21
EKONOMİK
FORUM
D
eprem bölgelerinde
yürütülen kentsel dö-
nüşüm çalışmalarının
Türkiye’deki şehircilik
anlayışını değiştirmesi bekleniyor.
17 Ağustos 1999 Marmara, 12 Ka-
sım 1999 Düzce, 19 Mayıs 2011 Si-
mav, 23 Ekim – 9 Kasım 2011 Van
ve Erciş depremlerinde yaşanan can
ve mal kayıpları“kentsel dönüşümü”
özellikle deprem bölgelerinde zo-
runluluk haline getirdi.
Yaşanan acı depremlerin ardın-
dan ilk adım ise 2000 yılında Zo-
runlu Deprem Sigortası başlatılarak
atıldı. 2012 tarihinde yürürlüğe gi-
ren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüşümü Hakkındaki
Kanun ile de yeni bir döneme girildi.
Kanun ile afetler sonucu bir daha
can kaybı yaşanmaması için, afet
riski altındaki alanlar ile bu alanlar
dışındaki riskli yapıları, sağlıklı ve
güvenli yaşama çevrelerine dönüş-
türmek hedeflendi. Bu doğrultuda
tüm Türkiye'de riskli alanlar tek tek
tespit edilerek, kentsel dönüşüm
bölgeleri belirlendi.
Fikirtepe örnek oldu
2013’te ayda 50 bina kentsel
dönüşümden yararlanırken, bu
rakam 2014’te ayda bin 500 bina
seviyesine ulaştı.
Türkiye çapında bakıldığında
ise toplam 20 bin bina kentsel dö-
nüşüm sistemine giriş yaptı. Her
bir binanın ortalama 10 daireden
oluştuğu düşünülürse, en az 200
bin ailenin kentsel dönüşüm pro-
jelerinden yararlandığını söylemek
mümkün.
Kentsel dönüşüm projelerinin
yaklaşık dörtte üçü İstanbul ve
çevresinde gerçekleşirken, Türkiye
kentsel dönüşüm kavramını ise ilk
olarak İstanbul -Fikirtepe bölgesi
ile tanıdı. Fikirtepe’de bugüne kadar
imza aşamasını tamamlayıp inşaat
ruhsatı alabilen üç firma bulunuyor.
Çalışmaların sürdüğü Fikirtepe, Tür-
kiye’de bir ilk olması açısından önem
arz ederken, uygulamadaki bazı ak-
saklıklar ile sürecin ağır işlemesi de
eleştiri konusu oluyor.
“Yasadaki eksikler giderilmeli”
Uzmanlar özellikle yönetmelikler
ile yasanın bir bütünlük arz etmesini
ve 6306 sayılı yasanın aksayan yanla-
rının düzeltilmesini istiyor.
Parsel bazında değil de ada
bazında projeler geliştirilmesi ge-
rektiğine dikkat çekilirken, “Kentsel
Dönüşüm Fonu”kurulması da gelen
öneriler arasında yer alıyor.
Uzmanlar ve iş dünyası temsil-
cileri deprem bölgelerinde “sadece
dayanıklı bina” anlayışının yeterli
olmayacağı uyarısında bulunurken,
kentsel dönüşümde öncü kurum
TOKİ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
ise “Akıllı Şehirler”için kolları sıvadı.
Bu yeni anlayış çerçevesinde
kentsel dönüşümde daha az enerji
harcayan, az su tüketen, bisiklet yol-
larıyla birbirine entegre olan, toplu
taşıma sistemleriyle ulaşım sorunu
çözülmüş, ekolojik kentlerin teme-
linin atıldığı yeni şehircilik anlayışı
başlatılıyor.
Kullanılan inşaat malzemesin-
den geri dönüştürülen evsel atığa,
ulaşım sisteminden enerji üretim
ve tüketimine kadar emisyonların
azaltılmasını sağlayan temiz ve
çevreci akıllı kentlerin inşa edilmesi
planlanıyor.
TOKİ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Akıllı
Şehirler” için kolları sıvadı. Bu doğrultuda
daha az enerji harcayan, az su tüketen,
toplu taşıma sistemleriyle ulaşım sorunu
çözülmüş, ekolojik kentlerin temelinin
atıldığı yeni bir şehircilik anlayışına öncelik
verilmesi planlanıyor.