EKONOMİK
FORUM
69
i
AVRUPA BİRLİĞİ
toplantıdan bir sonuç alınamamıştı. 2009
yılından itibaren, yani son beş yıldan beri
müzakere ortamının kaderi, BM nezdinde
her yıl düzenlenen ve resmi adıyla Taraf-
lar Konferansları çerçevesinde yürütülü-
yor. Ancak mevcut süreçte müzakerelere
katılım oranı oldukça yüksek olmasına
rağmen, verilen taahhütlerin temini ko-
nusunda ciddi sıkıntıların yaşandığı da bir
gerçek. Avusturalya, Kanada ve Japonya
gibi ülkelerin emisyon azaltım taahhütleri
Lima’da telaffuz edilmezken, bu durum,
“yine ikinci bir Kyoto Protokolü’mü geli-
yor” sorusunu akıllara getiriyor. Bu nokta-
daki beklentiden yola çıkarak, anlaşmanın
Kyoto’dan farkı hiç şüphesiz “bütünleyici”
bir yaklaşımı esas alması gerekiyor.
2007 yılında kabul edilen Bali Yol Ha-
ritası’yla beraber BM müzakere ortamını
“Kyoto Protokolü” ve “BMİDÇS” olarak iki
koldan yürütmesine karar verilmişti. Bu
seçenek, müzakere ortamının hızlandırıl-
masına ve tarafların farklı beklentilerini
aynı paydada toplamaya yardımcı olması
için planlanmıştı. Sürecin hızlı işlemesi bir
nebze karşılansa da, süreç içinde tarafların
beklentileri farklılaşmaya devam etti.
SATIR ARALARINDA KAYBOLANLAR
IPCC Raporları: Hükümetlerarası İklim
Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Raporları,
siyasi iradenin harekete geçmesiyle sür-
dürülebilir ve yenilenebilir yatırımların
teşvik edilmesi için önemli mesajları içeri-
yor. Ancak Lima’da satır aralarında kalan
IPCC’nin Beşinci Değerlendirme Raporu,
konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Rapor’un üçüncü çalışma grubu tarafın-
dan hazırlanan son kısmı (Sentez Rapor),
2 Kasım 2014 tarihinde Kopenhag’ta
Tivoli Kongre Merkezi’nde düzenlenen
ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un
katılımıyla gerçekleşen basın toplantısın-
da açıklandı. Toplantıya, IPCC Başkanı
Rajendra Kumar Pachauri, Dünya Me-
teoroloji Örgütü Genel Sekreteri Michel
Jarraud ilePeru’nun Çevre Bakanı Manuel
Pulgar-Vidal de katılmıştı.
Basın toplantısında, dünya genelinde
900 bilim insanının katkısıyla hazırlanan
Rapor’un kritik öneme sahip olduğunu be-
lirten Ban Ki-moon, Lima’daki konferansa
atıfta bulunarak, iklim değişikliğinin artık
kaçınılmaz bir gerçek olduğunun kabul
edilmesi ve kararlı politikaların hayata ge-
çirilmesi konusunda çağrıda bulunmuştu.
IPCC Başkanı Rajendra Kumar Pachau-
LİMA ÇAĞRISI’NIN İÇERİĞİ
“Lima Çağrısı olarak da ifade edilebilecek 103 maddelik belge aslında anlaşma
taslağından ziyade, tarafların neler yapması gerektiğine dikkat çekiyor. Bir başka ifa-
deyle bağlayıcılık ilkesinden yoksun bir belge karşımızda. Belirtildiği gibi anlaşmanın
ne tür bir anlaşma olacağı ve ülkelerin azaltım konusunda nasıl bir takvim üzerinden
hareket edeceği konusu, belgede çok net bir şekilde ifade edilmiyor. Sadece temel mad-
deler üzerinden yorumlanabilecek bazı ayrıntılar göze çarpıyor. Nitekim yeni bir ifade
olarak gündeme alınan “Ulusal Ülke Katkılarının”(Intended-Nationally Determined
Contributions/INDCs) nasıl bir takvim üzerinden yürütüleceği, azaltımların nasıl
gerçekleştirileceği ve bu katkıların BM tarafından nasıl takip edileceği konusunun
taslağın 14’üncü Maddesi’nde ele alındığını görülüyor. Ayrıca 13’üncü Madde uyarın-
ca, tüm taraflar söz konusu anlaşma için üstlenecekleri azaltım ve diğer hedeflerini,
2015 yılının ilk çeyreğine kadar yani 31 Mart 2015 tarihine kadar BM’ye bildirmekle
yükümlüler. Ancak bu katkılara “hazır olan” ülkelerin yükümlü olabilecekleri belirtili-
yor. Dolayısıyla henüz yasal olmayan mevcut haliyle taslağın ya da sonuç belgesinde,
ulusal katkılarını sunmaya hazır olmayan ülkelerin hedef belirleme gibi bir yükümlülük
altına girmeleri zorunluluk halinden çıkarılmış gibi gözüküyor.
MÜZAKERE SÜRECİ VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
2015 yılında imzalanması öngörülen anlaşmanın, aslında 2009 yılında Kopen-
hag’ta yapılan COP 15 toplantısında sonuca bağlanması bekleniyordu, ancak bu