EKONOMİK
FORUM
124
lediğimiz 28.6 milyar dolarlık cari açığın,
diğer döviz gelir ve giderine ilişkin kalem-
ler sabit kaldığı takdirde, 40 milyar doları
bulacağı anlamını taşıyor.
Yani biz şu anki eğilime bakarak cari
açığın hızını keserek de olsa düşmeye de-
vam edeceğini söylüyoruz söylemesine
ama, tam tersine bir şekilde cari açığın
yönünü yeniden yukarı çevirme olasılığı
da hiç yok değil.
Turizmdeki kaybı başka şekillerde
kapatabilir miyiz, o da pek mümkün gö-
rünmüyor. Örneğin ihracat 155.5 milyar
dolarlık hedefin çok üstüne çıkarak tu-
rizmdeki açığı kapatabilir mi, zor. Ya da
ithalat 210.7 milyar dolarlık öngörünün
altında kalır mı, belki. Ama ithalatın bu
düzeyin altında kalması hangi etkenler-
den kaynaklanır, bu durum genel anlam-
da işimize yarayan bir sonuç doğurur mu,
o da ayrı bir tartışma konusu.
Ocak Şubat
Mart
Nisan Mayıs
Haz.
Tem.
Ağus.
Eylül
Ekim Kas.
Ara.
2015
1.10
0.71
1.19
1.63
0.56
-0.51
0.09
0.40
0.89
1.55
0.67
0.21
2016
1.82 -0.02
-0.04
2
0
1
-1
Ocak Şubat
Mart
Nisan Mayıs
Haz.
Tem.
Ağus.
Eylül
Ekim Kas.
Ara.
2015
7.24
7.55
7.61
7.91
8.09
7.20
6.81
7.14
7.95
7.58
8.58
8.81
2016
9.58
8.78
7.46
10
9
7
8
6
GÖSTERGELER
Enflasyon şubattan sonra martta
da hiç beklenmeyen bir düzeyde geldi.
Oranlar neredeyse sıfır düzeyinde olsa
bile hem şubatta, hem de martta geri-
leme görüldü.
Ocak ayındaki yüzde 1.82’lik artış ve
ocak itibariyle oluşan yüzde 9.58’lik yıllık
oran moralleri çok bozmuştu doğrusu.
Ama yüzde 9.58’in yılın en yüksek oranı
olarak kalacağı da biraz geçmiş yılların
rakamlarına bakılınca belliydi. Nitekim
öyle de oldu ve olmaya da devamedecek.
Yıllık TÜFE şubat ve martta hızla geri-
ledi. Nisanda da yüzde 6.5 dolayında bir
yıllık gerçekleşme olması, sonrasında ise
genellikle yatay seyreden bir dalgalanma
yaşanması bekleniyor.
Türkiye belki de son yıllarda ilk kez
enflasyon hedefini yakalama şansına da
sahip olacak gibi görünüyor. 2016’ya iliş-
kin ilk orta vadeli programda yüzde 6.5
olarak öngörülen, revize orta vadeli prog-
ramda ise yüzde 7.5’e çıkarılan 2016 yılı
TÜFE artışının gerçekleştirilmesi olasılığı
iyice güçlenmiş durumda.
IMF’nin abartılı tahmini
Türkiye bir yol kazasına uğramadığı
takdirde yıllık enflasyonda hedefi tuttur-
maya doğru giderken, IMF’den çok şaşırtıcı
bir tahmin geldi. IMF, dünya ekonomik gö-
rünümüne ilişkin son raporunda Türkiye
için 2016 yılsonu enflasyonunu tam yüzde
10.87 olarak tahmin ettiğini açıkladı. Bu
oran, aralık-aralık değişimini gösteriyor.
IMF, yıllık ortalama endekslerin kıyasla-
masıyla bulunan ortalama enflasyonu ise
yüzde 9.79 olarak tahmin ettiğini açıkladı.
IMF’nin Türkiye için bu oranları tah-
min ederken neleri dikkate aldığı, hangi
verilerden yola çıktığı pek açık değil. IMF
Türkiye’nin büyüme tahminini de yüzde
3.2’den yüzde 3.8’e revize etti. Büyümede
ENFLASYON:
öngörülen tahminin 0.6 puan yukarı çekil-
mesi enflasyonun bu düzeylere fırlaması
için yeterli değil kuşkusuz. Kaldı ki Türkiye
geçen yıl yüzde 4 büyürken enflasyonu
yüzde 8.8’de tutabilmişti.
Normalde gidişat yüzde 8’in altını
gösterirken, IMF’nin bu oranın nere-
deyse 3 puan üstünde bir tahmin dile
getirmiş olması doğrusu biraz hayretle
karşılanmadı değil. İki olasılık var; ya IMF
kimsenin bilmediği çok önemli verilere
ve gelecekte fiyatları etkileyecek geliş-
melerin ne olacağı bilgisine sahip ya da
çok özensiz hazırlanmış bir tahminle karşı
karşıyayız. İkinci olasılığın çok ağır bastı-
ğını söyleyelim.