EKONOMİK
FORUM
78
ARAŞTIRMA
T
ürk kimya sanayinin alt sektörler
bazında gösterdiği gelişmeler,
uluslararası pazarlarda rekabet-
te önemli avantajlar yaratıyor.
Örneğin plastik sektörü hem ihracat hem
de üretimdeki yükselişle Avrupa’da ikinci
sıraya yükseldi. Kozmetik sektöründe de
birçok ürün grubunda iyi bir noktadayız.
Sabunda ve saç ürünlerinde dünyada ilk
üçteyiz, ıslak mendilde dünyanın en büyük
ikinci üreticisiyiz. Boya sektöründe de ciddi
gelişmeler yaşanıyor. Türk boya sektörü, Av-
rupa genelindeki altıncı büyük boya üreticisi
konumunda. Boya sektörümüzün alt üretim
alanları da hızlı bir büyüme içinde. Tüm bu
gelişmeler sektörün geleceği açısından son
derece umut verici. Yenilikçi ve yüksek tek-
nolojili ürünlerle dünya pazarındaki yerimizi
sağlamlaştırabiliriz.
Ar-Ge’ye daha fazla
yatırım yapmak gerekiyor
Bunun içinde Ar-Ge’ye daha fazla
yatırım yapmak gerekiyor. Yüksek teknolojili
ürünlerin yaratılmasını desteklemeli ve
uluslararası pazarlara sunulmasını sağlama-
lıyız. Türkiye ekonomisine ciddi oranda katkı
sağlayan ve Türkiye’nin ihracatında üçüncü
sırada yer alan kimya sektörü, katma değeri
yüksek ürünlerle, global rekabette de öne
geçebilecek bir potansiyele sahip. Ancak
hammaddede yüzde 80’e varan yüksek
oranlarda dışa bağımlı bir sektörüz. Bu
potansiyelin değerlendirilmesi için yatırım
teşvikleri ve yatırım ortamının iyileştirilmesi
gerekiyor. Ayrıca Ar-Ge ve inovasyonda ye-
terli bir noktada değiliz. Bunun için de Ar-Ge
kaynaklarımızı artırmamız önem taşıyor.
Küresel ekonomideki
yavaşlamadan etkilendik
Kimya sanayi, Türkiye ekonomisinde
kilit rol oynayan sektörler arasında yer alıyor.
Neredeyse tüm sanayi kollarına girdi ve
ara malı sağlayan sektör, mineral yağlar ve
yakıtlar, plastik mamuller, boya, kozmetik,
ilaç ve eczacılık ürünleri, medikal ürünler
gibi önemli alt sektörlere sahip. Son 10 yıllık
sürece bakıldığında tüm alt sektörlerde hızlı
bir büyümenin yaşandığı görülüyor. 2014
yılında değerde 18 milyar dolarlık ihracat
yapan kimya sektörü, 2015’teki ekonomik ve
siyasi belirsizliklerin yanı sıra hammadde fi-
yatlarındaki gerilemenin de etkisiyle ihracatı
yüzde 13.28 azalarak 15 milyar 469 milyon
dolara gerilerken, miktarda yüzde 12.59 ar-
tarak 17.3 milyon tona ulaştı. 2015 yılı gerek
ihracatçılar, gerek sanayiciler açısından zor
bir yıl oldu. Küresel ekonomideki yavaşlama-
nın olumsuz etkisini yıl boyunca hissettik.
Miktar bazında ihracattaki yükselişe karşın
Euro-dolar paritesinin ve hammadde
fiyatlarının etkisiyle değer bazında düşüşler
yaşadık. Ancak, tüm bu yaşananlara rağmen
kimya sektörü Türkiye’nin en fazla ihracat
yapan üçüncü sektörü olmayı sürdürdü.
Haziran ayında yeniden
yükselişe geçildi
Yılın başından bu yana ihracatımızı
sekteye uğratacak pek çok olumsuzlukla
karşılaştık. Buna rağmen 2016 yılı Haziran
ayında kimya ihracatı yeniden yükselişe
geçti. Rakamlar açıklanmadan hemen
önce İsrail ve Rusya ile olan ilişkilerde
yeniden normalleşmenin sağlanması adeta
ikinci yarı için umut oldu. Bu ülkelere olan
ihracatımız birden bire çok artmasa da bir-
kaç ay içinde rakamlara olumlu bir şekilde
yansımaya başlayacağını düşünüyoruz.
En önemli ihracat pazarlarımız arasında
yer alan Mısır ile yaşanan gerginliğin sona
ermesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin
yumuşaması da şu an en büyük beklentile-
rimiz arasında. Komşu ülkelerin ihracatımız-
daki payı yadsınamaz. Yaşanan bu olumlu
gelişmeler küresel pazarlardaki daralma ve
dünya ticaretindeki yavaşlamadan olum-
suz etkilenen ihracatçımızı önemli oranda
rahatlatacağına inanıyoruz.
YENİLİKÇİ ÜRÜNLERLE
DÜNYADAKİ YERİMİZİ
SAĞLAMLAŞTIRABİLİRİZ
Murat AKYÜZ
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı