EKONOMİK
FORUM
17
i
oluyor. Bu düzeltilmedi. Daha hakkani-
yetli rekabet ve rekabetçilik hayata geçi-
rilebilir” dedi.
Verheugen, AB’nin içinde bulunduğu
durumu ise şu sözlerle dile getirdi:
“Gitgide artan oranda Avrupa dışında
güçlü piyasalarla çevrelenmiş durumda-
yız. Çok yakında Çin, Avrupa tüketimini
ikiye katlayacak. Avrupa olarak yeterli
derecede güçlü müyüz? Küresel olarak
kendimizi savunabiliyor muyuz? Hayır
gelecekte kenara atılabiliriz.
AB’nin genişleme politikası gündemi-
ne sahip değiliz. Bu tamamen yanlış bir
şey. Büyümeden yorgunluk kabul edilme-
meli. Avrupa entegrasyonu fikri sadece
bizimdir diyemeyiz. Bunun parçası olmak
herkesin hakkıdır. Politikası da herkesin
AB üyeliğini kolaylaştırmaktır. Komşu-
kıyoruz, politikalar koordine edilmiyor, ihtilaflı yönetiliyor.
İmalat endüstrisine dikkat çekilmiyor.
TAHMİN EDİLEMEMEZLİK:
Enerji yatırımları buna
örnek teşkil ediyor. Bu alanda iddialı hedefler belirleniyor
ancak önde koşanların arkada koşanlardan haberi yok. Yeni
üye devletler açısından duruma baktığımızda sadece AB’ye
yetişmeye çalıştıkları görülüyor. Yani AB’nin üçte biri arayı
kapatmaya çalışıyor.
MAKROEKONOMİK SORUNLAR:
İş dünyası açısından
bunu tartışmak çok da çekici olmuyor. Euro Bölgesi’nde doğ-
ru politika karışımını bulamadık. Avrupa’da kemer sıkma
politikaları uygulanmadan önce ekonomik yavaşlama ola-
cağı söylendi. Bankacılık sektörünün stabil hale getirilmesi
kararlaştırıldı ancak sektör güçlü hale getirilmedi. Batmakta
olan bankalara nasıl destek olunacağı bilinmiyor.
Tarım sübvansiyonlarına binlerce dolar harcandı ancak
bundan yoksul ülkeler faydalanamadı. AB’de zengin yoksul
ülkeler veya Kuzey Güney ülkeler arasında nasıl uyum sağla-
nacağı belirsiz. Almanlar ödemeden sorumlu merci olmaktan
kurtulamadı. Ekonomik eşitsizlikler Almanya tarafından ele
alınmalı.
VERİMLİLİK:
Almanya dünyanın gerisiyle kıyaslandı-
ğında örneğin altyapı, yenilenme, inovasyon kapasitesinde
yetersiz. Büyük altyapı projelerine odaklanılmalı. Bu nokta-
da rekabetçilik önem kazanıyor.
ENDÜSTRİYEL TABAN, KRİZİ ATLATMAKTA EN İYİ REÇETE
Verheugen, 10 yıl önce endüstriyel politikalar kavramı
bile olmadığını anımsatarak, krizi atlatmakta en iyi reçete-
nin endüstriyel taban olduğunu söyledi.
Daha iyi regüle edilmesi gereken gündemin günden güne
soluklaştığına değinen Verheugen, “Daha iyi regülasyon de-
nildiğinde şu soruyu sormak gerekiyor. Ekonomik olarak en
etkili yolu bulduk mu? Bu da hemen KOBİ’lerle ilgili hazır-
lanan yasaları akla getiriyor. AB üyesi devletlerin şirketlerin
kurumlar vergisini, enerji politikalarını ele almaları gereki-
yor. AB üyesi ülkeler arasında enerji fiyatlarını kıyaslayacak
olursanız göreceksiniz, rekabette büyük sapmalara neden
KAPAK
m
Avrupa
Komisyonu eski
Başkan Yardımcısı
Günter Verheugen,
“AB büyümeden
yorgunluk kabul
edilmemeli”dedi.
Verhungen’in
Avrupa Birliği
değerlendirmesi
Yeni üye devletlerin AB’ye katılmasının
üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. Bu
sürenin sonunda hem AB üyesi devletler
hem de iş dünyası tarafından KOBİ’ler de
dâhil yeni bir politika hazırlandı. Bunu ne
kadar takdir ettiğimi göstermek için dört
başlıkla anlatmak istiyorum.
BİRİNCİSİ,
bürokratik canavar burada.
İKİNCİSİ,
teknokratların hükümetlerine
hoş geldiniz.
ÜÇÜNCÜSÜ,
AB’nin parasını
pencereden atıyorum...
DÖRDÜNCÜSÜ,
herkesin regüle
edildiği ama kimsenin birbirini
dinlemediği yer neresi?
YANIT AB.