forum 247 - page 92

On yumurtlayıp bir
gıdaklamayı bilemeyen
klasik yöneticiler
RÜŞTÜ BOZKURT
Y
azının başlığı, Eskişehir’ de iki dönem
belediye başkanlığı yapmış, kenti su bas-
kınlarından kurtaran kanalizasyon soru-
nunu çözmüş, içme-kullanma ve sanayi
suyu ihtiyacı için proje geliştirilmiş ve uygulamış olan
Selami Vardar’a ait. Kendisiyle yerel gazeteci olarak
bir dönem birlikte çalıştım. Bütün belediye meclisi
toplantılarını da kaçırmadan izledim. Çalışmaları
yakından izlemenin, ayrıntıları gözlemenin verdiği
öz güvenle ulaştığımgenellemeleri paylaşmak istiyo-
rum. Çok keyifli olduğu zaman Selami Vardar, “Biz
on yumurtluyor bir gıdaklamayı beceremiyoruz, baş-
kaları bir yumurtluyor on gıdaklamasını iyi biliyor”
derdi. Kendisine, tanıtım-tutundurma anlayışının
“klasik yöneticilik” olduğunu ısrarla söylerdim.
Ülkemizin irili ufaklı birçok yerleşim yerinde
atanmış ya da seçilmiş “klasik yönetici tipine” rast-
ladım. Buna göre klasik yönetici tipinin beş özelliği
üzerinde durarak, onların kaynak kullanımındaki
olumlu ve olumsuz etkilerinden söz edeceğim.
Klasik yerel yöneticilerde gözlediğimiz beş özel-
liğini şöyle sıralayabiliriz:
1.
Genellikle kamu yönetimden gelmişlerdi; o
dönemdeki kamu yönetimi algısının etkisi altın-
dadırlar.
2.
Yaptıkları işin kaynağının kamu tarafından
karşılandığını, kendilerinin sadece hizmet yarışı
yaptıklarına inanıyorlardı.
3.
Elde edilen sonuçların birlikte çalıştıkları
insanların ortak başarısı olduğunu, kendilerini öne
çıkarmanın haksızlık yaratacağını düşünüyorlardı.
4.
İletişime çok açık olmanın, “istismar” et-
mek isteyenlere açık kapı bırakacağından endişe
ediyorlardı.
5.
Gelecekle ilgili güçlü idealleri vardı; ilkesiz
politik tutkudan uzak durmaya çalışıyorlardı.
Klasik yönetim anlayışına sahip olanlarda
gözlediğimiz eğilimlerden biri, “Milletin parası
ile iş yapıyorsanız kendinizi abartmayın” anlayı-
şından beslenmesi. Bu, gelmiş geçmiş bütün Türk
devletlerinde, devleti yurttaşın önünde gören,
yöneticiyi de devlet yönetiminin neferi olarak
algılayan bir anlayıştır.
Eskişehir’de Selami Vardar da yerel yönetim-
de klasik anlayışın tipik örneğiydi. Yıllardır çok
sorunlu bir yol olan Çifteler Caddesi’ni 1970’lı
yılların ortalarında, o günlerin anlayışının çok
ilerisine taşıyan sağlam bir altyapıyla yenilemiş-
ti. Bir gazeteci olarak, pragmatist politik söy-
lemin de önemli olduğunu düşünerek, “Neden
yapılan işi bir törenle kamuoyuna sunmuyorsu-
nuz?” dediğimizde, “Milletin parası ile milletin
işini yaptık. Bundan kendimiz için sonuç yarat-
mak haksızlık olmaz mı?” diye bir karşı soru ile
yanıt verdi. Bu klasik anlayışı nedeniyle kendi
partisinin il ve ilçe yöneticileriyle de sorunlar
yaşadı. Klasik yöneticilik anlayışının, deneyimli,
kendine güvenen, özellikle kamu hizmetinde
üst düzey görev yapmış kimi yerel yöneticilerde
çok yaygın olmasının sık rastlanabilir bir özellik
olduğunu düşünüyorum.
İzin almadığım için adını açıklamayacağım bir
başka yerel yönetici, yöre için önemli bir projenin
açılışında neden yaygın bir törenle tanıtım yap-
madığını sorguladığımda şu ilginç yanıtı verdi:
“Anadolu’da başkalarının kazancı üstünden bol
keseden vaatlerde bulunanlar için söylenen güzel
bir söz vardır: ‘Yörük sırtından kurban kesme!’. İl-
ginçtir ki günümüz yöneticilerinde yaygın anlayış,
başkalarının sırtından kurban kesmenin ötesinde,
sanal büyük anlamlar çıkararak kendi pozisyon-
Klasik yönetim anlayışına sahip olanlarda gözlediğimiz eğilimlerden
biri, “Milletin parası ile iş yapıyorsanız kendinizi abartmayın”
anlayışından beslenmesi. Bu, gelmiş geçmiş bütün Türk
hükümetlerinde,
devleti yurttaşın önünde gören, yöneticiyi de
devlet yönetiminin neferi olarak algılayan
bir anlayıştır.
YÖNETİM
92
EKONOMİK
FORUM
1...,82,83,84,85,86,87,88,89,90,91 93,94,95,96,97,98,99,100,101,102,...132
Powered by FlippingBook