Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  54 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 54 / 132 Next Page
Page Background

DTÖ 2015 VE 2016 YILLARI İÇİN

YAVAŞ BÜYÜME ÖNGÖRÜYOR

Bu bilgiler ışığında küresel ekonomideki konjonktürel ve ya-

pısal faktörler ön plana çıkıyor. DTÖ, 2015 ve 2016 seneleri için

yavaş büyümeyi öngörmesinin yanında, bundan sonraki zaman

dilimi için de bu büyümenin aynı hızda devam edeceğine dikkat

çekiyor. Hacim dikkate alındığında dünya ihracatı 2014’ün ilk

yarısında 2013’ün aynı dönemine kıyasla sadece %1,9 arttı. İlk

iki çeyrekte gerek gelişmiş gerek de gelişmekte olan ülkeler ihra-

catları yavaş rwakamlarla yükseldi (%1,8 ve %2,1). Son açıklanan

OECD rakamlarında gözüken tablo ise karamsar.

3

Türkiye için

öngörülen 2015-2016 büyüme rakamları %0,1 puan düşürülerek

%3,1’e çekildi. Aşağıdaki tabloya baktığımızda gelişmiş ekono-

milerin, özellikle de ABD ve AB’nin ithalat artışı beklentilerinin

düşük olacağı göz önüne alınırsa bu durum Türkiye açısından

üzerinde düşünülmesi gereken bir nokta oluyor.

Türkiye açısından raporda yer alan başka bir önemli nokta

ise ülkenin dünya mal ihracatındaki yeri. Rapora göre Türkiye

bu sıralamada Avrupa Birliği’ni (AB) tek bir ekonomik güç olarak

kabul ettiğimizde 21’nci sırada. Fakat AB’yi üye ülkeler bazında

değerlendirdiğimizde ihracatında %4 artış sonrasında 158 milyar

dolar ile 31’nci sırada yer alıyor. DTÖ’nün yayınladığı istatistiklere

göre, dünya mal ithalatında Türkiye geçen yıl %4 düşüş sonrasında

242 milyar dolar ile 20’nci sırada yer aldı. DTÖ rakamlarına göre,

Türkiye ticari hizmetler ihracatında 2014 yılında yaşanan%9 artış

sonrasında 50milyar dolar ile 27’nci sırada yer aldı. Grafiklere bak-

tığımızda Türkiye’nin hizmet ihracatındaki yerininmal ihracatına

nazaran görece daha ileride olduğu görülüyor.

TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMLİ NOKTALAR

Türkiye’nin ithalata dayalı ihracat modelini göz önüne

alındığında, bu veriler ışığında çıkarılabilecek sonuçlar 84

milyar dolarlık dış ticaret açığının bir kısmının artan hizmetler

54

EKONOMİK

FORUM

TEPAV

ihracatıyla kapanabileceği yönünde. Ta-

bii ki bunun için bir takım düzenlemeleri

uygulamak gerekiyor. Burada, ekonomiyi

doğrudan etkileyen komşu bölgelerde siya-

si gerilimin azalması, ekonomik zararların

bir ölçüye kadar indirilmesi ve hizmetler

ticaretinde atılacak adımlar öncelikli. Diğer

yandan Türkiye’nin de kendi içinde yerli ve

yabancı yatırımcılar için güvenli bir yatırım

ortamı sağlaması gerekiyor. Kolay hesapla-

nan hizmet türlerinde belirlenen kalemler-

de, yani ulaştırma ve turizm dışında mes-

leki hizmetler, (danışmanlık, mühendislik

vb.) ve perakende gibi ticari sektörlerde

sistem içinde liberal düzenlemelere gidil-

mesinin gerekli olacağı anlaşılıyor. Hizmet

sektörünün Türkiye’de serbestleştirilmesi,

ekonominin dışarıya açılması ve artacak

olan rekabet ortamının ülke ekonomisi-

ne ve dolayısıyla imalat sanayine avantaj

olarak geri dönmesi anlamına geliyor. Bu

serbestleşme ortamı, mevcut yasal dü-

zenlemelerdeki boşlukların, eksikliklerin

giderilmesi ve bürokratik engellerin kaldı-

rılmasıyla sağlanabilir.

Türkiye yakın gelecekte ticari anlaşmalar

için müzakere masasına kendinden emin ve

güçlü bir şekilde oturabilmesini teminen,

teşvik ve dış rekabete ne kadar hazır oldu-

ğunu göstermesi gerekiyor.

Tüm olumsuzluklara ve risklere rağmen,

Transatlantik pazarının Türkiye ekonomisi

için önemi ortada. Türkiye, Transatlanti Ya-

tırım ve Ticaret Ortaklığı (Transatlantic Tra-

de and Investment Partnership/TTIP) mü-

zakerelerindeki gelişmelere paralel olarak

ABD ve AB ile mevcut olan ilişkilerini daha

da geliştirmesi gerekiyor. Türkiye, elinde

bulunan “Gümrük Birliği” olanağını tarım,

hizmet ticareti, kamu alımları gibi yaşamsal

alanları, oluşmakta olan Transatlantik eko-

nomi çerçevesinde yeniden şekillendirmeli.

Türkiye’nin sınırlarında hâlâ sürmekte olan

siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı da göz önü-

ne alırsak, şu anda Türkiye’nin ekonomisini

dara sokan bu gelişmeleri TTIP’e entegre

olarak en aza indirmesi mümkün görünüyor.

Böylece Türkiye TTIP’i bir avantaja çevirme

fırsatı yakalayabilir ve yakın gelecekte de-

ğişecek olan küresel finans sistemi içinde

kendine yer bulabilir.

Mal İhracat ve İthalat

Hacmindeki Değişimler / 2010-2014

DİP NOT:

1)WTO Press Release 14 April 2015, “Trade Statistics and Outlook: Modest trade recovery to continue in 2015 and 2016 following three years of weak expansion.” https://www.

wto.org/english/news_e/pres15_e/pr739_e.htm

2) 2015 değeri %4’ten %3,3’e revize edildi.

3) “OECD’den Dünya İçin Karamsar Tablo” June 4, 2015,

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/29183214.asp