GÖSTERGELER
114
EKONOMİK
FORUM
rın payı %62, euro cinsi olanların %30, TL cinsi
olanların %6 düzeyinde.
Dolar, euro ve TL’ye karşı şubat vemartta da
değer kazanmaya devamettiği için, kur farkı kay-
naklı borç gerilemesini bu aylarda da göreceğiz.
Euro/dolar paritesi ocak ayı sonunda 1.13
düzeyindeydi. Şubat sonu da 1.12 ile hemen
hemen aynı düzeyde geçildi. Yani en azından
şubat sonu itibarıyla kur kaynaklı az da olsa bir
gerileme kesinleşmiş durumda.
Şubat sonuna ilişkin gerileme TL bazlı borç-
lar açısından da kesin. Ocak sonunda 2.40 olan
dolar/TL kuru, şubat sonunda 2.51’e çıktı.
Yani özel sektörün dış borcunda en azından
kâğıt üstünde olumlu gelişmeler var, borç gerili-
yor. Ne var ki, gerçekte bir gerileme yaşanmadığı,
bunun sanal bir hareket olduğu da ortada.
Yani 3 milyar doları kısa vadelilerden, 4 milyar
doları da uzun vadelilerden kaynaklanmak üzere
özel sektörün borcunda bir ayda 7milyar dolarlık
bir kur farkı gerilemesi söz konusu olmuş.
Buna göre, özel sektörün dış borcunun, kur
farkından dolayı ocak ayında normalde 7milyar
dolar azalması gerekiyordu. Oysa azalma, daha
önce de belirttik, 2.5 milyar dolarda kaldı. Bir
başka ifadeyle ocak ayında özel sektörün toplam
dış borcu azalmadı, aksine 4.5 milyar dolarlık
bir artış gösterdi.
GERİLEME SÜRECEK
Ocak sonu itibarıyla kısa vadeli toplam dış
borcun (133milyar dolar)%55’ini dolar,%29’unu
euro, %14’ünü de TL cinsi borçlar oluşturuyor.
Uzun vadeli dış borçta ise dolar cinsi olanla-
SANAYİ ÜRETİMİ:
20
15
10
5
0
-5
2011
2012
2,59
19,08
2,21
7,57
-2,32
2013
2014
2015
Ocak aylarındaki sanayi üretimi nasıl değişti? (%)
Doğrusu 2015 yılına temel göstergeler
açısından pek de iyi bir başlangıç yaptığımız
söylenemez. Enflasyonu ocak ayında %1’in
altında bekliyorduk, gerçekleşme %1.10’la
bir anlamda hayal kırıklığı yaratan düzeyde
geldi. Şubatta, geçen yılki düzey aşıldı ve
artış %0.71 oldu.
Ocak ayındaki tüketim, reel olarak bir
önceki aya göre %6,4, 2014’ün aynı ayına
göre %3,1 geriledi. Yani Türk halkı ocak
ayında reel olarak daha az tüketim yaptı.
Geçen yılsonunda 2.82 olan euro, dalgalı
bir seyir izledi ve pek değişmedi. Dolar ise
2014’ü 2.32’den kapattıktan sonra bir ara
2.65’e yaklaştı. Dolar daha sonra, önce Mer-
kez Bankası’nın aldığı bazı önlemler ve Para
Politikası Kurulu’nun mart toplantısında faizi
indirmemesi ve FED’in hızlı bir faiz artışına
gitmeyeceğinin anlaşılmasıyla yeniden 2.60’ın
altına indi. Ancak dolarda yine de geçen yıl-
sonuna göre belirgin bir artış var.
Geçen yıl ocak ayında 19.3 milyar dolar
olan ithalat, bu yıl 16.6 milyara indi. Bu ge-
rileme ağırlıkla enerji faturasındaki hafif-
lemeden kaynaklandı. Ancak, kur artışıyla
tırmanışa geçeceği ileri sürülen ihracatta da
çok az da olsa düşüş yaşandı. İhracat, 12.4
milyar dolardan 12.3 milyar dolara geriledi.
Yeni yılın belki de en olumsuz göstergesi
sanayi üretimindeki düşüş oldu. Sanayi üre-
timi yıla çok kötü bir başlangıç yaptı. TÜİK’in
2010 bazlı yeni serisine göre ocak ayları iti-
barıyla bir önceki yıla kıyasla ilk kez gerileme
yaşandı. Herhangi bir arındırma işlemine tabi
tutulmamış endekse göre, ocak ayındaki sana-
yi üretimi geçen yılın aynı ayındaki üretimin
% 2,3 altında kaldı.
Biraz önce de belirttik, %2,3 herhangi bir
arındırma işlemine konu olmayan endeksle
bulunan oran. Ancak, arındırılmış endeks-
lerin ortaya koyduğu tablo da parlak değil.
Takvim etkisinden arındırılmış endekse göre
ocak ayındaki sanayi üretimi geçen yılın %2,2
altında kaldı. Üretim, takvim ve mevsim et-
kisinden arındırılmış endekse göre ise ocak
ayında aralık ayına göre %1,4 azaldı.
Sanayi üretiminin GSYH’nın yaklaşık
dörtte birini oluşturduğu dikkate alınırsa,
bu oranlar gerçekten can sıkıcı.