Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  23 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 23 / 132 Next Page
Page Background

23

EKONOMİK

FORUM

cını ilk kez biz dile getirdik. 2007’de meslek

örgütleri ve sendikaları bir araya getirerek

“Anayasa Platformu”nu oluşturduk. 2012’de

13 ilde “Türkiye Konuşuyor - Anayasa Vatan-

daş Toplantıları” yaptık. Bu toplantılarda farklı

görüşlerden yaklaşık 7 bin vatandaşımız aynı

masa etrafında bir araya geldi.

Milletimiz nasıl bir Türkiye, nasıl bir ana-

yasa istediğini saatlerce müzakere etti. 18 kla-

sörden oluşan raporumuzu, Meclis Anayasa

Uzlaşma Komisyonu’na teslim ettik. Böylece

Türkiye tarihinin en büyük “müzakereci de-

mokrasi etkinliğini”gerçekleştirdik.

Burada gördük ki, vatandaş yeni bir ana-

yasa istiyor. O halde yeni Anayasamızı birlikte

hazırlayıp, birlikte sahiplenip, birlikte hayata

geçirmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün biz-

lere emaneti olan Cumhuriyetimiz, muasır

medeniyet hedefine bu sayede daha kolay

ulaşacak.Meclisimiz, yeni anayasayı katılımcı

bir yaklaşımla, uzlaşarak yapmalı. Yeni Ana-

yasada milletimizin olmazsa olmaz değerleri;

demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti ya-

pımız korunmalı.

Rahmetli Özal’ın vurguladığı gibi; ifade

hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ile teşebbüs

hürriyeti garanti altına alınmalı. Vatandaş-

ları arasında ayrım yapmayan, vatandaşına

güvenen, vatandaşına hükmetmeyen bir

devlet anlayışına geçmeliyiz. Devlet vatan-

daşının efendisi değil, hizmetkârı olmalı. Bu

süreçte Meclisimize, siyasi partilerimize ve

tüm kurumlarımıza görevler düşüyor. Türki-

ye’nin geriye gitmesine, kavga, karmaşa ve

belirsizlik ortamına sürüklenmesine izin ver-

meyelim. Ülkemizde kavganın değil huzurun,

çatışmanın değil diyaloğun hâkim olmasını

sağlayalım. Demokrasiyi ve kalkınmayı sek-

teye uğratacak her girişimin de karşısında

duralım. Böyle bir Türkiye için kenetlenip, hep

birlikte daha fazla çalışalım.

Biz insanların fikri, giyimi, kimliği üze-

rinden ayrılmadığı bir ülke hayal ediyoruz.

İnsanların, yaptıklarıyla, başardıklarıyla de-

ğerlendirildiği bir ülkede yaşamak istiyoruz.

Bu memlekette bütün yaşam biçimleri bizim

zenginliğimiz. Doğduğumuz şehirler, inancı-

mız, fikrimiz farklı olabilir. Bu ülkenin sorunları

da, zenginliği de bizim. Türkiye hepimizin.

“Sizler ürettikçe Türkiye kalkınacak”

Türkiye yerinde saysın diye umanların

rüyaları asla gerçek olmayacak. Türkiye, dün-

yanın en büyük ekonomileri arasında yerini

alacak. Bunu, bu salonu dolduran sizlerin

temsil ettiği iş dünyası, tüccar ve sanayiciler

yapacak. Sizler ürettikçe, ihracat yaptıkça,

istihdam sağladıkça Türkiye kalkınacak.

Allah gönlümüzü zengin, emeğimizi ve

kazancımızı bereketli, milletimizin birlik ve

beraberliğini daim kılsın. Yolumuz açık olsun.

Allah, hepimizin yardımcısı olsun”.

“78 milyon birlikte dikiliriz”

Açık söylüyorum; bu kirli oyunun karşısın-

da 78 milyon birlikte dikiliriz. Terör üretenleri

de bu topraklarda barındırmayız. Çünkü bu

topraklarda yaşayan herkes birbirinin kardeşi,

komşusu, akrabası. Çünkü Türkiye hepimi-

zin. Teröre göz yuman, taviz veren, destek-

leyen her kim olursa milletçe dur demeliyiz.

Silahın konuştuğu yerde barış da susar, siya-

set de susar, insanlık da susar. Siyasetin yeri

meclistir. Terörün iyisi, kötüsü olmaz! Terörün

küçüğü büyüğü olmaz! Terörün dini, ırkı, mil-

liyeti, mezhebi olmaz! Terör insanlık suçudur.

“İstisnasız, amasız herkes lanetlemeli”. Buradan

terör karşısında yeterli desteği göremediğimiz

dost ülkelere de sesleniyorum. Paris’te, Brük-

sel’de patlayan bombalara gösterdiğiniz du-

yarlılığı Ankara’da, İstanbul’da, Diyarbakır’da,

patlayan bombalara da gösterin.

“Yeni anayasa ile yeni uzlaşma

zemini yakalamak zorundayız”

Daha çağdaş, özgür, huzurlu ve adil bir ül-

kede yaşamanın en önemli yolu anayasadan

geçiyor. Yeni bir anayasa ile yeni bir uzlaşma

zemini de yakalamak zorundayız.

Daha 2000 yılında, “yeni anayasa” ihtiya-

Finansmana erişim noktasında, fir-

malarımızı bankalara bağımlı olmak-

tan kurtaralım. Reel sektörümüzün

yüksek faizlerle, komisyonlarla mağdur

edilmesine de artık bir çare bulalım.

Bankalarımız fedakârlığı hep bizden,

reel sektörden beklemesin. Şimdi sıra

onlarda. Soruyorum sizlere, hanginiz

bankalar kadar kâr ediyorsunuz? Öyle

biri var mı bu salonda! Bankalara

buradan sesleniyorum, bu vicdansızlığı

bırakın! Aynı gemide olduğumuzu

unutmayın!

“Bankalarımız fedakârlığı

hep bizden beklemesin

şimdi sıra onlarda”