EKONOMİK
FORUM
47
i
alınması, lekelerin temizlenmesi, hemanjiyomdenilen damar ben-
lerinin silinmesi gibi daha pek çok hastalık tedavisinde ve kozmetik
amaçlarla farklı lazer tipleri kullanılıyor. Lazerlerin toplumda
bilinir olmasını sağlayan en önemli kullanım amacı istenmeyen
tüylerin temizlenmesi yani epilasyon.
Lazere karşı toplumda oluşmuş önyargıya ilişkin neler
söyleyebilirsiniz?
Lazerler, bu kadar çok konuda fayda sağlamasına rağmen top-
lumda pek çok insanda bir tedirginlik oluşturuyor. Lazerin adı bile
bir grup insanda endişe uyandırıyor. Oysa lazerler tedavi amacıyla
üretildi, dolayısıyla doktorlara kolay ve hızlı tedavi edebilme şansı
sağladı. Böylece hastalara daha etkili ve yüksek oranda başarılı
tedaviler uygulandı. Elbette deri üzerine yapılacak herhangi bir
tedavide yan etki olasılığının sıfır olması mümkün değil. Ancak deri
üzerinde uygulanacak tüm tedavilerin olası yan etkileri detaylıca
saptandı ve raporlandı. Dermatolojik lazer tedavilerinde de yine
tüm olası yan etkiler detaylarıyla saptandı ve raporlandı.
Lazerde oluşabilecek yan etkilerden bahseder misiniz?
Dermatolojik lazer tedavilerinin en çok görülen ortak yan
etkileri skar yani yara izi ve pigmentasyon yani deri rengi değişik-
likleri. En çok bildirilen yan etki ise kahverengi leke olarak görülen
hiperpigmentasyon. Nadiren de beyazımsı leke olarak görülen
hipopigmentasyon gözlenebilir. Bu yan etki daha çok koyu renkli
deri rengine sahip kişilerde veya lazer uygulamasından sonra gü-
neşe çıkan yani ultraviyole ışını gören kişilerde gözlenir. İkinci en
sık rastlanan yan etki yanık oluşması durumudur. Ancak bu yan
etki daha çok hatalı uygulama olarak tariflenen kötü bir lazer veya
bilinçsiz bir kullanıcı tarafındanmeydana gelir. Eğer yanık oluşursa
deride kalıcı yanık izleri, skarlar, renk değişimleri, kahverengi veya
beyazımsı lekeler oluşabilir. Bunların dışında dikkate değer önemli
başka bir yan etki görülme olasılığı çok düşüktür.
Toplumda yaygın olarak lazer ışınlarının kanserojen
olduğuna dair bir düşünce var? Bu konuyla ilgili doğru
bilgileri sizden alabilir miyiz?
Lazerle ilgili hastaların çok sık sorguladıkları üç ana sorumevcut.
Hemen hemen tüm hastaların biz dermatologlara ilk sorusu “Lazer
ışığı kanserojen bir ışık mıdır?” oluyor. Dermatolojide kullandığımız
tüm lazer ışınları ışık demetinin görünen ışığa yakın bölümdeki
kanser oluşturma potansiyeli olmayan alanlardaki ışınlardır. Yani
daha açık anlatmak gerekirse lazer ışınları kanserojen ışınlar değil-
dir. Konuyu çok daha iyi özetleyecek bir örnek vermek gerekirse;
bronzlaşmak için güneşte uzun süre kalınırsa ultraviyole ışınlarından
etkilenip kanser olunabilir, ancak günlerce
hatta haftalarca lazer ışığı alınsa dahi kişinin
cilt kanseri olması mümkün değildir.
Bu konuda diğer merak edilen
sorular neler?
Hastalardan bu konuda ikinci soru olarak
“Koltuk altına lazer uygulaması yapılırsa lenf
bezlerime zarar gelir mi?” sorusu geliyor.
Kullandığımız lazer ışığı derinin sadece üst
tabakalarına etki edip kıl kökü hizasının he-
men altında etkinliği biter. Dolayısıyla lenf
bezlerine kadar inip onları etkilemesi müm-
kün olmaz. Lazerler renk duyarlı cihazlardır.
Lenf bezleri ise renkli olmadıklarından lazer
ışınları o bölgeye kadar inmeyi başarsalar
dahi bölgede emilmediklerinden herhangi bir
zarar veremez. Sıkça sorulan bir diğer soru
da; “Genital bölgeye, yani kasık bölgesine la-
zer uygulaması zarar verir mi? Doğurganlığa
zarar gelir mi?” Az önce bahsettiğimgibi lazer
ışığının deriyi geçip bütün dokular boyunca
ilerleyip kadınlık organlarına ulaşabilmesi
imkânsız. Bu durum ihtimal dâhilinde olma-
dığı için böyle bir yan etkisi de olamaz. La-
zerler de tıpkı ilaçlar veya diğer tıbbi cihazlar
gibi insanlığa yararlı olması amacıyla üretildi.
Dolayısıyla lazerlerin doğru zamanda ve uy-
gun dozlarda hasta üzerinde kullanımları her
zaman iyi sonuçlar doğurur.
k
Özel TOBB
ETÜ Hastanesi
Dermatoloji Uzmanı
Dr. Murat BAYKIR
SAĞLIK