Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  54 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 54 / 132 Next Page
Page Background

EKONOMİK

FORUM

54

Düzensiz göçle mücadele

Vize serbestliğine ilişkin olarak, düzensiz

göçle mücadeleye, Yunanistan ile bu alanda

etkin bir işbirliği mekanizmasının kurulması-

na ve Suriyelilerin entegrasyonuna yönelik

her olumlu adım şüphesiz ki vize serbestliği

diyaloğunu da doğrudan olumlu etkileyecek.

Fakat bu noktada önemle hatırlanması gere-

ken konu, bütün ortak iyi niyet söyleminin,

siyasi iradenin ve paylaşılan tarihlerin yanı

sıra; vize serbestliğinin gerçekleşebilmesi

için 72 teknik kriterin karşılanması gerekiyor.

Dolayısıyla diplomatik hamleler, siyasi bek-

lentiler ve olumlu havayla birlikte Türk yetkili

makamların bu 72 kriterin karşılanmasına yö-

nelik teknik süreci hızla devam ettirmesi şart.

Son olarak bu uzlaşının katılımmüzakere-

lerine etkisine de kısaca bakmak gerekiyor. 18

Mart tarihinde, Hollanda Dönem Başkanlığı

sona ermeden, daha önce Fransa’nın blo-

kajı altında olan Mali ve Bütçesel Hükümler

başlıklı 33’üncü faslın açılmasına karar verildi.

Kıbrıs sorunu

Uzun bir durağanlık döneminin ardından

açılan 17’nci faslın sonrasında 33’üncü faslın

açılmasına karar verilmesi şüphesiz ki olumlu

bir gelişme. Fakat Kıbrıs sorunu sebebiyle

açılamayan fasıllara yönelikmülteci uzlaşısıyla

birlikte bile adım atılamaması, Kıbrıs sorunu-

nun her şeye rağmen üyelik yolundaki en te-

AVRUPA BİRLİĞİ

rının temel çekincelerinin başında, uzlaşıya

varılan Zirve’nin ardından, bu kadar kısa bir

sürede, sığınma taleplerinin değerlendi-

rileceği ve düzensiz göçmenlerin bire bir

mülakatlarının gerçekleştirileceği etkin bir

prosedürün ve teknik altyapının oluşturul-

masının zorluğu. Göç hukukuna göre, toplu

geri göndermeler ve yetersiz değerlendirme

prosedürleri ile itiraz hakkının bulunmama-

sı, temel hak ve özgürlüklerin önündeki en

büyük engellerden biri. Yunanistan’ın hâliha-

zırda bu altyapıya sahip olmadığı belirtiliyor.

Türkiye’nin AB göç hukuku

Uluslararası arenada konuya ilişkin çok

tartışılan bir diğer mesele, Türkiye’nin AB göç

hukuku açısında statüsü. 2013/32/EU sayı-

lı AB Yönergesi’ne göre, AB ülkelerinin bir

üçüncü ülkeye düzensiz göçmenleri gön-

derebilmesi için o üçüncü ülkenin “güvenli

üçüncü ülke” statüsüne sahip olması gere-

kiyor. Dolayısıyla Yunanistan’dan Türkiye’ye

gerçekleşecek geri göndermeler de bu ya-

pıya dayanacak. Öte yandan AB çevrelerin-

de, Türkiye’nin bu statüye uygun olmadığını

öne süren görüşler dikkat çekiyor. Türkiye’nin

daha ileri bir uluslararası koruma sistemine

sahip olabilmesi için, sadece Suriyelilere de-

ğil, düzensiz göçün kaynağı diğer ülkelerin

vatandaşlarına da etkin koruma sağlaması

gerektiği öne sürülüyor. Uluslararası koru-

maya muhtaç herkesin ayrım gözetmeden

gerekli yardımlardan faydalanabilmesi gerek-

tiği, BMİHYK tarafından konuya ilişkin yapılan

açıklamaya da yansıyor. Fakat 2,8 milyon-

dan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapan Tür-

kiye’nin göçmenlere güvenli bir yaşam alanı

sağlayamadığını öne sürmek doğru olmaz.

Sonuç olarak, söz konusu uzlaşının uygula-

maya koyulması için 20 Mart gibi çok erken

bir tarih belirlenmiş olsa dahi, sürecin etkin

şekilde işleyip işlemediğine yönelik değerlen-

dirmeler yapılabilmesi için işleyişin şeffaf şe-

kilde gerçekleşmesi ve uygulamaların bütün

paydaşlar tarafından takip edilmesi gerekiyor.

Nihayetinde göç yollarının kapatılması ve yo-

ğun güvenlik önlemleriyle birlikte, düzensiz

göçmenlerin daha tehlikeli araçlarla daha

tehlikeli göç yollarına yönelmelerine sebep

olunmamalı. Hem ev sahipliği yapan ülkeler,

hemde ülkelerindeki iç çatışma ve krizlerden

kaçan, yerinden edilmiş kişiler için en etkin

ve verimli şartların oluşturulması halinde,

Ege’nin iki kıyısında gelecekte tarihe not dü-

şülecek bir hikâyenin yazılması mümkün.

mel engellerden biri olmaya devam ettiğini

gösteriyor. Bunula birlikte, uzun bir süredir

bekleme odasından çıkamayan Türkiye’nin

son dönemde tekrardan AB ailesinin bir par-

çası ve AB karar alma süreçlerinin temel bir

unsuru olarak kameralara yansıması şüphesiz

ki üyeliğe giden engebeli yolda bütün pay-

daşlara motivasyon ve heyecan sağlıyor. Fa-

kat bu işbirliği ve etkileşim tablosunun, sade-

ce göçmen krizine ilişkin meselelerde değil;

enerji birliği, ekonomik işbirliği, ticari ilişkiler

ve ortak güvenlik politikası gibi diğer kilit

alanlarda da görülmesi; Türk yetkili makam-

ların bu süreçlere de dahil edilmesi gerekiyor.

Kahramanlık hikayesi

Zirve, başından bu yana uluslararası sivil

toplum ve insan hakları örgütleri tarafından

yakından takip edilirken; paydaşların değer-

lendirmeleri, uzlaşının AB hukuku, uluslararası

hukuk veCenevre Sözleşmesi’nedayanangöç

hukukuna uygunluğu meselesinde düğüm-

lendi. Ege Denizi’nde yeni bir kahramanlık

hikayesi yazılabilmesi için, Türkiye üzerinden

AB’ye düzensiz göçün sonra erdirilmesinin

yanı sıra, temel hak ve özgürlükler ile mül-

teci hukukuna kesin bir uyumun sağlanması

gerekiyor. Bu zorlu sınavın altından kalkılabil-

mesi için ise hem Türkiye’ye, hem Yunanis-

tan hem de AB’ye önemli görevler düşüyor.

Sivil toplumun ve insan hakları savunucula-