EKONOMİK
FORUM
67
i
ARAŞTIRMA
sınırlı da olsa ilerleme sağlayacağı belirtiliyor.
Raporda balıkçılık ile ilgili vurgu da dikkat çekiyor. Dünya ba-
lıkçılık üretiminin başlıca itici gücünü gelişmekte olan ülkelerde
balık çiftçiliğindeki artışların oluşturacağı öngörülen raporda,
güçlü talep koşullarında yüksek maliyetlerin devam etmesi, balık
fiyatlarını tarihsel ortalamalarının epey üzerinde tutarak, önü-
müzdeki 10 yılda tüketim artışını aşağı çekeceği tahmin ediliyor.
Buna ilave olarak üretimin artışının esas itibariyle Asya ve Latin
Amerika’daki gelişmekte olan ülkelerden geleceği belirtiliyor.
Dünya genelinde balıkçılık ürünlerinin 2024 yılına kadar %20
artacağı, kültür balıkçılığı sektörünün tüm kıtalarda değişik hız-
larla büyüyeceği ifade edilen raporda, bu büyüme oranı Türkiye
için %77 olarak açıklanıyor.
Raporda, pamuk bezi fiyatlarının Çin‘deki çok büyük stok-
lar yüzünden kısa dönemde bastırıldığı, fiyatların daha sonra
normale seviyeye döneceği 2024’e kadar 2012-2014 yılları
arasındaki fiyatın altına düşeceği değerlendirmesi yapılıyor.
ASYA VE AFRİKA TALEP ARTIŞINA KARŞI DIŞALIMI
ARTIRACAK
Ticaretin, önceki 10 yıla kıyasla daha düşük hızda olmakla
beraber, büyümeye devam edeceği belirtilen raporda, şu görüşe
yer veriliyor:
“Amerika kıtaları, gerek değer gerekse hacim bakımından
başat ihracat bölgesi olarak konumunu güçlendirirken, Afrika
ve Asya, yükselen talebi karşılamak için net dışalımlarını artı-
racak. Tarım ve balıkçılık politikalarındaki son reformlar, temel
arz/talep unsurlarının piyasa sinyallerine daha duyarlı olmasını
sağladı; ancak gerek arz gerekse talep üretici desteği, kamu
stokları ve biyoyakıt sorumlulukları gibi politikalardan etkilen-
meye devam ediyor. Politikalarda yeni değişiklikler gündemde.”.
ABD’nin 2014 Tarım Yasası ve AB’nin 2013 Ortak Tarım Po-
litikası reformunun geçtiğimiz yıl kabul edildiği hatırlatılan
raporda, uygulama ayrıntıları kesinleşmediği için bunların
hükümlerine mevcut öngörülerde yer verilmediği açıklanıyor.
komşu pazarlara olmak üzere önemli mik-
tarda ihracat gerçekleştireceği belirtiliyor.
TARIMDA GELECEK 10 YILIN ÜRETİM
TRENDİ HAYVANCILIK VE BİYOYAKIT
OECD ve FAO, önümüzdeki 10 yılda hay-
vancılığın ve biyoyakıt üretiminin mahsul
üretiminden daha yüksek bir oranda büyüye-
ceğini öngörüyor. Rapora göre, küresel tarım
üretiminin yapısındaki bu değişim, buğday,
pirinç gibi temel gıda mahsullerinden gıda,
yem ve biyoyakıt taleplerini karşılamaya yö-
nelik kaba taneliler ile yağlı tohumlara doğru
görece bir kayma olmasını teşvik ediyor.
Raporda, ek üretimin çoğunun, toprak
ve su olanaklarından yararlanabilme ve poli-
tika düzenlemeleri gibi kısıtlayıcı faktörlerin
en az belirleyici olduğu bölgelerden kaynak-
lanacağına işaret ediliyor. Gelişmekte olan
ülkelerdeki gelir artışının gıda tüketimi eği-
limlerine de yansıyacağı hatırlatılan rapor-
da, bunun sonucu olarak et ile süt ürünleri
fiyatlarının tarım ürünlerine göre daha fazla
artış göstereceği belirtiliyor.
Hububat ürünlerinin kısa dönemde dü-
şeceği, orta dönemde yine artış göstereceği
tahmininde bulunulan raporda, proteinli
yemeklere yönelik talebin artmasıyla to-
hum üretiminin artacağı, özellikle soya
fasulyesi üretiminde artış öngörülüyor.
Gelişmekte olan ülkelerdeki taleple bir-
likte şeker fiyatlarının düşük seviyeden
yine yükselmesinin beklendiği ifade edi-
len raporda, et ürünlerinin yem fiyatlarını
düşmesiyle talebe yanıt verme konusunda
OECD-FAO 2014
yılı Tarım Görünüm
Raporu’nda, Türkiye’de
çöpe ekmek atılmasını
önlemeye yönelik
kampanyaya bir
bölüm ayrılarak örnek
gösteriliyor.
FAO’ya göre dünyada
her yıl 1 trilyon 300 milyar
kilo (1.3 Giga ton) gıda
maddesi çöpe gidiyor.
Söz konusu miktar,
Sahra Altı Afrika’nın
yıllık gıda üretimine eşit.
FAO ayrıca küresel gıda
üretiminin üçte birinin
kaybolduğunu ya da
çöpe atıldığını belirtiyor.
Hâlihazırda dünyada
kaybolan ya da çöpe
giden gıda maddelerinin
dörtte biri kurtarılsa
dünyada 840 milyon aç
insanın doyurulmasının
mümkün olabileceğine
dikkat çekiliyor.
Türkiye’de her ne kadar
gıdaların çöpe atılma
oranı diğer OECD
ülkelerinin oranına
göre düşük kalsa
da, ekmeklerin çöpe
atılmasını azaltmaya
yönelik kampanyanın
başarılı olduğu ifade
ediliyor.
Ekmek israfını önleme
kampanyasının tanıtım,
reklam dahil toplam
maliyetinin 243 milyon
dolara mal olduğu,
2013 sonunda yapılan
araştırma sonucunda bir
yılda çöpe atılan ekmek
miktarının %18 azalarak
günlük 5.95 milyon’dan
4.9 milyon somuna
düştüğü vurgulanıyor.
Kampanyanın günlük
toplam ekmek üretim
ve tüketiminin %10
azalmasıyla sonuçlandığı,
gereksiz ekmek satın
alınması konusunda
1.3 milyar dolar tasarruf
sağlandığı için toplam
tasarruf miktarının 1.5
milyar dolara ulaştığı
belirtiliyor.
TÜRKİYE
EKMEK İSRAFINI
ÖNLEME
KAMPANYASI’YLA
ÖRNEK
GÖSTERİLİYOR