EKONOMİK
FORUM
25
i
KAPAK
Koç, genç işsizliğine dikkat çekti. Koç, “Umut insanın ekme-
ğidir. Gençlerin umudu canlı tutulmalı. Gençleri istihdama
katamazsak sosyal sorunlar, sıkıntılar ortaya çıkar. Irkçılık,
yabancı düşmanlığı ortaya çıkar. Dünyada birçok yerde bunu
görüyoruz” dedi.
“EKONOMİK GELİŞMELER HEDEFE ULAŞMAYI
ZORLAŞTIRIYOR”
Ali Koç, dünya ekonomisindeki söz konusu problemleri
çözmek üzere G20 liderlerinin geçen yıl Brisbane’de G20 ülke-
lerinin milli gelirini 2018’e kadar %2 daha artırmayı taahhüt
ettiklerini anımsatarak, şöyle konuştu:
“Ancak 2015 yılı başından beri gerçekleşen küresel ekono-
mik gelişmeler bu hedefe ulaşmanın düşünüldüğünden çok
daha zor olacağını gösteriyor. Bu yüzden, B20 olarak, yatırımı
ve büyümeyi daha fazla istihdamın yaratılabileceği seviyelere
taşımak için başka nelere ihtiyaç duyulduğunun tespiti üzerine
çalıştık. ‘Büyümeyi ve istihdamı nasıl artırabiliriz, daha fazla
nasıl istihdam geliştirebiliriz?’ konusuna odaklandık. Biz bunu
yalnızca iş dünyası olarak ele almak istemedik. Çalışan dünyası
da bu konuya katılsın istedik. Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz.
Birlikte düşünmek zorundayız.”
Uluslararası İşçi Sendikaları
Konfederasyonu (ITUC) Genel
Sekreteri Sharan Burrow ise
2009 yılından bu yana dünya
ticaretinin gerilemeye başladığını,
bu durumun hem batılı ülkeler
hem de gelişmekte olan ülkeler için
olumsuz olduğunu dile getirdi.
Burrow, şu anda 2. Dünya
Savaşı’ndan bu yana en büyük mülteci
krizinin yaşandığına dikkat çekerek, “İş yerlerinin
büyümesini, insanların özgürlüğü ve demokrasiyi
yaşamasını istediğimiz bir süreçte bu unsurların
daraldıklarını görüyoruz. Biz şu anda istikrarlı ve stabil bir
ekonomik ortamı destekliyoruz”dedi.
Çalışanların ve işverenlerin sosyal politikaya yönelik
birlikte çalışması gerektiğinin altını çizen Burrow, “Diyalog
konusunda ciddi olmalıyız. Ciddi olmazsak iş dünyasını
inşa edemeyeceğiz. İş dünyasının tam sorumlusu olan
kişiler bizleriz. Eğer bizler ortak değerleri ortaya koymazsak,
çocuklarımızın çalışacakları ortamın standartlarını ortaya
koyamayız”dedi.
B20 Türkiye Konferansı’nın
ikinci gününde gerçekleştirilen
“Yolsuzlukla Mücadele Görev Gücü”
başlıklı oturumunda konuşan
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
(OECD) Hukuk Dairesi Direktörü
Nicola Bonucci, geçen yıl aralıkta
yayımladıkları bir rapordan örnekler
vererek, inceledikleri yolsuzluk
vakalarının genelde kamu ihalelerinde
ortaya çıktığını belirtti. Yolsuzluğun,
şirketlerin küçük birimlerinde daha çok
görüldüğünün altını çizen Bonucci, eski
çalışanların bu suça daha çok karıştığını
tespit ettiklerini dile getirdi.
Bonucci, son 15 yıl içerisinde
şirketlerin tutumlarının değiştiğini,
yolsuzlukla mücadelede daha dikkatli
davranmaya başladıklarını ancak
hükümetlerin bu konuya ilişkin
tutumlarında endişelerinin arttığını
ifade ederek, Çin ve Brezilya'nın Dünya
Ticaret Örgütü'nün hükümet satın
alma sözleşmesine dâhil olmadığına
dikkati çekti.
Devlete ait işletmelerin yolsuzluğa
bulaşmasının boyutlarının da en çok
şaşırdığı hususlardan biri olduğunu
belirten Bonucci, “Rüşvetlerin %80’inin
devletlerin sahip olduğu kuruluşlara
verildiğini görüyoruz. Bunların sadece
%25’i açığa çıkıyor”dedi. Bonucci,
bu rakamların yüksek riskli işlerde,
özellikle madencilikte daha çok
olduğunu gördükleri anlattı.
Şirketlerin yolsuzlukla mücadele
için iş modellerini incelemeleri,
çalışanlara teşvikler üzerinde
durmaları gerektiğini ifade eden
Bonucci, şirket içerisinde tedarik
zinciri analizi yapan bir birimin
olmasının önemine işaret etti.
AVUSTURYA, KANADA, ABD
GİBİ ÜLKELERYOLSUZLUKLA
MÜCADELEDE İYİ DURUMDA
Harvard İşletme Okulu Profesörü
ve Araştırma Bölümü Dekanı Prof. Paul
Healy de, yolsuzluğa karşı pek çok
şirketin sorumlu tavır sergilemediğini
dile getirdi. Yaptıkları çalışmada
Avusturya, Kanada, ABD gibi ülkelerin
yolsuzlukla mücadelede iyi durumda
olduğunu belirlediklerini anlatan
Healy, Japonya, Çin gibi ülkelerin ise
bu konuda puanlarının daha düşük
olduğunu söyledi.
Çok uluslu şirketler
değerlendirildiğinde, yolsuzlukla
mücadelede düşük puanı olan
şirketlerin diğerlerine göre %5 daha az
büyüme gösterdiğini dile getiren Healy,
yolsuzluğun, vergi mükellefleri, lider
konumda olan şirketler ile çalışanlar
açısından çok maliyetli olduğunu,
suçun cezası, itibar kaybı ve mahkeme
maliyetleri toplandığında daha fazla
bedeller ödenmek zorunda kalındığını
belirtti.
BURROW:
“İSTİKRARLI VE
STABİL EKONOMİK ORTAMI
DESTEKLİYORUZ”
BONUCCI:
“YOLSUZLUK VAKALARI GENELDE
KAMU İHALELERİNDE ORTAYA ÇIKIYOR”