forum248 - page 88

Avrupa’nın
kemer sıkma
zombileri
JOSEPH E. STIGLITZ
B
ir özdeyiş var “Gerçekler teoriye uy-
mazsa, teoriyi değiştir” şeklinde. Ancak
sıklıkla teoriyi muhafaza edip gerçekleri
değiştirmek çok daha kolay gelir. Alman
Şansölyesi Angela Merkel ve diğer kemer sıkma
yanlısı Avrupalı liderler de buna inanıyor gibi gö-
rünüyor. Gözlerinin önünde olmasına rağmen
gerçekleri reddetmeye devam ediyorlar. Sonuçta
kemer sıkma politikası başarısız oldu. Ancak sa-
vunucuları mümkün olan en zayıf kanıta istinaden
zafer ilan etmek istiyor. Bu durumu, ekonomi artık
çökmüyor öyleyse kemer sıkma işe yarıyor şeklinde
ifade ediyorlar. Eğer bu bir ölçütse, dağdan inme-
nin en iyi yolunun uçurumdan atlamak olduğunu
söyleyebiliriz, sonuçta iniş tamamlanmış oluyor.
Her sıkıntılı dönemin bir sonu vardır. Başarı,
düzelmenin eninde sonunda gerçekleşmesiyle
değil, ne kadar hızla kök saldığıyla ve ekonomik
krizin sebep olduğu hasarın kapsamıyla ölçülmeli.
Bu koşullar altında bakıldığında, kemer sıkma
politikası tam anlamıyla bir felaket oldu. Avrupa
Birliği ekonomilerinin, üçüncü resesyon olmasa
bile yine ekonomik durgunlukla gittikçe daha
fazla karşı karşıya kaldığı ortada olan bir gerçek.
İşsizlik, rekor oranlarda sürüp gidiyor ve pek çok
ülkede kişi başına gerçek GSYİH resesyon öncesi
seviyelerin altında kalıyor. Almanya gibi en iyi
performansa sahip olan ekonomilerde dahi 2008
krizinden beri büyüme, o kadar yavaş oldu ki iç
karartıcı olarak sınıflandırılırdı.
Krizden en çok etkilenen ülkeler durgunluğa
girdi. İspanya veya Yunanistan gibi neredeyse dört
kişiden birinin ve gençlerin %50’sinden fazlasının
iş bulamadığı bir ülkeyi tarif edecek başka bir ke-
lime olamaz. İşsizlik oranının yüzde birkaç puan
azaldığı veya zayıf büyüme işaretleri görülebildiği
için kemer sıkmanın işe yaradığını söylemek yanlış
olur. Avrupa’nın 1980 yılından sonraki mütevazi
büyümesini değerlendirirken hesaplamalarım,
günümüzde Euro Bölgesi’ndeki üretimin 2008
finans krizi meydana gelmeseydi mevcut konu-
munun%15’inin daha altında olacağını gösteriyor.
Bu yalnızca bu yıl için 1.6 trilyon dolar zarar ve 6.5
trilyon dolardan fazla kümülatif zarar anlamına
geliyor. Daha da rahatsız edici olan durum ise,
boşluğun kapanmak yerine genişliyor olması.
UZUN SÜREN RESESYON, AVRUPA’NIN
BÜYÜMESİNİ AZALTIYOR
Basitçe söylemek gerekirse uzun süren reses-
yon, Avrupa’nın potansiyel büyümesini azaltıyor.
Becerilerini artırmaları gereken gençler bunu
ANALİZ
88
EKONOMİK
FORUM
Joseph E. Stiglitz Columbia
Üniversitesi’nde profesör
ve Nobel Ekonomi ödülü
sahibidir. Bruce Greenwald
ile beraber kaleme aldığı
en son kitabı, Öğrenen
Bir ToplumYaratma:
Büyümeye, Gelişmeye
ve Sosyal İlerlemeye Yeni
Bir Yaklaşım (Creating a
Learning Society: A New
Approach to Growth,
Development, and
Social Progres) ismini
taşımaktadır.
Avrupa Birliği ekonomilerinin,
üçüncü resesyon olmasa bile
yine ekonomik durgunlukla
gittikçe daha fazla karşı karşıya
kaldığı ortada olan bir gerçek.
İşsizlik rekor oranlarda sürüp
gidiyor ve pek çok ülkede
kişi başına gerçek GSYİH
resesyon öncesi seviyelerin
altında kalıyor.
Almanya
gibi en iyi performansa sahip
olan ekonomilerde dahi 2008
krizinden beri büyüme o kadar
yavaş oldu ki iç karartıcı olarak
sınıflandırılırdı.
1...,78,79,80,81,82,83,84,85,86,87 89,90,91,92,93,94,95,96,97,98,...132
Powered by FlippingBook