7
EKONOMİK
FORUM
buna bakıyor. Zira bu oranın aşırı yükselmesi risk
algısını artırıyor. Türkiye burada dünyada yedinci
sırada ve tehlike sınırı olarak gösterilen seviyenin
üzerinde.
Yatırımların artmamasının ikinci nedeni, ileriye
dönük beklentilerin bozulması. Yatırım ortamı ve
ekonomiye duyulan güven ile ilgili sorunlar yatı-
rım iştahını azaltıyor. Reel faizlerin neredeyse sıfıra
yaklaştığı bir dönemdeyiz ama yatırım miktarı reel
faizlerin daha yüksek olduğu dönemlerin bile altın-
da. Demek ki sadece faizlerin düzeyi ile çözülecek
bir konu değil.
Bu çerçevede hükümetin iç tüketimi daha da ar-
tırmaya yönelik adımları, ekonomideki yavaşlamayı
önlemek bir tarafa, cari açığı ve enflasyonu artırma
riski içeriyor. Ekonominin asıl ihtiyacı olansa yatırım
artışını tetikleyecek şekilde ekonomiye duyulan gü-
veni artırmak ve yatırım ortamını düzeltmek.
Kalıcı ve yüksek bir büyüme oranı yakalayabil-
mek için yatırım ve tüketim artışının birlikte olması
gerekiyor. Sadece tüketim artışına dayalı bir büyüme
kalıcı olmayacağı gibi ilave birçok soruna da yol açar.
İki avantajımız var; hükümetin mali disiplini cid-
diye alması sayesinde düşük seviyesini koruyan
bütçe açığımız ve kamu borç stokumuz. Dolayısıyla
yatırımlar için ilave imkân sağlama seçeneğimiz
mevcut. Ama yatırım yapılacak alanların doğru
seçilmesi şart. Yapısal sorunlarımızın başında gelen
düşük ve kalitesiz eğitim düzeyimizi artırıcı yatırım
harcamaları ilk sırayı alabilir. Ayrıca öğretmenlerimi-
zin niteliklerini artıracak yeni bir sistem kurabiliriz.
Başa dönersek, OVP’ye göre 2017’nin, 2016’dan
daha iyi bir yıl olması bekleniyor. Ama bunu sağla-
mak için pek çok şartın gerçekleşeceği varsayılmış.
Bunlar; “küresel belirsizliğin azalacağı, küresel büyü-
menin tedricen artacağı, ticaret ortaklarımızın ılımlı
büyüyeceği, finansal piyasalardaki dalgalanmaların
ve jeopolitik risklerin azalacağı, Fed’in faiz artırımla-
rının sınırlı olacağı, büyümenin finansmanına yurtiçi
tasarruflarla birlikte yabancı sermaye girişinin katkı
sağlayacağı, enerji ve altın hariç dış ticaret hadlerin-
de göreli bir iyileşme olacağı varsayılmıştır.”
Bunlardan sadece ikisi kendi kontrolümüz altın-
da. Yurtiçi tasarrufları ve yabancı sermaye girişini
artırmak. Bunu sağlamak için daha koordineli ve bir-
biriyle çelişmeyen tedbirlere ihtiyaç var. Hem yurtiçi
tüketimi hem de tasarrufları artıramayız.
İç tasarrufu artıracak yeni özel emeklilik siste-
minin devreye girmesi bu noktada doğru bir adım.
Kamuda tasarruf artıracak ilave önlemlerle bu adım
desteklenmeli. Kamu idaresinin bina ve inşaat gibi
yüklü harcamaları önceliklendirilerek belli sınırlar
içinde tutulmalı.
2017’yi, 2016’dan daha iyi yapmak bize bağlı.
İstersek yapabiliriz. Hemen işe koyulmak şartıyla.
Önce sakinleşeceğiz. Ekonomi başta olmak üzere
belirsizlikleri azaltıp, normalleşmeyi bir an önce sağ-
layacağız. Yerlerde sürünen yargıya itimadı yüksel-
teceğiz ki, kurumlara ve kurallara güven duyulsun.
Risk algısı düşsün. Böylece herkes kendi işine odak-
lanabilsin. Dolayısıyla Türkiye kendi iradesiyle içinde
bulunduğu şartları değiştirebilir. Geçmişte bunu ba-
şardık. Kurtuluş Savaşı’nda hangi zorlu koşullardan
başarıyla çıktığımızı her zaman hatırlayalım.
TOBB Başkanı
Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği
(Eurochambres) Başkan Yardımcısı
İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası (ICCIA) Başkan Yardımcısı ve
Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Yönetim Kurulu Üyesi
baskanlik@tobb.org.trM. R fat
HİSARCIKLIOĞLU