Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  82 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 82 / 132 Next Page
Page Background

EKONOMİK

FORUM

82

ARAŞTIRMA

sektörleri olan ekstrüzyon, yassı ve döküm

ürünleridir. Ekstrüzyon sektöründe dün-

ya ticaretinin yüzde 4’ünü gerçekleştiren

Türkiye, dünyada yedinci sırada yer alıyor.

2015 yılında 154 bin 693 ton ekstrüzyon

ürünü, başta Almanya olmak üzere Irak,

Türkmenistan gibi ülkelere ihraç ettik. Yassı

mamulde Türkiye dünya ticaretinin yüzde

2.2’si ile dünyada 11’inci sırada, alüminyum

folyo ihracatında da yüzde 2.5’lik pay ile de

yedinci sırada yer alıyor. Türkiye alüminyum

sanayiinin dünyada söz sahibi ülkeler arası-

na girebilmesinin ve ihracat potansiyelinin

artmasının yolu, katma değeri daha yüksek

olan ürünlere odaklanılmasından, kapasite

kullanımlarının yükselmesinden ve alümin-

yum geri dönüşümünün ön plana çıkarıl-

masından geçiyor. Alüminyum sektörü Tür-

kiye’de diğer sektörlerle karşılaştırıldığında

en hızlı büyüyen sektörler arasında olması-

na rağmen, ihracatta miktarsal artışın yanı

sıra katma değeri daha yüksek ürünlerin

ihracatının gerçekleştirilmesi çok önemli.

Bu nedenle sektörde Ar-Ge faaliyetlerinin

artırılmasının, teknoloji geliştirmenin ve

markalaşmanın önemli olduğunu her plat-

formda farkındalık yaratma adına duyurma

çabasındayız. Alüminyum sektörü ara ma-

mul ihracatında oldukça iyi bir sıralamada

olmasına rağmen Ar-Ge faaliyetlerine ağır-

lık verilmesi alüminyumdan imal edilmiş

son mamullerin ihracatına kayda değer

oranda katkı sağlayacak.

Made in Turkey algısı

Türkiye alüminyum sektörü, yaklaşık 4

milyar dolarlık iş hacmiyle Türkiye sanayi-

sinin en önemli sektörlerinden biri konu-

munda bulunuyor. Son yıllarda özellikle

hadde ve ekstrüzyon odaklı yatırımlar sa-

yesinde global pazarlarda rekabet edilebilir

ölçekte kapasitelere ulaşıldı ve ihracatta

da önemli aşamalar kaydedildi. Şu anda

enerji maliyetlerinin düşük olduğu Rusya

ve Ortadoğu ülkeleri hammadde üretimin-

de, Çin, AB ve ABD ise alüminyum mamul

imalatında öne çıkıyor. Türkiye, hem eks-

trüzyon sektörü hem de yassı haddelenmiş

alüminyum sektörleri konusunda Avrupa’da

İHRACATTA ARTIŞINYOLU KATMA

DEĞERLİ ÜRETİMDEN GEÇİYOR

Ali KİBAR

Türkiye Alümimyum Sanayicileri Derneği

(TALSAD) Yönetim Kurulu Başkanı

T

ürkiye alüminyum sanayii, son

10 yıl içinde ortalama yüzde 10

büyüme göstererek Türkiye’nin

en hızlı gelişen sektörlerinden

biri oldu. Avrupa’da kişi başına tüketim 25

ila 30 kilogram arasında değişiyor. Türki-

ye’de ise bu değerin 10-15 kilogram arasın-

da olduğu düşünülürse Türkiye’de alümin-

yum sektörünün büyüme potansiyelinin

yüksek olduğu görülüyor.

Türkiye alüminyum üretimi ve ihraca-

tının en güçlü olduğu yarı-mamul üretim

ve dünyada önemli bir yere sahip. Türkiye

alüminyum sektörünün bir marka haline

gelmesi, global alüminyumpazarında daha

da saygın bir yer edinebilmesi ve söz sahibi

olabilmesi için ‘Made in Turkey’ olgusu-

nun uluslararası pazarlarda kaliteli bir algı

yaratması önemli. Bu sayede Türkiye’nin

alüminyum alanında doğu ile batının ara-

sında stratejik bir bağlantı noktası haline

gelebilmesi mümkün olacak. Bu doğrul-

tuda yeni yatırımların destek görmesi ve

teşvik edilmesi konusundaki girişimlerimiz

devam ediyor. Alüminyum geri dönüşüm

faaliyetleri ülkemiz ekonomisinin ve glo-

bal ekonomilerin sürdürülebilir kılınması

için önem teşkil ediyor. Alüminyum doğası

gereği yüzde 100 geri dönüştürülebilir bir

metal olması nedeniyle de geri dönüşüm

faaliyetlerinin desteklenmesi ve yaygın-

laştırılması da sektörün gelişiminde büyük

önem teşkil eden unsurlardan biri.

Gümrük vergisi

Alüminyum sektörünü olumsuz yönde

etkileyen faktörlerin başında hammaddede

yurtdışına bağımlılık geliyor. İthalata ba-

ğımlılık oranımızı rakamsal olarak birincil

alüminyumda yüzde 95, ikincil alümin-

yumda ise yüzde 85 olarak ifade etmemiz

mümkün. Hammadde üretimmiktarlarının

Türkiye’de sınırlı olması, üretim tesislerinin

yeterli seviyede ve kapasitede yapılanma-

mış olması sebebiyle yüksek miktarlarda

ithalat yapılıyor. Bu nedenle Türkiye’deki

birincil alüminyum üretiminin artırılması ve

Türkiye pazarına sunulması gerekiyor. Yine

bu konuyla bağlantılı olarak 2015 yılından

itibaren alaşımsız hammaddeye yüzde 3,

alaşımlı hammaddeye yüzde 6’lık bir güm-

rük vergisi yükü getirildi. Bu vergilendirme

tüm gümrük birliği ülkelerinde bulunuyor

olmasına rağmen, Avrupa Birliği ülkelerine

nazaran Türkiye’de birincil alüminyum üre-

timi çok az miktarda olduğu için, Türkiye’nin

uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü

zayıflatıyor. Yerli üreticilerimizi dezavantajlı

konuma getiren bu durum sektörümüzün

büyümesine ve gelişimine önemli bir engel

teşkil ediyor.

Alüminyum sektörünü olumsuz

yönde etkileyen faktörlerin

başında hammaddede

yurtdışına bağımlılık geliyor.

İthalata bağımlılık oranımızı

rakamsal olarak birincil

alüminyumda yüzde 95, ikincil

alüminyumda ise yüzde 85

olarak ifade etmemiz mümkün.