EKONOMİK
FORUM
25
i
Tüm dünyada yetersiz altyapıdan dolayı yılda 3 trilyon dolar-
lık bir ekonomik büyüme kaybı yaşandığına işaret eden Şahenk,
yatırım ihtiyaçları ile mevcut kamu fonları arasında 500 milyar
dolar yıllık açık bulunduğunu söyledi.
Türkiye’nin 2001 yılından bu yana gerçekleştirdiği yapısal
reformlarla sağlanan güvenilirliğe değinen Şahenk, sağlam, güç-
lü, iyi sermayelendirilmiş ve iyi disipline edilmiş bir bankacılık
sektörünün de buna katkıda bulunduğunu dile getirdi.
Şahenk, bazı ülkelerde çözümün bankacılık sorunlarının
üstesinden gelinmesinde yattığını vurgulayarak, “Bu sorunlar
çözülmeli ki sistemdeki para yatırımlara aktarılsın. Bu anlamda
küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Bu, tüm dünyada cesur ve
sağlam bir iş birliğiyle aşılabilir. Uluslararası finans ve bankacılık
konusunda yapılması gerekenler var. Sermaye piyasalarını güç-
lendirmemiz lazım. Kullanabileceğimiz, bizi bekleyen çok fazla
yatırım aracı var” diye konuştu.
Türkiye’deki yerel bankaların oluşturduğu güvenle ülkeye
daha fazla uluslararası bankanın geldiğini anlatan Şahenk, “Dün-
ya genelinde güvenilebilir ve finanse edilebilir projelerin mutlaka
yaratılması gerekiyor. Para var ama açıklık olmalı. İnsanların
yatırım yapabileceğini anlaması lazım” dedi.
Ferit Şahenk, B20 Altyapı ve Yatırımlar Görev Gücü olarak
bu alanlara ilişkin doğru teşhisler koymaya çalışacaklarını,
başarı hikâyelerine bakacaklarını, ülke ülke eksik olanları ince-
leyeceklerini ve uzun dönemli finansmanı altyapı yatırımlarıyla
eşleştireceklerini sözlerine ekledi.
G20-B20 ETKİLEŞİMİ NASIL GELİŞTİRİLEBİLİR?
“G20-B20 etkileşimi nasıl geliştirilebilir?” konusu da prog-
ram kapsamında düzenlenen bir başka oturumda ele alındı.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin yaptığı
konuşmada, sermaye yeterliliği kadar sermayenin kalitesinin ve
niteliğinin geliştirilmesinin önemine dikkati çekti. Büyümenin
finansmanı konusunda dünyadaki pek çok büyük bankanın ken-
di sanayilerini geliştirmek yerine merkez bankalarının sermaye
yeterliliği şartına odaklandığını belirten Özyeğin, burada önemli
bir mekanizma oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Özyeğin, düzenleyicilerin birkaç yıl içinde fikirlerini değiş-
tirmeyeceğini dile getirerek, “Burada önemli olan şey, bankalara
teşvik verilmesi. Siyasi olarak da bunun mümkün olduğunu
düşünüyorum. Tabi ki siyasetçiler iş yaratmak istiyor ancak
hükümet fonları olmadan, bütçe sıkıntısı
yaşamadan bunu yapmak istiyorlar. Öyle
bir mekanizma oluşturulmalı ki, bankalara
teşvikler verilsin ve onlar teşvik edilerek
daha fazla iş oluşturan segmentlere kredi
vermeye başlasınlar. Bunlar da KOBİ’ler”
diye konuştu.
Özyeğin, KOBİ’lerde büyük şirketlere
kıyasla daha fazla büyüme fırsatı olduğu-
nu ancak bankaların KOBİ’lere finansman
sağlamasının kolay olmadığını söyledi. Bu-
rada riskin kontrolünün önemine dikkat
çeken Özyeğin, “Bu krediler daha riskli ama
daha az sermaye yeterlilik oranı isteyerek,
daha az yedek gerekliliği talep ederek bunu
teşvik etmeleri lazım. Bankalar da sonuç-
ta kendi karlarını artırmak için çalışıyor.
Merkez bankalarının, büyük şirketler ye-
rine KOBİ’lere daha fazla kredi verilmesini
teşvik etmesi lazım” görüşünü de paylaştı.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) adına
oturuma katılan Murat Sönmez ise konuş-
masında kamu özel sektör ortaklığından
söz etti. “Önemli olan sürdürülebilir büyü-
menin sağlanması. Kamu özel ortaklığını
hep destekliyoruz” diyen Sönmez, üç bo-
yutlu printer gelişiminin çok şeyi değiştire-
bileceği örneğini vererek, bu tür teknolojik
gelişmelerin insanların durumunu iyileştir-
mek için çok önemli olduğunu anlattı.
Siemens’i temsilen katılan Sabine Zin-
dera konuşmasında yolsuzlukla mücadele
için ittifakların kurulmasının öneminden,
SMEs and EntrepreneurshipGörev Gücü
adına konuşan Melih Yurter ise KOBİ’lerin
gücünden söz etti. Yurter, “KOBİ’ler ilk
kez böyle bir organizasyonun parçası oldu.
Büyük firmaların kendi lobileri var ama
KOBİ’lerin böyle bir gücü yoktu. Onun için
B20’deki KOBİ gücü çok önemli. KOBİ’ler
ekonomik büyümeye çok büyü bir katkıda
buluyor” dedi.
BIAC adına oturumda bir konuşma
yapan Bernand Welschke de “KOBİ’lerin
istihdam ve büyüme için ne kadar önemli
olduğunu biliyoruz ama KOBİ’lerin büyük
şirketlerden ayrı tutulması çok yüzeysel
olacaktır” dedi. Welschke, BIAC olarak elle-
rinden gelen katkıyı yapacaklarını ifade etti.
McKinsey Global Institute adına katılan
Eric Labaye ise G20 ile B20’nin gündemleri-
ni uyumlaştırmak gerektiği üzerinde durdu.
Oturumların ardından B20 Türkiye Yü-
rütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu çok başarılı toplantılar
gerçekleştirdiklerini belirterek, katılımcıla-
ra teşekkür etti.
m
FİBA Holding
YönetimKurulu
Başkanı Hüsnü
Özyeğin,“Merkez
bankalarının, büyük
şirketler yerine
KOBİ’lere daha fazla
kredi verilmesini
teşvik etmeli”dedi.