forum 247 - page 60

sağlanması, buna bağlı su kaynaklarının verimli kullanılması,
atıksu yönetimi ve küresel ısınmanın etkisiyle oluşan suya bağlı
doğal felaketlerle mücadelede ekonomik kayıpların telafi edil-
mesi gibi konular, bu temanın bileşenleri niteliğinde.
Sadece Türkiye değil, gerek AB gerekse küresel boyutta çev-
re sorunlarının başında sayılan su kıtlığına bağlı problemlerin
üzerine getirilen yorumlara artık sıkça rastlıyor. “Sınırlı kaynak”
sıfatını alan suyun dünya genelinde sadece %1’i el değmemiş
durumda ve büyük bir kısmı ya toprakta depolanmış ya da yer
altındaki kaya tabakalarında yer alıyor. Peki, AB’nin su politikası
gündeminde neler var?
AB’NİN SU GÜNDEMİ:
KÖTÜNÜN İYİSİ MODELİ
AB’nin su politikasındaki CV’si
çok dolu değil. AB’nin 1970’lere
dayanan su politikasındaki en
somut gelişme, 1991 yılında
“Şehir Atıksu Yönetimi Yö-
nergesi” ve “Nitrat Yöner-
gesi” ile atılmış; ardından
1996 yılında Entegre Kirli-
lik Önleme ve Kontrol Yö-
nergesi (IPPC), 1998 yılın-
da İçme Suyu Yönergesi ve
2006 yılında Yüzme Suyu
Yönergesi’nin
yürürlüğe
girdiği görülüyor. Zamanın
ilk sorunları daha çok tatlı su
havzalarında ve içme sularında
görülen kirlilikle ortaya çıkarken,
bunu tetikleyen “insan sağlığı” fak-
törü, AB’yi entegre politikalar geliştir-
me sürecine itiyor. 1970’li yılların başında
başlayan ilk genişleme dalgasının getirisi
olarak da, sınır aşan suların koordinas-
yonlu yönetimi, AB’nin su politikasının o
tarihlerdeki en önemli konuları arasında
yer alıyor.
AB’nin su alanına yönelik temel ar-
gümanı; insanlığın, ekosistemin, ekono-
mik canlılığın ve üretimin devamlılığının
temini için gerekli olan su kaynaklarının
sürdürülebilir olmasını sağlayıcı hedefle-
rin hayata geçirilmesi olarak tanımlanı-
yor. Çok uzak değil, 2007 yılında aşırı ku-
raklık ve sellerle boğuşan Avrupa kıtası,
ciddi boyutta üretimin azalmasıyla
karşı karşıya kaldı. Bu durum,
aslında AB’nin mevzuatlarının
güncellenmesi
gerekliliğini
gündeme getirdi.
AB’de 1987 yılında AB
Çevre Politikası’na yasal
zemin sağlanmasından
bu yana çıkarılan hemen
hemen her raporda, Av-
rupa Kıtası’nın su ka-
litesinin
iyileştirilmesi
gerektiğine dair mesajlar
veriyor. Nitekim en belir-
gin mesajları, AB’nin son
dönem havza yönetimi ve su
kıtlığına yönelik raporlarında
görmek mümkün. Raporlar, su
kalitesinde AB için yakın vadede
olumlu sinyaller vermiyor. Hatta AB
genelindeki su kalitesinin Su Çerçeve Yö-
60
EKONOMİK
FORUM
AVRUPA BİRLİĞİ
1...,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59 61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,...132
Powered by FlippingBook