forum239 - page 34

kaldığı varsayılarak, eğitim karşı rüzgârı-
nın üretkenlik büyümesi üzerinde yaklaşık
%- 0,3’lük olumsuz etkisi çıkartıldığında,
üretkenlik büyümesi %1,3’e düşüyor. Bu
oran, 1972 yılı öncesinde gerçekleşen %2,3
ile kıyaslandığında, aradaki 1 puanlık far-
kın 0.3’ü (baştaki tahliller çerçevesinde)
eğitimden, artık olarak hesaplanan 0,6-0,7
puan arasındaki bölümü ise inovasyondan
kaynaklanıyor. Başka bir ifadeyle, yavaşla-
yan inovasyon, büyüme hızında yaklaşık
0,6 puan bir yavaşlamaya neden olacak.
Burada en önemli varsayım, gelecekte de
inovasyonun, 1972 yılından itibaren oldu-
ğu kadar olumlu etkisi olacağı.”
BATI EKONOMİLERİ BÜYÜMESİZ
BİR DÖNEME Mİ GİRDİ?
Sonuçta, hem büyümeyi yavaşlatan
faktörler hem de yavaşlayan inovasyo-
nun ekonomik büyüme üzerindeki olum-
suz etkisi bir arada değerlendirildiğinde,
ABD’de kişi başına milli gelirin büyüme
hızının 2012-2071 döneminde %0,2’lere
kadar gerilemesini beklediğini dile getiren
Prof. Dr. Gordon, “İfade ettiğim gibi, kişi
başına milli gelir büyümesi eğer tarihsel
büyüme olan %2 ile devam etse, 184 bin
337 dolar olması beklenirken, %0,2 büyü-
me tahminiyle 50 bin dolar olacak. Başka
bir deyişle, eğer kişi başına milli gelir yılda
%2 büyüyorsa, her 35 yılda bir, kişi başı-
na milli gelirin iki katına çıkması bekle-
nir. Eğer büyüme %0,2 seviyelerine kadar
düşerse, kişi başına milli gelir ancak 350
yılda iki katına çıkabilir. Bugüne kadar her
jenerasyonda yaşam standartları, önceki
jenerasyona göre iki kat olan Amerikalılar,
artık bu iyileşmeyi tecrübe edemeyecek”
diye konuştu.
Prof. Dr. Gordon, gayrisafi milli hasıla
büyümesi açısından, önümüzdeki 20 yılda
büyümenin yıllık ortalama %1,9 olmasını
beklediğini vurgulayarak, “1891-1972 yıl-
ları arasında gayri safi milli hasılanın yıl-
lık ortalama %3,62 büyüdüğü göz önünde
bulundurulduğunda, önümüzdeki 20 yıl-
da neredeyse bu büyümenin yarısı kadar
büyüme bekliyorum” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Gordon, Avrupa’da ekonomik
büyümenin geleceğini ise şöyle açıkladı:
“Avrupa’da ekonomik büyümenin ge-
leceği, yukarıdaki bu tahlil çerçevesinde
değerlendirilmeye çalışıldığında, küre-
sel teknoloji eşiğini, 1875 yılından beri
ABD’nin belirlediği ve Avrupa’nın, ABD’yi
geriden takip ettiği hususlarının dikkate
alınmasında fayda var. 1995-2012 yılla-
rı arasında üretkenlik büyümesine bakıldığında, ABD yıllık
%1.47 büyürken, AB 15 olarak anılan Batı Avrupa ülkelerinde
bu oran yüzde 0.79’di. AB 15 ülkelerinde kişi başına milli ge-
lir, 1970’li yıllara kadar artarak ABD’ye yaklaşırken, 1975’ten
bugüne kadar ise durağan bir seyir izleemekte. Söz konusu
ülkelerde üretkenlik, ABD ile karşılaştırıldığında 1995 yılına
kadar düzenli olarak arttı, ancak 1995 yılından itibaren düş-
meye başladı.
Avrupa’daki düşük üretkenlik büyümesini belirleyen temel
unsular arasında şu ikisi dikkat çekmekte. Özellikle 1995 yı-
lına kadar Avrupa’da kişi başına çalışma saatlerinde gözlenen
büyük düşüş ve 1980’lerin ortasından itibaren ABD’ye kıyasla
daha yüksek işsizlik oranları ve daha düşük iş gücüne katılım.”
TÜRKİYE’NİN ÜRETKENLİK BÜYÜMESİ
ABD kapsamında gerçekleştirdiği çalışmanın, Avrupa ve
Türkiye için ne kadar geçerli olacağının, karşı rüzgârların bu
ülkelerdeki gelişimine bağlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.
Gordon, “Avrupa’da düşük doğum oranları nedeniyle demog-
rafik olumsuzluklar olsa da, eğitim kalitesi ve eşitsizlik açısın-
dan çoğu Avrupa ülkesi, özellikle Kuzey ülkeleri, ABD’ye göre
daha iyi bir durumda. Elbette, Avrupa’da bu unsurlar açısın-
dan ülkeden ülkeye farklılıklar dikkate alınmalı” dedi.
Türkiye’de ise eğitimmaliyetlerinin ve milli gelire göre borç
oranının düşük olmasının, büyümeye etki anlamında oldukça
uyumlu olduğunu belirten Gordon, “Diğer yandan, 1999-2012
yılları arasında, Türkiye’de üretkenlik büyümesi %2,5. Açık-
çası, uzun vadee potansiyel büyümesinin yıllık %6 olduğunu
düşündüğümüzde, Türkiye’nin üretkenlik büyümesinin daha
yüksek olmaması dikkat çekicidir” diye konuştu.
34
EKONOMİK
FORUM
GÜNCEL
“TÜRKİYE’NİN UZUN VADEDE POTANSİYEL
BÜYÜMESİNİN YILLIK %6 OLDUĞU
DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE,
ÜRETKENLİK
BÜYÜMESİNİN
1999-2012 YILLARI ARASINDA
%2.5’TE KALMASI DİKKAT ÇEKİCİ.”
PROF. DR. ROBERT J. GORDON
1...,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33 35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,...133
Powered by FlippingBook