HABER
50
EKONOMİK
FORUM
yatırım ortamının iyileştirilmesi ve akıllı yatırım modellerinin
geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sak, Türkiye’nin
doğru adımları atarak 2023 hedeflerine ulaşmada yeni teknoloji-
lerle süreyi kısaltabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Yeni sanayi politikasının odağında teknoloji platformları
var; Biyoteknoloji, nanoteknoloji, bilgi-iletişim teknolojileri/
BİT. Büyümenin en önemli belirleyicilerinden biri teknolojik
değişimle birlikte artan verimlilik olup, yeni teknolojilerin odağı
da verimlilik artışı ve küresel meselelere çözüm üretmektir.
Biyoteknoloji; Ar-Ge ve/veya üretim süreçlerinde biyolojik
sistem/biyolojik materyal/canlı organizmaları kullanan teknolojik
uygulamalar bütünüdür. İlaçtan plastiğe, tarımdan enerjiye birçok
sektörde kullanılabilir teknolojilerden oluşmaktadır. Bu teknolojiy-
le, canlı sistemleri kullanarak ilaç üretilebildiği gibi, kimyasalların
yerini alacak canlı organizma materyalleri üretilerek biyoplastik,
biyoenzim üretiminde de kullanılmaktadır. Tanımdan yola çıkarak
öncelikle iki noktaya açıklık getirmekte fayda vardır. İlki; biyotek-
noloji, Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) demek değildir.
Sadece genetik mühendisliği teknolojisini değil, genomik, proteo-
mik, biyoinformatik, dokumühendisliği teknolojilerinin tamamını
kapsar. İkincisi, biyoteknoloji ilaç demek değildir. Biyoteknolojinin
kullanıldığı sektörlerden yalnızca biri ilaçtır. Gıda, kimya, plastik,
tıbbi cihaz sektörlerinde ve ayrıca tarımda, enerjide biyoteknoloji
kullanılır. Farklı amaçlara yönelik kullanılan benzer teknolojiler,
birçok farklı sektörde işlerin yapılış biçimini değiştirir. Biyotekno-
lojiyle sektörün yüksek teknolojiye sıçraması, verimlilik artışlarına
neden olduğu gibi yeşil büyümeye de katkı sağlar.”
BİYOTEKNOLOJİNİN FARKLI SEKTÖRLERE ETKİSİ
Prof. Dr. Sak biyoteknolojinin Türkiye için öneminden bah-
sederken, yeni ve hızla gelişen sektörün ortak dil oluşturarak,
kamuyla çok daha uyumlu bir şekilde faaliyetlerini yürütebile-
ceğini ifade etti. Prof. Dr. Sak, bu alanın bir teknoloji platformu
olduğunu ve bu çeşitlilik yoluyla işletmeler arası tecrübe payla-
şımının da Meclis içinde gerçekleşeceğini belirtti. Prof. Dr. Sak,
bu kapsamda yatırım ortamının iyileştirilmesi ve akıllı yatırım
modelleri geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“İşlerin yapılış biçimi değişirken, bilimve teknoloji politikaları
da küreselleşiyor. Her geçen gün bilimsel gelişmelerin teknolojik
yansımalarını, bu yansımaların da üretim süreçlerinde yarattığı
farklılığı izlemek mümkün. Yeni teknolojilerden kaynaklanan bu
yeni üretim süreci, değer zincirlerini farklılaştırdığı gibi, küresel
ölçekte üretimi tamamen değiştirme potansiyeline de sahip. Bu
potansiyel, son yıllarda gerek ekonomik durgunluk gerekse küresel
eğilimlerin etkisiyle sürdürülebilir büyüme kavramının küresel
gündeme yerleşmesi sonucu, daha da ilgi çeker hale geldi. bu yeni
küresel çerçevede Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni hikayeye işaret
edilmektedir. Türkiye’nin ihtiyacı olan sıçrama için biyoteknoloji
gibi teknoloji platformları yayılma etkisiyle niteliksel dönüşüm fır-
satı sunmaktadır. İlaç sektörünü, biyoteknolojiyi Türkiye’ye trans-
fer etmek için hızlandırıcı sektör olarak kullanmak mümkündür.
Yabancı yatırımlarla teknoloji transferi ve ilaç sektörüyle kamu
arasında yeni işbirliği yaklaşımları bunu mümkün kılabilecektir.”
Meclis toplantısında farklı sektörlerden çalışma grubu oluş-
turularak biyoteknoloji mevzuatı üzerinde ortak görüş oluştu-
rulması ve Meclisin teşvik sistemi üzerinde öncelikle çalışması
kararlaştırıldı.
çalışmalarını başlattık. Bu alanda büyük
şirketlerle birlikte çalışarak Türkiye’nin
ekonomik sıçramasını sağlamak, inovasyon
çalışmalarını sanayiye aktarmak gerekiyor.”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, kendisini
en çok heyecanlandıran Sektör Meclisi’nin Bi-
yoteknoloji Sektör Meclisi olduğunu vurgu-
layarak, Türkiye’nin zenginleşmesinin sektör
meclislerinin çalışmasıyla olacağının altını çizdi.
NEDEN BİYOTEKNOLOJİ?
TOBB Türkiye Biyoteknoloji Sektör Mec-
lisi toplantısında bir sunum yapan TEPAV
Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, biyoteknolo-
jinin Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu sıçramayı
hızlandırabileceğini söyledi. Bu kapsamda
TEPAV ve TOBB BIO ile
biyoteknolojide dünyanın en
büyük sektör birliği olan BIO
arasında mutabakat zaptı
BIO Convention’un yapıldığı
Philadelphia’da imzalandı.
Biyoteknoloji konusunda
dünyanın en büyük etkinliği
olan BIO 2015 Konferansı
Türkiye programını TEPAV ve
TOBB birlikte organize etti.
Türkiye heyetinde TEPAV
ve TOBB ile 11 araştırma merkezi, 10 şirketi, Türkiye Sağlık
Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Kalkınma Bakanlığı temsilcileri
yer aldı. 65 ülkeden yaklaşık 20 bin kişi katıldığı Konferans’ta
ülkeler ile şirketler üst düzeyde temsil edilirken, düzenlenen
panel ve toplantılarda Türkiye’nin biyoteknolojiyle sıçrama
yapması için somut adımlar tartışıldı.
İmzalanan Mutabakat Zaptı çerçevesinde; TEPAV
Biyoteknoloji Politikalari Merkezi ile BIO ortak çalışmalar ve
toplantılar yapacak. Bu işbirliği içinde TOBB’un yeni kurulan
Biyoteknoloji Sektör Meclisi’yle bilgi paylaşımı ve tecrübe
desteğiyle ortak aktiviteler de bulunuyor.
TEPAV VE TOBB BIO,
BIO İLE
MUTABAKAT ZAPTI İMZALADI
k
TEPAV Direktörü
Prof. Dr. Güven Sak,
biyoteknolojinin
Türkiye’nin ihtiyaç
duyduğu sıçramayı
hızlandırabileceğini
dile getirdi.