forum 246 - page 68

kavuşması için oldukça önem taşıyor.
2050 hedeflerine yönelik “ara dönem
strateji belgesi”:
Bilindiği gibi, AB’nin 2050
hedefleri (emisyonlarda %80-95 oranında
azaltım hedefi) bağlayıcılığını sürdürüyor.
Ancak bu hedeflere ulaşılması için, 2020
hedeflerinin de üzerinde çıkartılmış bir
revizyon çalışmasına ihtiyaç her geçen gün
artmaktaydı. 2030 Paketi, 2050 hedefine
ulaşılması için “ara dönem” strateji paketi
olarak görülüyor.
BMTaraflarKonferansı öncesi, “küre-
sel mesajın tamamlanması”:
Bilindiği gibi,
2015 yılı sonunda Paris’te imzalanması bek-
lenen ve 2020 sonrası dönemi şekillendire-
cek bağlayıcı bir iklim değişikliği anlaşması
taslağının, bu yılsonunda Peru’nun başkenti
Lima’da gerçekleştirilecek BM Taraflar Kon-
feransı’nda onaylanması bekleniyor. 2030
paketinin onaylanması, Konferans öncesin-
de AB’nin küresel mesajının tamamlanması
açısından da önemli hale geliyor.
PAKETİN“TÜRKİYE” İÇİN ÖNEMİ
AB hedeflerine “paralel bir çerçeve”:
AB’de düşük karbonlu ekonomi modeli,
her politika alanında önceliğini korumakla
beraber, özellikle AB ETS reformlarının ve
AB’nin orta ve uzun vadeli iklim ve enerji
politikası hedeflerinin Türkiye tarafından
takip edilmesi, Türkiye’nin AB’ye katılım
müzakerelerinin en önemli başlıklarından
biri olan Çevre faslına uyumunu hızlan-
dırabilir.
“Ulusal emisyon azaltım hedefimiz
şart”:
Türkiye’nin uzun vadede sayısallaş-
tırılmış sera gazı emisyon azaltım hedefi
henüz açıklanmamıştır. Bu konu, özellik-
le Avrupa Komisyonu tarafından hazırla-
nan İlerleme Raporu kapsamında sunulan
önemli eksikliklerden biri olarak belirtil-
meye devam ediyor. Öte yandan, Peru’da
gerçekleşecek BM Konferansı öncesinde ve
Paris’te imzalanması planlanan anlaşma
öncesinde, Türkiye tarafından açıklanacak
ulusal emisyon azaltım hedefi, Türkiye’nin
AB’ye katılım müzakereleri ve uluslararası
müzakere ortamında aktif ülke profilini
sergilemesi açısından kaçınılmaz bir fırsat
sunuyor. Nitekim 17 Mayıs 2014 tarihinde
Resmi Gazete’de yenilenmiş haliyle e yayım-
lanan 29003 sayılı “Sera Gazlarının Takibi
Hakkında Yönetmelik” dâhilinde uyum çalış-
malarına hız verilmesi, Türkiye’nin konuya
yönelik çabalarını gösteriyor.
“Ulusal karbon piyasası” hazırlıkları:
Türkiye’de ulusal karbon piyasasının kurul-
ması çalışmaları, “hazırlık” çalışmaları kap-
samında tüm hızıyla sürdürülüyor. Gönüllü Karbon Piyasası’na
yönelik projeler yürütülmekte olup, piyasa mekanizmalarının
Türkiye’de uygulanmasını kolaylaştıracak Dünya Bankası ile
imzalanan Karbon Piyasasına Hazırlık Ortaklığı Programı (PMR)
kapsamında önemli çalışmalar yapılıyor. Hâlihazırda yürütülen
bu çalışmaların “uygulama” alanında etkin sonuç alınmasını ve
bu konunun AB’nin iklim değişikliği politikasının can damarı
olan yeni AB ETS ile uyumlu bir konumda devam ettirilmesi
önem kazanıyor.
Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre, gönül-
lü karbon ticareti kapsamında 308 projeyle toplamda 20 milyon
ton karbondioksite eşdeğer oranda emisyon azaltımı sağlandığı
görülüyor. AB genelinde 2013 yılında toplam emisyon oranı ise
1895 milyon ton olarak kayıtlarda belirtiliyor. Emisyon oranla-
rındaki bu fark, 28 üyeli AB’ye ait olmakla beraber, üzerinde du-
rulması gereken önemli noktalardan biri de, emisyon değerlerinin
“artış hızının” Türkiye’de ekonomik büyümeyle doğru orantılı
seyri oluyor. Nitekim Türkiye’nin 2010 yılında hesaplanan emis-
yon envanteri 401,9 milyon ton iken; 2012 yılında bu miktar
439,9 milyon tona yükseldiği gözlemleniyor (Nisan 2014, TÜİK).
68
EKONOMİK
FORUM
AVRUPA BİRLİĞİ
1...,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67 69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,...132
Powered by FlippingBook