EKONOMİK
FORUM
54
HABER
Sanayileşme süreci, belirli kriz dönem-
lerinde kesintiye uğrasa da günümüzde,
Türkiye nesnelerin interneti olarak da ad-
landırılan Sanayi 4.0’ı tartışır noktaya geldi.
İleri teknolojili ürünlerin
payı sadece %4
Ancak teşvik sistemini ileri teknolojili
ürünlerin üretim ve ihracatını artırmaya
odaklayan Türkiye, sağlanan önemli avan-
tajlara rağmen, toplam ihracat içinde ileri
teknolojili ürünlerin payını yüzde 4’ün üze-
rine çıkaramadı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında oldukça ilkel
koşullarda yapılan tarımsal faaliyetler ise
bugün teknoloji kullanımındaki artışa bağlı
olarak, oldukça verimli yapıya geldi. Türkiye,
tarımsal üretimini artırma yanında, önemli
bir tarımsal ihracatçı konumuna ulaştı.
Merkez Bankası, TÜİK ve Hazine verile-
rinden yapılan derlemeye göre, 1923 yılın-
da 12 milyon 475 bin olan Türkiye nüfusu,
2015 yılı sonu itibarıyla 6.3 kat artarak 78
milyon 741 bine ulaştı.
1923’de 565 milyon dolar olarak ölçü-
len GSMH, 2015 yılı sonu itibarıyla bin 274
kat artarak 719 milyar 967 milyon dolara
ulaştı. GSMH, Cumhuriyet’in kurucusu Ata-
türk’ün öldüğü 1938 yılında 1 milyar 496
milyon dolar seviyesindeyken, 1970 yılında
19 milyar 31 milyon dolar, askeri darbenin
yaşandığı 1980’de 68 milyar 392 milyon
dolar oldu. 1990’da 150 milyar doları aşan
GSMH, 2000’de 265.3 milyar dolar, 2010’da
730 milyar dolar olurken, 2013 yılında 822
milyar dolar ile en yüksek seviyesine ulaştı.
2014’te 810 milyar dolara gerileyen GSMH,
2015 sonu itibarıyla ise 719 milyar 967
milyon dolar olarak hesaplandı.
Büyümeyi sıcak para
ve dış ticaret etkiledi
1923’te sadece 45 dolar olan kişi ba-
şına düşen milli gelir, 1950’de 166 dolara
çıkarken, ekonominin liberalleşmeye baş-
ladığı 1980 yılında bin 539 dolara yükseldi.
Kişi başına gelir, 1990 yılında 2 bin 730
dolar, 2000 yılında ise 4 bin 130 dolara
yükseldi. 2001 yılında yaşanan ekonomik
kriz milli gelirin 3 bin 20 dolara kadar in-
mesine sebep olurken, 2002 yılında kişi
başına gelir 3 bin 492 dolar oldu.
2002 yılının sonundan itibaren portföy
yatırımları ve doğrudan yabancı sermaye-
deki artış yanı sıra döviz fiyatlarının düşük
seyretmesi, dış ticaret hacmine bağlı olarak
ülkenin de büyümesine yol açtı. Başka bir
ifade ile bu dönemde büyüme sıcak para
ve dış ticarete bağlı olarak gerçekleşti. 2008
yılında ilk kez kişi başına düşen milli gelir 10
bin doları aşarken, dünyayı sarsan ekonomik
krizin etkisiyle gelir 2009’da 8 bin 578 dolara
geriledi. 2010’da yeniden toparlanma sü-
recine giren ekonomiyle birlikte milli gelir
10 bin 43 dolara, 2011’de 10 bin 624 dolara
yükseldi. 2012’de 10 bin 497 dolar, 2013’te
ise 10 bin 807 dolar seviyesinde gerçekleşen
kişi başınamilli gelir, 2014’te 10 bin 537 dolar
olurken, 2015 yılında 9 bin 257 dolara indi.
Atatürk döneminde milli
gelirde %164 artış oldu
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılın-
dan, Atatürk’ün öldüğü 1938 yılına kadar
Türkiye’nin mili geliri yüzde 164.8 oranında
arttı. 10’ar yıllık dilimler halinde yapılan
hesaplamalara göre 1960 ile 1970 yılları
arasında yüzde 92.9 büyüyen milli gelir, en
yüksek artışını yüzde 259.4 ile 1970-1980
döneminde yaşadı. Ak Parti’nin iktidar ol-
duğu 2002 yılından günümüze kadar ise
milli gelir yüzde 212.3 oranında artış gös-
terdi. 2016 yılının ilk yarısında ise Türkiye
ekonomisi yüzde 3.9 büyüdü.
Sanayide 4.0 dönemi
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılın-
da sadece 51 milyon dolar olan ihracat,
liberalleşme ve teşviklerle birlikte 1980