EKONOMİK
FORUM
11
i
lişme eksenlerini ve ana sektörleri kapsıyor.
Bakanlık ve kurum bütçelerinin hazır-
lanmasında, idari ve yasal düzenlemelerin
gerçekleştirilmesinde, kurumların karar
alma ile uygulama süreçlerinde OVP’nin
amaçları, öncelikleri esas alınıyor.
Dinamik bir yapı arz eden ve üç yıllık
perspektife sahip olan OVP’ler, yıllık uy-
gulamaların sonuçları ve genel şartlardaki
değişmeler dikkate alınarak, her yıl yenile-
niyor. Bu kapsamda, OVP uygulamalarıyla
Program’ı etkileyebilecek dışsal gelişmeler
etkili bir şekilde izlenerek değerlendirili-
yor. Program’da yer alan amaç ve öncelik-
ler bakımından uygulamanın izlenmesi,
değerlendirilmesi ve Bakanlar Kurulu’na
bilgi sunulmasından Kalkınma Bakanlığı
sorumlu oluyor.
YENİ OVP’NİN ÖNCELİĞİ
ENFLASYONLA MÜCADELE
Türkiye ekonomisi için önem taşıyan
2015-2017 dönemini kapsayan yeni OVP
8 Ekim 2014 tarihinde kamuoyuna açık-
lanarak uygulamaya girdi. OVP’nin geçmiş
dönemlerden en önemli farklılığı ise birinci
önceliğini enflasyonla mücadeleye vermesi.
Bilindiği gibi Türkiye tasarruf açığı çe-
kiyor. Yani Türkiye ekonomisindeki tasar-
ruflar toplamı ekonomide gerçekleşen ya-
tırım düzeyinden düşük kalıyor. Oluşan bu
farklar dışarıdan borçlanılmakta, bu durumda cari açık sorunu
karşımıza çıkarıyor. Bu noktada ekonomi yönetiminin tasarruf-
ları kademeli olarak artırarak, ılımlı sayılabilecek bir ekonomik
büyüme oranıyla cari açık düzeyini 2015-2017 yılları arasında
Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) düzeyinin %5,4-5,2 bandına
oturtmayı planladığı görülüyor. Dolayısıyla cari işlemler açığını
düşürmek yeni OVP’nin öncelikleri arasında yer alıyor.
Maliye politikasında geçmiş dönemlerde olduğu gibi, di-
siplinli ve kurallı işleyişin devam ettirilmesi, bu şekilde para
politikasının destekleneceği ifade edilen yeni OVP’de, enflasyon
oranının düşme eğilimine girmesi ve büyüme oranının artarak
devam etmesi gerekliliği birlikte ele alınıyor.
OVP’de büyüme rakamlarının aşağı yönlü revize edilmesinin
gerekçesi olarak küresel ekonomik konjonktür ve Türkiye’nin
karşı karşıya kaldığı jeopolitik riskler gösteriliyor.
2008 küresel ekonomik krizini en derinden hisseden Euro Böl-
gesi’ndeki toparlanmanın yavaş ilerlemesi, Türkiye’nin büyümesine
kaynaklık eden ihracat rakamlarının artmasına rağmen istenilen
düzeyde olmaması, Irak ve Suriye topraklarında yaşanan kaosun bu
bölgelerle ticari ilişkileri etkilemesi ve ABD ekonomisinde görülen
iyileşmenin para politikasında sıkılaştırmaya sebep olması, Türkiye
ekonomisinde 2014 yılı için büyüme rakamının%3,3 olarak tahmin
edilmesinde önemli rol oynuyor. OVP’de dünya ticaret hacminin
yavaş büyümesi, GSYH oranını etkileyeceği dikkate alınıyor.
Enflasyonu düşürmek, büyüme oranlarının artarak pozitif
sürecinin devam etmesini sağlamak ve cari açığı azaltmak olarak
belirlenen üç hedefin gerçekleşebilmesi için yapılması gerekenler
OVP’de ayrıntılı bir şekilde açıklanıyor. Makroekonomik ve finan-
sal görünümünün devamı için özel ve kamu kesimlerinin izleye-
ceği yöntem hakkında genel bir ön değerlendirme sunuluyor. Bu
bağlamda sanayi sektöründe üretim verimliliğini artırmak, gelir
KAPAK
Verimlilik artışı ve sanayileşmenin
hızlandırılması yoluyla
ihracata dayalı, özel sektör öncülüğünde, rekabetçi üretim
yapısının geliştirilmesi
İSTİKRARLI ve YÜKSEK
BÜYÜME
ORTA VADELİ PROGRAM’IN BÜYÜME STRATEJİSİ
Makroekonomik
İstikrar
Beşeri Sermaye
ve İşgücü
Piyasası
Fiziki
Altyapı
Teknoloji ve
Yenilik
Kurumsal
Kalite