forum 251 - page 38

38
EKONOMİK
FORUM
FİNANS ANALİZ
Tablo I’de Türkiye’nin 2014 ihracat ve ithalat kompozisyonu
görülüyor. 242.2 milyar dolar ithalat yapmışız. Toplam ithalatın
yüzdesel olarak sadece %12’si tüketim malları ithalatı. İthalatın
%88’iyse yatırımmalları ve hammadde ithalatı. Şimdi kurdaki ar-
tışın ithalat üzerindeki etkilerini değerlendirelim. Önce tüketim
malları kısmıyla başlayalım.
Ne demiştik? Kurdaki yükseliş fiyat etkisinden dolayı ithal
ürünleri pahalılaştırıyor. Bu doğru. Pahalılaştırıyor. Pahalılaştığı
için daha az tüketim malı ithalatı yapıyoruz. Ama yapıyoruz.
Örnek üzerinden gidelim. Fiyatı 1 dolar olan bir ürün ithal edi-
yoruz. Bu ürünü %20 kâr marjıyla iç piyasada satıyoruz. Kurun
2,30 olduğunu düşünelim. 2,30 TL’ye ithal edip, 2,76 TL’den
satıyoruz (2,30 x 1.20). Kur 2,65’e geldiğinde kâr marjının %20
kaldığını varsayarsak aynı ürün iç piyasada 3.18TL’den (2,50 x
1.20) satılıyor. Ürünün kurdaki değişim nedeniyle iç piyasadaki
TL satış fiyatı artıyor. Benzer eğilimin birçok ithal edilen ürün
fiyatına yansıdığını düşünürsek kurdaki yukarı yönlü hareketler
nedeniyle enflasyonun olumsuz etkilendiğini görebiliriz.
Gelelim ithalatımızın oldukça önemli bir kısmını oluşturan
yatırım malları ve hammadde ithalatına. Bu kalemlerin çok
önemli bir kısmı içeride üretimde kullandığımız enerji dâhil te-
mel girdilerden oluşuyor. Kur yükselişi bu gruptaki malların TL
karşılığını artıyor. Ancak pahalılaştıkları için ithalatını anlamlı
bir şekilde azaltamıyoruz. Çünkü bu girdiler iç piyasadaki üretim
için vazgeçilemeyecek nitelikteler.
Üstelik söz konusu ithalat olduğunda Türkiye açısından do-
lar-TL, euro-TL’den daha önemli. Aşağıdaki tabloda (TABLOII)
görüldüğü gibi Türkiye’nin yaptığı ithalatın neredeyse üçte ikisi
D
olarizasyon, yüksek enflasyon
dönemlerinin ortaya çıkardığı
bir eğilim. Ekonomik birimler,
yüksek enflasyon dönemlerinde
tasarruflarını yerel para cinsinden varlıklar-
dan ziyade yabancı para cinsinden varlıklarda
değerlendirmeye başlar. Çünkü yüksek enf-
lasyon yerel paranın satın alma gücünü eritir.
Yüksek enflasyonun kalıcılaşması halinde
tasarruflardaki dolarizasyon eğilimi bir süre
sonra ekonomik birimler arasındaki ticarete
de yansır. Kiralar, mal ve hizmet fiyatları
yabancı paraya endekslenir. Bu noktada yerel
paraya olan güven iyiden iyiye sarsılır.
Dolarizasyon, bahse konu yabancı para
birimi tercihinin illaki dolar olacağı anlamı-
na gelmez. Euro, Yen, Sterlin gibi herhangi
bir “rezerv/hard currency” para birimi de
olabilir. Ancak dünyada dolaşımdaki para-
nın neredeyse üçte ikisi dolar olduğu için,
dolarizasyonda genelde tercih edilen para
birimi ABD doları olur. İnsanımızın dolara
olan özel sevdası da buna eklendiğinde Tür-
kiye’de dolar-TL kuru ayrı bir önem kazanır.
Bundan dolayı dolar-TL kuru ekonominin
“güven barometresi” konumundadır. Kurdaki
değişimin tetiklediği iktisadi etkileşimlerin yanı
sıra “psikolojik” gücünü de hatırlamak gerekiyor.
Kurda oynaklığın yüksek olduğu ve kontrolsüz
yükselişlerin yaşandığı dönemlerde kurun sa-
dece psikolojik etkilerinden dolayı bile yatırım-
cılar yatırımlarını, tüketiciler de tüketimlerini
frenlemektedirler. Haliyle psikolojik etkisi bile
ekonominin yavaşlamasına neden olur.
KURUN ENFLASYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yazımın ana konusuna dönüyorum. Ku-
run enflasyon ve Merkez Bankası’nın politi-
kaları üzerindeki etkisine bakacağız. Kurdan
enflasyona geçişkenliğin kaynağını göreceğiz.
Şimdi aşağıdaki tabloya bakalım.
İthalat/İhracat
Kompozisyonu
Dış Ticaret
: Geniş Ekonomik Gruplar Sınıflamasına göre (GEGS)
(Aylık, Milyon USD)
2014 Toplam
İhracat/İthalat İçindeki
Oranlar
Toplam İhracat
157,715
Yatırım (Sermaye) Malları
16,112
0.01
Hammadde (Ara Malları)
75,234
0.48
Tüketim Malları
65,125
0.41
Diğerleri
1,244
0.01
Toplam İthalat
242,224
Yatırım (Sermaye) Malları
36,000
0.15
Hammadde (Ara Malları)
176,747
0.73
Tüketim Malları
29,023
0.12
Diğerleri
453
0
Dış Ticaret Dengesi
-84,509
1...,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37 39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,...132
Powered by FlippingBook