forum241 - page 95

kadınların çocukları için kreş altyapısına uzanan
fiziki sermaye stoku dikkate alınmaksızın, sürdü-
rülebilir rekabet gücü yaratan bir üretim tesisi ha-
yata taşınabilir mi? Fiziki sermaye stoku bilgileri
yeterli değilse, yatırım ve işletme dönemlerinde
etkin sonuçlara bizi taşıyacak gerçekçi varsayımlar
üretilebilir mi?
Yatırım yönetiminde, insan kaynaklarına iliş-
kin varsayımlar üretilebilmesi için verilerin sağ-
lıklı olması gerekir. Verilerin sağlıklı olması da
yetmez
“dinamik envanter algısı”
bağlamında,
sürekli yenilenmesi de, iş gücüyle ilgili zihni model
varsayımlarını üretmemize yardımcı olur. Ülkemi-
zi
“vasatlıktan kurtarma”
niyeti ciddi olanların
yapması gereken ilk iş, başta insan kaynağı olmak
üzere faktör bileşenleri hakkında net bilgi üreten
ve yenileyen dinamik envanterin oluşturulması.
Faktör koşullarının bir başka bileşeni
“finan-
sal yapı ve erişilebilirlik olanakları”
dır. Sadece
banka sistemine dayanan finans sisteminin araç-
ları ve erişilebilirlikleri gelişmiş, yaygınlaşmış ve
derinleşmiş bir yapıya sahip değilse, o yapılara
sahip olan ülke girişimcileri karşısında
“şans eşit-
sizliği”
söz konusu olmaz mı?
Serbest ve adil piyasa koşullarında rekabet
edebilmek için faktör koşullarından bir başkası da
“hukuk sisteminin işlerliği”
dir. Vasatlığı aşarak
toplumu öncü kuruluşlar düzeyine taşıyabilmek
için herkesin kanunun önünde eşitliğinin güven
altına alınması gerekiyor. Hepimiz, kanunları
eleştirme hakkımız olduğunu bilecek ama yürük-
lükteki bir kanuna uymama lüksümüz olmadığını
kavrayacağız.
Faktör koşullarının önemli bileşenlerinden
biri de
“üretim yöntemleri ve ürün çeşitliliği”
bakımından rakiplerle eş düzeyde olma, daha da
önemlisi yeni yöntemler geliştirme yeni ürünlerle
piyasaya çıkabilmelidir.
Ekonomide sistemin etkin işleyişi ve hukuk
sisteminin etkinliği kadar iş çevresini oluş-
turan faktör koşullarının bileşenlerinden
bir diğeri olan
“siyasi işleyiş ve siyasi
irade oluşum”
biçimini de
her zaman kararlarda göz
önünde tutulmalıyız.
TALEP KOŞULLARI
Bilim ve teknolojideki gelişmeler,
üretimi dönüştürme ve işlem yapısını
değiştirdiği gibi, insanların satın alma
güdülerini de değiştiriyor. Üretim,
ulaşım ve iletişim teknolojilerinin
iç bütünlüğünün yarattığı karar ve
kurumlar yeni ticari ağların oluş-
masını sağlıyor. Toplum ve yapısı değişiyor,
faktör koşulları farklılaşıyor, gelişmeler
“talep
koşullarını”
yeniden yapılandırıyor.
Bir toplumun vasatlığı aşarak, alanında geliş-
mişler kervanına katılabilmesi için küresel pazar-
larda oluşan ağların yapısını, işleyiş biçimlerini
yeni algı ve varsayımları, bu varsayımlardan olu-
şan zihni modellerin satın alma kararlarını nasıl
etkilediğini de yakından izlemesi gerekiyor. Bugün
“sosyal medyada arkadaş çevresinin”
talep üze-
rine etkilerini hesaba katmadan gerçekçi bir talep
tahmini yapılamıyor. Pazar ağlarının niteliklerini,
kapsadıkları alanı ve ölçekleri yakından izleyenler
vasatlık sınırını aşarak gelişenler arasına katılabi-
liyor.
Dünya genelinde
“orta sınıfın üçüncü yük-
selişi”
konusunda uzmanlar görüş birliği halinde.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde hızla artan orta
sınıfın
“tüketici değer, beklenti ve davranışları”
üzerindeki etkileri analiz edilmeden, oluşmakta
olan yeni pazar ağlarının nitelik ve niceliği kavra-
namayacağı gibi, beklenti ve davranışları yakalama-
mız damümkün olmaz.
“Müşteriyeulaşılabilirlik
ve erişilebilirlik”
yol ve yöntemleri üzerinde kafa
yormadan talep koşullarını değerlendirerek vasat
üretici olmanın ötesine geçemeyiz.
Vasatlık tuzağından kurtulup, dünya ölçeğin-
deki eleklerin üstünde kalmak istiyorsak; pazar
ağlarının nicelik ve niteliklerini, rakip ve müşteri
algısındaki değişmeleri; tüketici değer, beklenti ve
davranışlarındaki değişmelerin yönünü ve hızını,
müşteriye ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik konuları-
nı alabildiğine sorgulamak, bu konularda net bilgi,
etkin koordinasyon ve odaklanmayı ihmal etme-
mek gerekiyor.
Vasatlıktan kurtuluşun bir başka yönü de, iş
çevresini tanıma bağlamında
“karşılıklı bağım-
lılık ilişkilerini tanımlama, betimleme ve yön-
lendirmedir.”
Bugün iş dünyasında belirsizlikleri
artıran, gelecek korkusu yaratan ve yüzleşme ce-
saretini kıran olgu da, karşılıklı-bağımlılık ilişkile-
rinin hızla değişmesi, eski yapıların çözülmesi ve
yeni yapıların oluşturulmasıdır.
Bir toplumun
vasatlığı aşarak,
alanında
gelişmişler
kervanına
katılabilmesi
için küresel
pazarlarda
oluşan ağların
yapısını, işleyiş
biçimlerini
yeni algı ve
varsayımları, bu
varsayımlardan
oluşan zihni
modellerin satın
alma kararlarını
nasıl etkilediğini
de yakından
izlemesi
gerekiyor.
EKONOMİK
FORUM
95
i
1...,85,86,87,88,89,90,91,92,93,94 96,97,98,99,100,101,102,103,104,105,...132
Powered by FlippingBook