EKONOMİK
FORUM
61
i
ARAŞTIRMA
lik oluşur. Sonuç olarak da, Türkiye piyasalarında ABDmallarının
pazar payı artar.
2. Türk Malları AB ve ABD’de Büyük Pazar Payı Kaybı Ya-
şar:
Türkiye’nin ihracatında en büyük pazarı AB ülkeleri olduğu
biliniyor. Türkiye, 2014 yılı itibarıyla toplam ihracatının yaklaşık
%45’ini AB ülkeleriyle gerçekleştirdiği gözlemleniyor. Türkiye’nin
ABD’ye ihracat ise aynı dönemde toplam ihracatın yaklaşık%4’ünü
oluşturuyor
2
. Türkiye ihracat pazarının yaklaşık yarısını oluşturan
iki devin birbirlerine sağlayacakları avantajlar, üçüncü ülke olarak
Türkiye’nin rekabette geriye düşmesine ve pazar payının daralma-
sına sebep olacağı açıkça görülüyor.
Neticede itibarıyla TTIP’nin Türkiye’ye olumsuz yönde büyük
etkileri olacağı tartışmasız söz konusu. Bu etkinin hangi ölçüde
olacağına dair bazı çalışmalar olmakla birlikte mevcut çalışmalar
yetersiz kalıyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı 60 sayfalık
TTIP Etki Değerlendirme Raporu’nda (Impact Assessment Report
on the Future of EU-US Trade Relations) Türkiye’ye veya TTIP’nin
Gümrük Birliği’ne etkilerine hiç değinilmediği görülüyor.
Bertelsmann Vakfı’nın Ifo Enstitüsü’ne yaptırdığı “Transatlan-
tik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Makroekonomik Etkiler” çalışma-
sında, hazırlanan iki farklı senaryoya göre, milli gelirde %0,3 ile
%2,5 oranında azalma olacağı ve yaklaşık olarak 25 bin ile 100 bin
kişinin işini kaybedeceği
3
öngörülüyor.
Türkiye’de ise Merkez Bankası’nın yayımladığı “AB-ABD Ser-
best Ticaret Anlaşması ve Türkiye Üzerine Etkileri” başlıklı rapora
göre hazırlanan üç farklı senaryo bulunuyor. Sadece tarifelerin
kaldırılacağı senaryoya göre Türkiye’de %0,132’lik bir GSYİH
kaybı yaşanacağı belirtiliyor. Bu oran iki ülke arasındaki tarife dışı
engellerin kısıtlı ölçüde azaltılması halinde %0,359’a ve daha çok
azaltılması durumunda ise %0,561’e kadar çıkıyor
4
.
TTIP’nin Türkiye’ye olumsuz etkilerinin ne ölçüde olacağı
hakkındaki resmi açıklama, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan
Bozkır’dan geldi. Bakan Bozkır yaptığı açıklamada, ABD ile AB’nin
anlaşması durumunda, Türkiye’nin ABD’ye ihracatı sıfır gümrükle
yapmasının çok önemli olduğunu belirtti. Aksi takdirde yani ABD
mallarının Türkiye pazarına sıfır gümrükle girmesi sonucunda
GSMH’de %3’ü-4’ü arasında kayıp yaşanacağını ifade eden Bakan
dış ticaret hacimleriyle de büyük olmaları
dikkat çekiyor. Özellikle Hindistan, Güney
Kore ve Meksika tekstil ve otomotiv sektör-
leri itibarıyla AB’ye ihracatta Türkmallarının
pazar payını azaltabilecek önemli rakipler
olduklarından, bu durum Türkiye açısından
önemli bir risk oluşturuyor. Bununla birlikte
TTIP ise kapsamı ve getirileri açısındanmev-
cut riskleri katlayacak çok daha büyük bir risk
olarak Türkiye’nin karşısına çıkıyor
Gümrük Birliği’nin Türkiye açısından en
önemli negatif yönü, bağımsız bir ülke olarak
dış ticaret politikasını kendisinin belirleyemi-
yor olması. Yukarıda da belirtildiği gibi AB,
ticaret politikasını doğal olarak kendi menfa-
atleri ve ihtiyaçları doğrultusunda belirliyor.
Türkiye de bu politikalara uyum sağlamakla
yükümlü kılınıyor. AB, Türkiye’ye sormadan
gümrük tarifelerini istediği gibi belirleyebi-
lir ve istediği ülkeyle STA imzalayabilirken,
Türkiye bu imkâna sahip değil. Türkiye ancak
Gümrük Birliği’nden çıkılmasıyla gümrük
tarifelerini ihtiyaçları doğrultusunda kendisi
belirleyebilir. Aynı zamanda önemli bağları
ve yüksek ticaret hacmi olan Rusya, Azerbay-
can, İran gibi ülkelerle, Orta Asya Türk
Cumhuriyetleri, bazı Balkan ül-
keleri ve Afrika ülkeleriyle STA
yapması gündeme gelebilir.
TTIP’NİNTÜRKİYE
EKONOMİSİ
ÜZERİNDEKİ OLASI
ETKİLERİ
TTIP’nin imza-
lanması ve bu süreç-
te Türkiye’nin dış-
lanması durumunda
Türkiye’nin ekono-
mik olarak yaşayacağı
kayıplar, iki temel sebeple
ortaya çıkar:
1. ABD Malları Türkiye’ye
Vergisiz veya Düşük Vergili
Girer:
Anlaşmayla birlikte AB
ve ABD karşılıklı olarak güm-
rük tarifelerinde indirimler
yapacak. Gümrük Birliği se-
bebiyle Türkiye’de ithalat
rejim kararı AB’nin gümrük
tarifeleri esas alarak belirlen-
diği için, ABD aynı tavizleri
doğrudan Türkiye’den de almış
olur. Türk malları ise ABD’ye
eskisi gibi vergi ödeyerek gir-
meye devam eder. Dolayısıyla tek
taraflı bir taviz verilmiş ve bir dengesiz-