde beklenen düzeltme büyümeyi destekle-
yecek bir faktör olacaktır. Ancak dış talep kaynaklı
olmak üzere büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler
bulunmaktadır. Bu çerçevede, 2015 yılında talep
koşullarının hem enflasyondaki düşüş sürecini hem
de dış ticaret hadlerindeki iyileşme ve makro ihtiyati
tedbirlerin katkılarıyla birlikte cari açıktaki iyileşmeyi
destekleyeceği değerlendirilmektedir
Önümüzdeki dönemde büyüme kompozisyonun
iç talep lehine değişebileceği tahmin edilmektedir.
Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa ül-
kelerinde büyümenin zayıf seyretmeye devam etmesi
ve çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeler sonucunda
dış talepte yaşanan zayıflama ihracat büyümesini
sınırlandırıcı etki yapmaktadır. İç talepte ise finansal
koşullardaki iyileşme ve petrol fiyatlarındaki düşüşün
yarattığı gelir etkisiyle bir miktar toparlanma olacağı
öngörülmektedir.
Özetle, dış talep zayıf seyrini korurken iç talep
büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Büyüme
kompozisyonundaki bu değişim, enerji dışı cari açığı
bir miktar artırabilecek olsa da, enerji ticareti denge-
sindeki iyileşmeye bağlı olarak cari açığın azalmaya
devam edeceği öngörülmektedir.
Önümüzdeki dönemde, iktisadi faaliyete dair
aşağı yönlü riskler önemini korumaktadır. Küresel
finans piyasalarında oynaklığın devam etmesi ve
güven endekslerindeki zayıf seyir özel kesim nihai
talebinin büyümeye yaptığı katkıyı sınırlayabilecektir.
Küresel büyüme oranlarının önemli oranda gerileme-
si durumunda emtia fiyatlarında yaşanacak düşüşler
enflasyonu azaltıcı etki yapacak, fakat aynı zamanda
yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde olumsuz etkiler
gözlenebilecektir.
Açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçiril-
mesi, büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabile-
cektir. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf
açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik is-
tikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma
faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak
toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır.
E
konominin durumuna ilişkin önemli tespit ve değerlen-
dirmelerin yapıldığı Merkez Bankası Enflasyon Raporu
açıklandı. Rapor’da yer alan görüşler özetle şu şekilde
ifade edilebilir.
2014 yılının dördüncü çeyreğinde, küresel para politikala-
rındaki ayrışmaların devam etmesi ve normalleşme sürecine
dair belirsizliklerin sürmesi sonucunda finans piyasalarında
oynaklık artışları gözlendi. Bu çerçevede gelişmekte olan ül-
kelere yönelik portföy akımları dalgalı seyir izledi ve bu ülke
kurlarında oynaklıkları artırdı.
Küresel iktisadi faaliyet görünümünün bozulmaya devam
etmesinin ve daha çok arz yönlü faktörlerin etkisiyle petrol
fiyatlarında sert düşüşler yaşandı. Bu gelişmeler sonucunda,
özellikle enerji ihracatçısı gelişmekte olan ülkelerde önemli
dalgalanmalar oldu. Para politikası belirsizlikleri, iktisadi faa-
liyetteki yavaşlama ve petrol fiyatlarından kaynaklı gelişmekte
olan ülke risk primleri dalgalı bir seyir izledi.
Küresel piyasalarda yaşanan oynaklık artışının etkileri
Türkiye ekonomisinde de görüldü ve risk primi göstergeleri
ile kurlarda dalgalanmalar yaşandı. Petrol başta olmak üzere
emtia fiyatlarında yaşanan düşüşün temelde enflasyon ve
dış denge açısından ekonomiyi olumlu etkilemesi ayrıca para
politikasındaki sıkı duruş küresel oynaklıkların Türkiye’ye
olumsuz yansımalarını sınırlandıran faktörlerdi.
2014 yılının ilk çeyreğinden sonra yıllık büyümede bir
miktar ivme kaybı yaşandı. Bu yavaşlamada, olumsuz hava ko-
şulları nedeniyle gerileyen tarım hasılasının yanı sıra jeopolitik
gelişmelerden dolayı ihracatta gözlenen yavaşlama etkili oldu.
Son çeyreğe dair göstergeler, dış talebin zayıf seyri ne-
deniyle yıllık büyümenin ılımlı seyretmeye devam ettiğini
göstermekte. 2015 yılında iç talebin daha fazla katkı vermeye
başlamasıyla birlikte büyüme oranında kademeli artışlar bek-
lenmektedir. Para politikasındaki sıkı duruşun ve alınanmakro
ihtiyati önlemlerin olumlu etkisi 2014 yılı son çeyreğinde de
devam etti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
tarafından yürürlüğe konulan uygulamaların da katkısıyla
tüketici kredileri geçmiş yıllara kıyasla daha yavaş büyürken,
ticari krediler daha yüksek oranda bir artış sergilemektedir.
Kredilerin bileşimi arzu edilen yönde ilerlemeye devam etmek-
te. Kredilerdeki bu görünüm bir yandan orta vadeli enflasyon
baskılarını sınırlarken diğer yandan da, cari dengedeki düzel-
meyi desteklemektedir.
Gıda grubu enflasyona en yüksek katkı yapan bileşen
olmaya devam etmiştir. Temel mal grubunda yıllık enflasyon
sınırlı bir oranda gerilerken, ana eğilimde yılın ikinci çeyreğin-
den itibaren kaydedilen iyileşme duraklamıştır. Buna karşılık
petrol fiyatlarındaki düşüşlerin akaryakıt ile bağlantısı güçlü
hizmet grupları üzerindeki etkileri belirgin biçimde hissedilmiş
ve hizmet enflasyonu ana eğiliminde kayda değer bir iyileşme
görülmüştür. Düşen petrol fiyatları kaynaklı olumlu maliyet
gelişmeleri aynı zamanda çekirdek enflasyon eğilimindeki
iyileşmeye katkı yapmaktadır.
Sanayi üretiminin yılın son çeyreğinde dönemlik bazda aza-
labileceği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte 2014 yılının
son çeyreğine dair veriler tüketim talebinin bir önceki çeyreğe
göre artış gösterdiğine, makine-teçhizat yatırımlarında ılımlı
EKONOMİK
FORUM
7
i
1,2,3,4,5,6 8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,...132
Powered by FlippingBook