forum 246 - page 96

Yerel yönetimlerde
“Şark kurnazlığı”
eğilimi
RÜŞTÜ BOZKURT
Y
erel yöneticilikte ikinci kategoride, ka-
saba kültüründen beslenen, hayatın öz
gerçeği yerine kendi gerçeğini öne çıka-
ran ilke ve kuraldan çok, anlık gelişme-
lere, konjonktürel etkilere göre kendini ayarlayan
“şark kurnazlığı”nı benimseyen kişiler yer alıyor.
Yerel yönetimlerde şark kurnazlarının ayırt
edici birtakım özellikleri vardır. Şark kurnazları,
genellikle kendi gerçeklerini hayatın öz gerçeğinin
önüne koyarlar ve karşılıklı bağımlılık ilişkilerini
kendilerini merkez alarak ayarlarlar. Yerel yöne-
timdeki şark kurnazları da üzerine aldıkları gö-
revin toplumsal bağlamlarına özen göstermeden,
derinlik bilgisi olmayan kitlelerin aldatılmasına
dayalı bir tutum izler. Şark kurnazı yerel yöneti-
ciler adımlarını bilinçsizce değil, sosyo-ekonomik
çevrenin boşluklarını iyi gözleyerek, bilinçli biçim-
de atarlar. Başkalarını aldatmaktan gizli bir haz
duyarlar. Yaptıklarının ahlaki olmadığını bilirler
ve kendi iç dünyalarına döndüklerinde suçluluk
duygusu nedeniyle kendilerini kandırma yoluna
giderler. Bir süre sonra başkalarını aldatmayı
yaşam biçimi haline getirirler.
Şark kurnazları genellikle zekası aklının
önüne geçen insanlardır. Kendi içlerine yolculuk
yaptıklarında davranışlarının haksız yanlarını
değerlendirir ve kendini aşamadıkları için kur-
nazlığı meşrulaştırırlar. Şark kurnazı yöneticilerin
kendi imzasını taşıyan yazılı belge bırakmaktan
sakınmaları en belirgin özellikleridir. Çünkü ya-
zılı iletişimle belge bıraktıklarında, kısa ve uzun
dönemde somut hesaplaşmalarda kullanılmasın-
dan korkarlar. Şark kurnazı yöneticilerin yazılı
iletişimden kaçınmalarının ardındaki korkunun
nedeni ise çelişkilerinin beklenmedik bir anda
karşılarına çıkması ve hesap verme zorluğudur.
Ayrıca, varlıklarını “nabza göre şerbet verme”
üzerinde inşa ettiklerinden, yazılı iletişimde “...
öyle dememiştim, yanlış anlaşılmış” gibi ifadeler
manevra alanını daraltacağından tercih edilmeyen
bir tutumdur.
ŞARK KURNAZI YÖNETİCİLER HEDEFLERİ
ANALİZ EDEN AÇIKLAMALARDAN KAÇINIR
Şark kurnazı yöneticiler, çalışma yılının başın-
da belirlenen hedeflerle ulaşılan hedefleri analiz
eden açıklamalardan kaçınır. Örneğin 100 başarı
edilmesi gerekirken 30 sonuç alınmışsa, o sonuç
üzerine kurulu bir “başarı öyküsü” yaratabilmek
için, yıl başında öngörülen hedefleri saklama
eğilimleri de bir hayli güçlüdür. Şark kurnazı yerel
yöneticilerin bir başka yaygın tutumu, iş yaşamını
“tornistansız gemi” gibi algılamaları. Gidişatın bir
önceki yıldan daha iyi olduğunu göstermek için
baz yıllarını değiştirerek grafik ayarı yaparlar.
Uzman olmayan medya da “yıl başı performans
planlarının ne olduğu” ve “rakamları hesaplarken,
serileri oluştururken aynı metodun kullanılıp
kullanılmadığı” sorularını sormaz.
Şark kurnazı yöneticilerin bir diğer özelliği ise
sistemli hesap vermekten kaçınmaları. Ciddi iş yö-
neticilerinin ve gerçek anlamda hesap verilebilirlik
felsefesine sahip olan iş örgütlerinin sağlıklı olma-
sı, sistemli hesap verebilmeyi gerektirir. Küçük öl-
çekli iş yerleri için sistemli hesap vermenin önemi
tartışılabilir. Orta ve büyük ölçekli bir firma, halka
açık olsun ya da olmasın, yılda bir kez hesap ve-
rebilirliği ilke edinmemişse orada saklanması ve
gizlenmesi gereken bir eksiklik, yanlışlık, açık, öz
güvensizlik vardır yargısı kolayca yayılabilir. Yerel
yönetimlerde de halka, hissedarlara, doğrudan
ya da dolaylı paydaşlara sistemli hesap verme öz
güvenin ve sağlıklı büyümenin itici gücüdür.
Uzun süre endüstri ilişkileri yönetim takımının
içinde bulundum. Büyük kurumlarda sendikalaş-
manın birçok zorluğunu gördümama hiçbir zaman
sendikasız iş yerine inanmadım. Çok sayıda örnek-
ten çıkardığımders açıktır: Sendikasız işyerlerinde
yönetim, sorunları daha az ciddiye alıyor. Sendikalı
işyerlerinde ise en azından toplu iş sözleşmesi dö-
nemlerinde sıkı analizler yapılması zorunlu hale
geliyor. İki yılda bir olsa da toplu iş sözleşmelerine
hazırlığı ciddiye alan kurumlarda kayıtlar ve geliş-
Şark kurnazı yerel yöneticiler adımlarını bilinçsizce değil, sosyo-
ekonomik çevrenin boşluklarını iyi gözleyerek, bilinçli biçimde
atar.
Başkalarını aldatmaktan gizli bir haz duyar. Yaptıklarının
ahlaki olmadığını bilirler ve kendi iç dünyalarına döndüklerinde
suçluluk duygusu nedeniyle kendilerini kandırma yoluna gider.
YÖNETİM
96
EKONOMİK
FORUM
1...,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95 97,98,99,100,101,102,103,104,105,106,...132
Powered by FlippingBook