forum 250 - page 36

22-25 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleşen Avrupa
Parlamentosu seçimleri sonucunda en fazla oy alan parti olan
Avrupa Halk Partisi Başkanı Jean-Claude Juncker, Lizbon Ant-
laşması’nda yer alan “Spitzenkandidat ilkesi
1
” doğrultusunda
Avrupa Komisyonu Başkanı oldu. Seçimle gelmiş ilk Komisyon
Başkanı sayılabilecek Juncker, yeni Komisyon’un programını
Temmuz ayında Avrupa Parlamentosu’na sunarken ilginç bir
açıklama yaptı.
2
AB’nin yakın tarihinde ilk defa resmi ağızlardan
yapılan bu açıklamaya göre, “kendisinin dönem başkanlığında,
hâlihazırda devam eden katılımmüzakereleri sürecekti
3
”, “özel-
likle Batı Balkanlar’ın Avrupa perspektifine ihtiyacı bulunmak-
taydı”, ancak “önümüzdeki beş yıl içinde AB’de hiç bir genişleme
gerçekleşmeyecekti.”
Bu açıklamayı takiben Juncker, Komisyonu’nda genişle-
meden sorumlu Komisyon üyeliğinin tamamen kaldırılması ve
sadece komşuluk politikasından sorumlu hale gelmesi gündeme
gelmişse de
4
başta İsveç eski Dışişleri Bakanı Carl Bildt olmak
üzere bazı AB siyasetçilerinin bunun yaratacağı sarsıntıyı dile
getirmeleri nedeniyle böyle bir gelişme gerçekleşmedi. Dolayı-
sıyla söz konusu Komisyon üyeliği, “Avrupa Komşuluk Politikası
ve Genişleme Müzakereleri”nden sorumlu hale geldi.
Juncker’in söz konusu açıklaması Batı Balkanlar’da tepkiyle
karşılanırken, Türkiye’de pek ilgi çekmedi. Konuya ilgilenen az
sayıda uzmanın AB yetkililerine sordukları sorulara verilen ya-
nıtla genelde, Juncker’in açıklamasının “malumun ilanı” olduğu,
bunun asla genişleme sürecinin sonu olmadığı, müzakerelerin
değil sadece nihai genişleme kararının geçici bir şekilde askıya
alındığı şeklindeydi. Bazı Türk yetkililer de gayri resmi açıkla-
malarında bu şekilde hem Avrupa Komisyonu’nun, hem de Tür-
kiye’nin zaman kazanmış olduğunu ifade ettiler. Bu açıklamaya
esas tepki verenler ise Batı Balkanlar oldu. Bölgede Juncker’in
bu açıklamasının bir dönüşüm süreci içinde olan Batı Balkan-
lar’da, hiç bir amaca hizmet etmediği, süreci Batı Balkanlar için
de Türkiye için de “açık uçlu” hale getireceği, demokrasi, farklı
etnik gruplar arası ilişkiler ve uzun vadeli ekonomik yatırımlar
üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı kanısı yaygın.
GENİŞLEMENİN ERTELENMESİNE
İLİŞKİN AÇIKLAMANIN ARDINDAKİ
NEDENLER
Genişlemenin ertelenmesine ilişkin
açıklamanın arkasındaki nedenler irdelen-
diğinde, bu açıklamanın AB’de bir süredir
genişleme süreci aleyhine gelişen eğilimin
dışavurumu olduğunu söylenebilir. Avrupa
bütünleşme süreci bir süredir bir “meşrui-
yet” veya “varoluş” krizi olarak da adlandı-
rılan kritik ve çalkantılı bir dönemden ge-
çiyor. Bu sarsıntılardan Avrupa bütünleşme
sürecine damgasını vuran ve birbirini bes-
leyen “derinleşme-genişleme” dinamikleri
de etkilenerek, bu iki dinamik arasındaki
uyum bozuluyor. AB’nin geçmişte başarılı
olarak nitelendirilen genişleme politikası
aleyhine bir ortam oluşmuştur.
AB’nin iki kurucu üye devleti olan
Fransa ve Hollanda halklarının 2005 yılın-
da yapılan referandumlarda AB’ye yeni bir
şekil verecek olan “Anayasal Antlaşma”yı,
özellikle küreselleşme ve genişlemeye olan
36
EKONOMİK
FORUM
AVRUPA BİRLİĞİ
m
Avrupa
Komisyonu Başkanı
Jean-Claude
Juncker.
1...,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35 37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,...132
Powered by FlippingBook