forum235 - page 53

tebilmek için bankalar güzel güzel kumbaralar hediye ederlerdi.
Çocuklar buldukları bozuk paraları kumbaralara atarlar, para
biriktirirler, ay sonunda ne kadar birikim yaptıklarını görmek
isterlerdi. Benzer şeklide bugün ekonomiyi ve finansı artık okul-
lara sokmak zorundayız. Paranın ne olduğunu, faiz, getiri gibi
kavramları çocuklara anlatmak zorundayız. Ancak bu şeklide
bilinç oluşabilir. Bu bağlamda finansal okuryazarlık müfredata
konularak gerekli programların ivedilikle ilköğretimde uygulan-
ması gerekmektedir.
Diğer taraftan sigorta sektörü kişi başı harcanabilecek gelir-
le de yakından ilişkili. Son dönemde uygulanan teşviklerle BES
hızlandı ama gelecekte yeni katılımların aynı hızda olması biraz
zor gözüküyor. Çünkü belli gelir grubundaki kimseler zaten BES
yaptırdı. Yeni oyuncuların sisteme katılmasını artırmak için ek
tedbirlerin alınması gerekebilir. Örneğin tüm işverenler çalış-
tırdıkları kişilere BES yaptırmak zorunda bırakılabilir. BES’te
katkı payının yarısı çalışan kişiden, yarısı da işverenden alınabi-
lir. İşverene, ödedikleri BES için çeşitli teşvikler getirilebilir. Bu
şeklide çalışan herkesin bireysel emekliliğe girişi sağlanmış olur.
Tabii burada önemli bir konu katılımın düşük tutulabilmesidir.
Bunun için de BES işletim maliyetinin düşük seviyelere getiril-
mesi gerekiyor. Dünyada birçok uygulama metodu mevcut, bun-
lara bakılabilir.
Tabii unutmadan BES’in gelişmesinde gelir dağılımı gibi
makroekonomik değişkenlerin de iyileştirilmesi olumlu etki
yaratacaktır. Her ne kadar BES’teki artış olumluysa da, belli bir
noktadan sonra daha geniş kitlelere ulaşmak ancak gelir dağı-
lımının daha dengeli olmasıyla mümkün olabilir. 2012 yılında
Gini katsayısı (gelir dağılımı ölçen katsayı) %0,402 olarak ger-
çekleşmiştir. Gelir dağılımı bu rakam 1’e yaklaştıkça bozulmak-
ta 0’a yaklaştıkça düzelmektedir. TÜİK verilerine göre 2002
yılından itibaren gelir dağılımı 2006 yılına kadar düzelme eği-
limindeyken bu yıldan sonra yeniden eski seviyelerine ulaşıyor.
Dolayısıyla gelir dağılımını tekrar iyileştirebilmek için en uygun
formülün etkin vergi reformu olduğunu düşünüyorum. Vergi
reformuyla dolaylı vergilerin payı kademeli olarak azaltılmalı,
dolaysız vergilere ağırlık verilmeli. Bu şekilde gelir dağılımında
önemli mesafeler alınabilir.
civarındadır. Her yıl ortalama 300 milyon
liralık katılıma karşılık devlet teşvikiyle ka-
tılım ikiye katlamıştır. Ancak bu hızlı artış
trendinin gelecekte de devam edebilmesi
ancak emeklilik sisteminin tabana yayıla-
bilmesiyle mümkün gözüküyor. Türkiye
Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin
talebi üzerine, McKinsey Danışmanlık ta-
rafından hazırlanan Sigorta ve Bireysel
Emeklilik Sektörünün 2023 Hedef ve Bek-
lentileri Raporu’na göre 2023 yılında 150
milyar lira civarında bir fon büyüklüğü bek-
leniyor. Hesaplarıma göre 2023’e kadar fon
büyüklüğü rakkamı söz konusu tahminin
altında kalacağını gösteriyor. Bu neden-
le BES’teki artış trendinin devamı ancak
Anadolu’ya ağırlık vermek ve düşük olan
tasarruf düzeyimizi artırmaktan geçiyor.
Eskiden %20 seviyelerinde olan tasarruf
düzeyimiz bugün %12,6’lara kadar gerile-
miştir. Bu rakam oldukça düşüktür. 2013
yılında tasarruf oranları Euro Bölgesi’nde
%20,5, gelişmiş ekonomilerde %19,1, yük-
selen ve gelişmekte olan ekonomilerde ise
%33,9’dur.
Sigorta sektörü nasıl gelişebilir?
Beklentileriniz nedir?
Sektörün gelişmesi öncelikle sigorta
bilincinin tüm topluma ulaştırılmasıyla
mümkün. Bu nedenle gerek tasarruf mik-
tarını artırmak gerekse sigortacılığı toplu-
ma anlatabilmek için finansal okuryazarlı-
ğının artırılması gerekiyor. Bu kapsamda,
finansal okuryazarlığın çocuklardan başla-
yarak tüm ülke fertlerine öğretilmesi gere-
kiyor. Eskiden her çocuğu tasarrufa yönel-
EKONOMİK
FORUM
53
i
SÖYLEŞİ
1...,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52 54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,...132
Powered by FlippingBook