forum 251 - page 39

EKONOMİK
FORUM
39
i
FİNANS ANALİZ
faturası kabaca 1,3 puanlık yükseliş şeklinde. Bir grafik bin keli-
meye bedeldir. Türkiye’de kur ve enflasyon ilişkisini yukarıdaki
grafik çok net bir şekilde özetliyor. “Kur yukarı-enflasyon yukarı,
kur aşağı-enflasyon aşağı” ilişkisi Merkez Bankası’nın son dö-
nemde ciddi sıkıntılar yaşamasına neden oluyor.
Son üç yıldır potansiyel büyüme hızının (Türkiye için potansi-
yel büyüme hızı %4,5-5 civarıdır) altında büyüyen, önemli ihracat
pazarlarının büyük bölümünde jeopolitik sıkıntılar ya da ekono-
mik büyüme problemleri olan Türkiye ekonomisin daha düşük
faiz ortamına ihtiyacı olduğu aşikâr. Ancak içinde bulunduğumuz
konjonktürde (FED’in 10 yıl sonra ilk faiz artırımını yapacağı
süreç) daha düşük faiz sırasıyla daha yüksek kur ve daha yüksek
enflasyonu tetiklediği için Merkez Bankası çaresiz.
Merkez’in farklı yöne kaçan üç farklı tavşanın peşinden koşup
hiçbirini yakalayamama durumuna düşmekten ziyade ana strate-
jiyi belirleyip itibarının daha fazla zedelenmesine izin vermeden
hareket etmesi gerekiyor. Ya “göreli olarak yüksek faiz ve göreli
olarak güçlü TL” politikasına ödün vermeden devam edecek. Ya
da “göreli olarak düşük faiz ve göreli olarak zayıf TL” politikasını
benimseyecek.
Türkiye, düşük faiz-yüksek kur modelini temel alabilir. Bu
modele geçiş süreci sancılı olur. Beraberinde kurda sert oynaklık,
TL’de hızlı değer kaybı, maliyet tabanlı enflasyon getirir. Ancak bu
ilk etkilerden sonra ekonomi belli bir dengeye yerleşir ve istikrar
oluşur. Finansal sistem ve ekonomik aktörlerin yeni ekonomik
modele alışması zaman alır ama alışılır. Hem öyle hem böyle
yapmak yerine arkasında sağlam durulacak iki modelden birinin
stratejik olarak kabullenilmesi ve bunun ekonomik aktörlere
anlatılması gerekiyor. Aksi halde son dönemde yaşadığımız yük-
sek faiz-yüksek kur-yüksek enflasyon-düşük büyüme tablosuna
mahkûm kalacağız.
dolar cinsinden. Son dönemde TL’nin dolara
karşı değer kaybı euroya karşı yaşadığı değer
kaybından belirgin bir şekilde fazla. Bu da
dolar-TL’deki yükselişin içerideki enflasyon
üzerindeki etkisini daha da olumsuz hale
getiriyor.
Özetle, ithalatımızın önemli bir kısmı-
nın “öyle ya da böyle ithal edilmek zorunda
kalınan” ürünlerden oluşması ve ithalatın
üçte ikisinin dolar cinsinden olması kurdan
(özellikle dolar-TL hareketinden) enflas-
yona olan geçişkenliğin arkasındaki temel
faktörler.
MERKEZ BANKASI’NIN POLİTİKALARI
Merkez Bankası’nın kendi çalışması da
bunu destekliyor. Bu çalışmaya göre TL’nin
her 10’luk değer kaybının enflasyona olan
Dış Ticarette
Döviz Kompozisyonu
2014 Toplam
(Milyon$)
Yüzde
Toplam İhracat
158,211
Euro
70,011
0.44
ABD Doları
74,764
0.47
Toplam İthalat
242,217
Euro
72,589
0.30
ABD Dolaro
153,791
0.63
Çekirdek Enflasyon - Döviz Sepeti
1...,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38 40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,...132
Powered by FlippingBook