21
EKONOMİK
FORUM
haline de geldi. Son 5 senede şirketleri-
miz yurtdışında 23 milyar dolar doğrudan
yatırım gerçekleştirdi. Bu tutar önceki 50
senenin toplamının tam 1,5 katı.
“Yeni ihracat ve yatırım
modeli üzerine çalışıyoruz”
Hem bu kaynağı daha verimli kullanmalı,
hemde en uygun yurtdışı yatırım imkânlarını
yatırımcılarımıza gösterebilmeliyiz. Bunu ya-
parken, şirketlerin merkezlerini, özellikle de
Ar-Ge birimlerini burada tutmalıyız. Ekonomi
Bakanlığımızla birlikte yeni ihracat ve yatırım
modeli üzerine çalışıyoruz. İnşallah bu tabloyu
daha olumlu hale getireceğiz.
Dünyada son dönemde e-ticaret öne çıkı-
yor. Bu sayede hem iş yapmamaliyeti düşüyor
hem de ihracatın menzili artıyor. Bizim bu
fırsatı değerlendirmemiz, ekonomide dijital
dönüşümü sağlamamız gerek. KOBİ’lerin bu-
lut teknolojisi kullanımını yaygınlaştırmalıyız.
Tüm bunlar verimlilik artışlarını tetikleyecek.
KOBİ’ler dijitalleştikçe, mevcut altyapımız bize
yetmeyecek. Kore’de kilometrekare başına 6
binmetre fiber optik kablo düşüyor,Türkiye’de
ise sadece 300metre. Zamanmemleketi fiber
ağlarla örme zamanıdır. Ulaştırma Bakanımız
sayın Binali Yıldırım’ın, Türkiye’ye yüksek tek-
noloji kazandırma konusundaki çalışmaları,
bu konularda bize büyük ümit veriyor.
“Kayıtdışı kalmanın
maliyetini artırmalıyız”
Öte yandan kayıtdışılık hala en büyük
sorunumuz. Kayıtlı çalışmayı teşvik etmeli ve
ödüllendirmeli, kayıtdışı kalmanın maliyetini
artırmalıyız. Vergi sistemi, işini düzgün yapan
ile yapmayanı ayırt etmeli. Vergisini düzen-
li ödeyenlere sahip çıkalım ki, herkes vergi
ödemeye teşvik edilsin. Mevzuat basit ve
net hale getirilmeli, kayıt içine geçmenin
maliyeti düşürülmeli. Bu noktada Maliye
caret Bakanımız sayın Bülent Tüfenkci, tümbu
konularda öncü rol üstlendiler. İnşallah onların
bu emekleriyle, özel sektörün yatırım heve-
sini artıracak yeni adımları birlikte atacağız.
Böylece ekonomik aktiviteyi ve refahı ülkenin
geneline daha da yaymak mümkün olacak.
“İhracatta yeni bir atılım
dönemi başlatmaya hazırız”
KOBİ’lerimize daha çok ihracat yapmayı
öğretmeliyiz. Eğer ihracat yapan firma sayısını
100 bine çıkarmak istiyorsak, bunun kaynağı
işte burada, odalarımızda ve borsalarımızda.
İnsanın kanadı, gayretidir demiş Mevlana. Bu
camia, elini taşın altına koymaya, ihracatta
yeni bir atılım dönemi başlatmaya hazır.
Öte yandan kapsamlı bir dış yatırım
modeline de ihtiyacımız var. Hedefimiz,
küresel milli şirketlerle dünyaya yayılmak
olmalı. Türkiye sadece sermaye ithal eden
bir ülke değil, sermaye ihraç eden bir ülke
Anadolu’da yaşanan bir sıkıntıya da
değineceğim. Elbette herkes gibi
girişimcimiz de işini kanuna uygun
yapacak. Düzgün çalışacak. Yap-
madığında da hesabını verecek. Zaten
veriyoruz. Ayrıcalık istemiyoruz. Peki,
haksız yere bir girişimcinin hayatını
karartmanın bedeli olmayacak mı?
Nasıl biz iş hayatında hata yapınca
bedelini ödüyorsak, hatalı ve keyfi
denetimlerle bizleri zarara sokmanın
da bir bedeli olsun. Üreten, alın teri
döken girişimcimizi, bürokrasinin-
denetçinin insafına bırakmayın. Yılların
emeği, itibarı, keyfi bir yorumla yok
olup, gitmesin. Hesap vermeden hesap
sorabilen bir tek Allah’tır. Keyfi hesap
soranlar da hesap versin istiyoruz!
Reel sektörümüzün rekabet gücünü
korumak için, istihdam üzerindeki mali
yükleri indirmeye devam edelim. Bazı
mesleklerin zorunlu istihdamı gibi,
istihdamı cezalandıran uygulama-
ları değiştirelim. Damga vergisi gibi
günümüz iş hayatına hiç uymayan,
işlem vergilerini kaldıralım.
“Üreten, alın teri döken
girişimcimizi bürokrasinin
denetçinin insafına bırakmayın”