Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  124 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 124 / 132 Next Page
Page Background

EKONOMİK

FORUM

124

kadar ödeme yapılacak ve bu ödemeyi

karşılamak üzere ne kadar borç alındı,

irdelenen bu. İşte bu şekilde bulunan 13

yılın toplamındaki karşılama oranı ya da

borç çevirme oranı yüzde 85.4.

Bir de borçlanmanın anapara öde-

mesine oranlanmasıyla bulunan iç borç

çevirme oranı var. Buna göre 13 yıldaki

1.6 trilyon liralık borçlanmanın, 1.3 trilyon

liralık anapara ödemesine olan oranı yüzde

120 düzeyinde oluştu. Yani Hazine, ödediği

her 100 lira anaparaya karşılık 120 lira borç-

lanmaya gitmek durumunda kaldı. Bu da iç

borç stokunun halen artmakta olduğunun

bir işareti. Borçlanma anapara ödemesine

doğru azalmadığı sürece iç borç stokunda-

ki artış da devam edecek demektir.

Bu 13 yılda, ödediğimiz anaparadan

263 milyar lira daha fazla borçlanma ger-

çekleştirdik. Bunun da temelde iki nedeni

var. Bütçe açığı, azalmış olsa da sürdü. Di-

ğer taraftan bu dönemde 536 milyar lira

faiz ödemesi gerçekleştirdik.

Bütün bunların sonucu olarak iç borç

da artmaya devam etti. 2003 yılı sonunda

194 milyar lira düzeyinde bulunan toplam

iç borç stoku, geçen yılın sonunda 440

milyar liraya ulaştı.

2016 programı

Hazine geçen yıl 107 milyar lira olan iç

borç ödemesinin bu yıl 94 milyarda kalma-

sını öngörüyor. 94 milyarlık bu ödemenin

56.3 milyarının anapara, 37.6 milyarının ise

faizden oluşacağı bekleniyor.

Hazine, bu yılki iç borçlanmasını ise

79.9 milyar lirada tutabileceğini planlamış

durumda. Geçen yılki iç borçlanma 90.4

milyar lira olarak gerçekleşmişti.

Gerçekleştirilebildiği takdirde bu

yıl için öngörülen 94 milyar liralık borç

ödemesi ve 79.9 milyar liralık borçlanma,

2003-2016 döneminin en düşük rakamları

olacak.

2003-2015 dönemi itibariyle daha

önce hiçbir yıl borç ödemesi 100 milyarın,

borçlanma ise 90 milyarın altına düşürü-

lememişti.

Ocak Şubat

Mart

Nisan Mayıs

Haz.

Tem.

Ağus.

Eylül

Ekim Kas.

Ara.

2015

1.10

0.71

1.19

1.63

0.56

-0.51

0.09

0.40

0.89

1.55

0.67

0.21

2016

1.82

2

0

1

-1

Ocak Şubat

Mart

Nisan Mayıs

Haz.

Tem.

Ağus.

Eylül

Ekim Kas.

Ara.

2015

7.24

7.55

7.61

7.91

8.09

7.20

6.81

7.14

7.95

7.58

8.58

8.81

2016

9.58

10

9

7

8

6

GÖSTERGELER

Enflasyonda, yıldan yıla değişiklik

gösterse de, ortalamalar alındığında pek

değişmeyen bir eğilim var. Yılın en yüksek

enflasyonu ekim aylarında oluşuyor, ikinci

en yüksek gerçekleşme ise ocak ayların-

da yaşanıyor. Ekim, okulların açıldığı, kış

hazırlıklarının yapıldığı bir ay. Ocakta ise

daha çok vergi ayarlamaları yüzünden bir

önceki aya, yani aralık ayına göre hızlı bir

artış ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu yıl ocakta

da görece yüksek bir artış yaşanması kimse

için şaşırtıcı değildi. Kaldı ki bu yılın ocak

ayına özgü enflasyonu yukarı itecek ne-

denler vardı. Asgari ücrete yapılan ekstra

zam gibi, emeklilere verilen zam gibi...

Bütün bu etkenler bir araya geldi ve

ocak ayında yüzde 1.82’lik çok yüksek sa-

yılabilecek bir artış ortaya çıktı. Ocak sonu

itibariyle yıllık gerçekleşme de yüzde 9.58’e

ulaştı. Neredeyse çift haneye çıkacaktık.

Ocak ayındaki artışa ve ocak sonunda

oluşan bu orana bakarak enflasyondaki

yükseliş eğiliminin süreceğini düşünmek

pek doğru değil. Geçmiş yıl eğilimleri ve

bu yılki değişime baz oluşturacak geçen

yılın endeks düzeyi, yıllık enflasyonun şu-

batla birlikte gerileyeceğini gösteriyor. Yı-

lın tümünde arada dalgalanmalar yaşansa

da bir çanak eğrisi oluşacağı ve 2016’nın

yüzde 9 dolayında bir oranla kapatılacağı

bekleniyor.

Bu arada, geçen yıl yapılan ilk orta va-

deli programda yüzde 6.5 olarak yer alan

2016 enflasyonunun, daha sonra revize

edilen orta vadeli programda yüzde 7.5’e

ENFLASYON:

çıkarılmasının gerçekçi bir yaklaşım oldu-

ğu da ocak enflasyonuyla birlikte ortaya

çıkmış bulunuyor. Her ne kadar yüzde 7.5

bile tutturulabilir bir oran değilse de, şu

dönemde tahmin edilen yüzde 9’a daha

yakın bir oran en azından...