21
EKONOMİK
FORUM
"Geçen yılki toplantıya da katılmıştım. Ben
Gümrük ve Ticaret Bakanı olarak o zaman da
aynı şeyleri düşünmüştüm, bugün bir kez daha
teyit etmiş bulunuyorum. Bu toplantılar, bu isti-
şareler, görüşlerin bu şekilde ortaya konulması,
ifade edilmesi gerçekten son derece anlamlı.
Özellikle teoriyle pratiğin buluşmasını sağlama
noktasında çok büyük katkı sağlayacak ve o
ölçüde de değerli bir durumdur. Bu vesileyle
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bu şekilde
anlamlı organizasyon için bir kez daha teşekkür
etmek istiyorum.
Şimdi tabi çok şey söylendi her şey hemen
hemen gündeme geldi. Öncelikle hemen belirt-
mekte fayda var, gündeme getirilen bütün bu
düşünceler, talepler mutlaka dikkate alınacak ve
yerine getirilmesi gereken taleplerde ilgili bakan-
lıklarımız vasıtasıyla yerine getirilecek. Bütün bu
talepler bu kitapçıkta var. Bakanlıklar itibariyle
formatlanacak ve ilgili bakanlıklara gönderilecek
ve takip edeceğiz, yani sadece göndermekle
kalmayacağız kesinlikle bunların yerine getirilip,
getirilmediği Sayın Başbakanımızın talimatıyla
bizler tarafından takip edilecek ve hem TOBB,
hem de sizlerde bu gelişmeler çerçevesinde o
taleplerin hangi ölçüde yerine getirilip, getiril-
mediği konusunda bilgilendirileceksiniz. Bu son
derece önemli, yani burada konuşulur, her şey
söylenir burada kalırsa hiçbir anlamı yok, hiçbir
şeye faydası olmaz ne size, ne bize, ne ülkeye
hiçbir faydası olmaz o yüzden bunun bilinmesini
istiyoruz.
Kırmızı çizgimiz büyüme
En önemli önceliğimiz, birinci kırmızı çizgimiz
tartışmasız büyüme, Türkiye sürekli büyümek
zorunda olan bir ülke. Bütün ülkeler için geçerli
belki, ama bu kural, fakat Türkiye için daha fazla
geçerli. Henüz daha gelişmesini, kalkınmasını
tam olarak sonlandıramamış, tamamlayamamış
bir ülke olarak Türkiye sürekli istikrarlı bir şekil-
de büyümek zorunda, üretmek zorunda olan
bir ülke. Yani durma imkanı yok aynı bisiklet
gibi durma imkanı yok sürekli pedal çevirmek
durumundayız, sürekli tekerleri döndürmek du-
rumundayız. Ama bunu aynı zamanda düzenli,
dengeli, sürdürülebilir ve istikrarlı bir şekilde
yapmamız gerekiyor. Yani bir sene yüksek bir
büyüme oranı, sonra düşüş, sonra tekrar…
Büyümek zorundayız, istikrarlı büyümek zo-
rundayız, dengeli büyümek zorundayız ve bura-
da durma imkanımız, durma şansımız, lüksümüz
yok. 27 çeyrektir biraz önce Sayın Başbakanı-
mızda ifade etti Türkiye büyümesini sürdürüyor,
yani son 14 yılda bu noktada istikrarlı, anlamlı
bir büyüme trendi yakalayabilme imkanına ka-
vuştu Türkiye bunu sürdürmek zorundayız. Ve
yine son 14 yılda bu büyümenin sonucunda 8
milyon kişiye yeni istihdam imkanı oluşturabil-
me durumu söz konusu oldu bu da son derece
önemli. Yani tabi büyüme derken refah diyoruz,
istihdam diyoruz bunları hep birlikte anıyoruz
bunların olabilmesi için. Türkiye’deki 14 yılda or-
taya konulan büyüme aynı zamanda bir istihdam
dostu büyüme, yani büyümeyi gerçekleştirirsiniz,
ancak o büyüme eğer Türkiye’nin ihtiyacı olan
istihdam talebini karşılayamıyorsa orada da sı-
kıntı vardır, bir eksiklik vardır. Ama hamdolsun
o büyüme noktasında bu açıdan bir sıkıntı yok,
çünkü Türkiye istihdamda da dönüşümü henüz
daha yapamamış bir ülke. 2002 yılında tarımda
çalışanların istihdam edilenlerin oranı toplam
içerisindeki payı yüzde 34’tü, bugün yüzde 24’ler
civarında. Ama gelişmiş ülkelerde ortalama yüz-
de 6-7 civarındadır bu oran, bazı ülkelerde 5,
yüzde 4 olan ülkeler dahi var. Yani OECD ülkeleri
arasında tarımın istihdamdaki payının yüzde
10’un üzerinde olduğu bir ülke yok."
"Gündeme get r len
bütün düşünceler
talepler mutlaka
d kkate alınacak ve
lg l bakanlıklarımız
vasıtasıyla yer ne
get r lecek. Bunların
yer ne get r l p
get r lmed ğ sayın
Başbakanımızın
tal matıyla b zler
tarafından tak p
ed lecek ve hem
TOBB, hem de s zler
de bu gel şmeler
çerçeves nde o
talepler n hang
ölçüde yer ne
get r l p, get r lmed ğ
konusunda
b lg lend r leceks n z."
GÜNDEME GETİRİLEN
BÜTÜN TALEPLER
DİKKATE ALINACAK
Başbakan Yardımcısı Nurett n Can kl :