Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  7 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 7 / 132 Next Page
Page Background

7

EKONOMİK

FORUM

Büyüme rakamı yüksek gözükse de, ayrıntılara bakıldığında

bunun genele yayılmadığı görülüyor. Tüm sektörler ç n yaygın ve

sürdürüleb l r düzeyde yüksek b r büyüme henüz söz konusu değ l.

ötesinde bir şeyler olacak gibi geliyor bana. İlk üç sanayi devriminin

ortak özelliği, üçünün de karbon bazlı bir büyüme stratejisinin

ürünü olmalarıydı. Her üç sanayi devriminde de büyümek demek

daha fazla karbon salımı demekti. Daha hızlı büyümek isteyen,

çevreyi daha fazla kirletmek durumunda kalıyordu. Bugün Çin’in

başkenti Pekin’de sağlık açısından kırmızı alarma neden olan hava

kirliliğine işte böyle bakmak gerekiyor.

Dünün kalkınma anlayışının temelinde havayı kirletmek vardı.

Hızlı büyüme çevreyi geniş ölçüde tahrip etti. Dünya hızla kirlendi.

Hem iktisadi, hem sosyal, hem de çevresel bir sürdürülebilirlik

problemi ortaya çıktı. Dolayısıyla Dördüncü Sanayi Devrimi’nin,

büyüme süreci ile karbon emisyonları arasındaki bağlantıyı orta-

dan kaldıran teknolojilerle gündeme oturması büyük bir ihtimal

gibi gözüküyor.

Öte yandan biyoteknoloji, nanoteknolojiyle bilgi ile iletişim

teknolojisi uygulamalarının iş ve üretim sürecini kalıcı bir biçim-

de değiştireceği kanaatindeyim. Birden fazla sektörü aynı anda

değiştirebilme kabiliyetine sahip bu yeni teknoloji platformları,

hem verimliliği artıracak, hem de karbon salımlarını azaltacak.

Dolayısıyla Dördüncü Sanayi Devrimi bugüne kadar alıştığımız iş

yapma biçimini kalıcı bir biçimde değiştirecek.

Bu durumdaTürkiye’nin ne yapması gerekir? Türkiye henüz bu

sürece hazırlıklı değil. Kamu da, özel sektör de hazır değil. Ne yazık

ki, bizler hâlâ çoğunu kendi kendimize çıkardığımız meselelere

takılıp kalmış durumdayız. Zamanımız ve kaynaklarımızı bumese-

leler etrafında israf ediyoruz. Dünyanın geri kalanı bizi beklemiyor

ve yoluna devam ediyor. O halde bir an önce 21’inci yüzyıla giriş

yapmamız gerekiyor.

Sanayi 4.0 istihdam piyasasını da derinden etkileyecek gibi

görünüyor. Verimlilikleri artırıpmaliyetleri düşürürken, şu an geçerli

pek çok mesleğin yok olmasına ama yepyeni mesleklerin de do-

ğuşuna neden olacak. Nitelik sahibi olmanın önemi artacağından

yaşlanan nüfusun katma değerli şekilde üretime katılmaya devam

etmesini sağlayacak. Dolaysıyla nüfus artışı ve genç nüfus eskisi

gibi avantaj sağlamayacak.

Yeni iş modelleri ve süreçleriyle bağlantılı modern cihazların,

akıllı teknolojilerin ve bilişim sistemlerinin kullanımı ve dijitalleş-

menin artması yarının çalışanları için çok daha yüksek kalitede bir

eğitim gerektirecek. Doğurulan çocuk sayısı değil, doğan çocuk-

ların eğitim kalitesi öne çıkacak.

Meselenin ekonomi tarafında baktığımızda, sektörlerimizi,

ekonomimizi yeni teknoloji platformları ile dönüştürmek duru-

mundayız. Biyoteknoloji, nanoteknoloji ve bilgi-iletişim tekno-

lojisi bu asrın en kritik teknoloji platformları. Çünkü hem sanayi

dönüşümünü en çabuk hızlandırma potansiyeline sahip hem de

tüm sektörlere en çabuk yayılma ve en geniş kullanılma imkânı

olan sektörler.

Maalesef şu an için bu üç teknoloji platformunun üçünde de

Türkiye en geride kalan ülkeler arasında. Çünkü ülkeye teknoloji

transfer etmek yetmez. Transfer edilen teknolojinin, bir sektörden

diğerine, bir şirketten ötekine yayılmasını sağlamak gerekiyor.

Yoksa şimdiki gibi tek bir şirketin veya sektörün içine hapsedilen

teknoloji transferinden ekonomik fayda çıkmıyor.

Bunu başaran ülkeler var ve sonuçları ortada. Mesela son

10 senede Çin’in ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin payı

%5’lerden %25’lere çıktı. Bunu sağlayan iyi tasarlanmış bir yatırım

politikası ile ülkeye çektikleri yabancı doğrudan yatırımlar ve tek-

noloji transferleri oldu.

Türkiye’nin acil ihtiyacı olan ve yapması gereken, doğru bir

sanayi politikası tasarlayıp buna uygun şekilde belli alanlarda

teknoloji transferine odaklanması. Zira kısıtlı kaynaklarla her alana

odaklanmak her şeyi yapmaya çalışmak ancak zaman ve kaynak

israfı olur. Ekonomide diğer sektörlere yayılma kapasitesi en fazla

olan, en doğurgan teknolojiler tercih edilmeli.

TOBB Başkanı

Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği

(Eurochambres) Başkan Yardımcısı

İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım

Odası (ICCIA) Başkan Yardımcısı ve

Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Yönetim Kurulu Üyesi

baskanlik@tobb.org.tr

M. R fat

HİSARCIKLIOĞLU