EKONOMİK
FORUM
84
pazarında ise % 80 düzeyinde. Ama bu
rakamlar bir gösterge değil çünkü yüksek
sezon henüz başlamadı. Bu olaylar ortaya
çıkmadan önce Rusya’dan sadece Antal-
ya’ya ziyaret etmesini beklediğimiz turist
sayısı 3,5 milyon idi. Bugün bu rakamdan
2.5 milyon kayıp riski var. Diğer taraftan
Avrupa pazarında da rezervasyonlar % 40
düştü. Böyle giderse 5 milyondan fazla
turist kaybı yaşama ihtimali söz konusu.
10 milyar dolarlık
kayıp yaşanabilir
Bu gidişatın kent ekonomisi üzerin-
deki olumsuz etkileri görülmeye başladı.
İlk etkilere göre 9 bin civarında turizm
çalışanı işsiz kaldı. Bu sayının 60-70 binleri
bulabileceğinden korkuyoruz. Bazı otel-
ler de sezonu kapalı geçirecekler. Turizm
sektöründeki düşüşün etkileri tarımdan,
ulaştırmaya, perakende ticaretten mobil-
ya sektörüne kadar hemen hemen tüm
sektörlere de yansıyor. Tüm etkileri hesap
ettiğimizde kentin ekonomik kaybı 10
milyar dolara ulaşabileceğini görüyoruz.
Kısacası Antalya ekonomisini zor bir süreç
bekliyor. Hükümetimiz de bu süreci ya-
kından izliyor. İlgili Bakanlarımız ile olası
kriz senaryolarını paylaştık ve kendileri de
destek paketleri konusunda çalışıyorlar.
Hükümetimizin de desteği ile Antalya eko-
nomisi bu süreci de atlatacaktır.
MARKA KENT
Tarımda ve sanayide ise katma değeri
artıracak bilgi temelli gelişmeye gidilmesi,
ulaşım ve lojistik imkânlarının geliştirilmesi
son derece önemli. Dünya sanayide 4.0’ı
konuşurken bizim buna seyirci kalmama-
mız gerekiyor. Bu noktada hangi noktada
Ar-Ge yatırımlarının yapılması gerektiğinin
tespiti, vizyonun oluşturulması ve gerekli
desteklerin verilmesi gerekiyor.
Antalya’da öncelik neye verilmeli?
Bugüne kadar Türkiye ve Antalya olarak
gelecek hedeflerine hep rakamları koyduk.
2023’de 25 bin dolar kişi başı gelir, 50 mil-
yon turist, EXPO’ya 8 milyon ziyaretçi gibi
hedefler telaffuz ettik. Oysa, Stockholm
2040 vizyonunda çocuklara eşit şans, orga-
nik gıda, çevre, ve demokrasi hedefleri var.
Sidney 2030 vizyon belgesinde üç kelime
var. “Yeşil”, “global” ve “ağ”, Ağ derken kent
merkezi ulaşım ağı, sosyal, kültürel ağları
kastediyorlar. Barselona vizyonunda daha
yeşil Barselona sloganı var. Küresel iddiası
olan bütün kentlerin dilinde hep aynı keli-
meleri görüyoruz. Bizimde gelecek hedefle-
rimizde rakamların yerini değerler almalıdır.
Çünkü artık çağımızda zenginlik GSYH
ile değil, kültür, çevre, estetik, konfor gibi
unsurları içeren yaşam kalitesi ile ölçülüyor.
Antalya›nın vizyonunda bu nedenle kül-
tür-sanat ve çevreyi ilk sıralara koyuyoruz.
5 milyondan fazla turist
kaybı yaşayabiliriz
Rusya ile yaşanan gerginlik ticari
hayata nasıl yansıdı? Bu yıl turizm
sektörü için beklentilerinizi öğre-
nebilir miyiz?
Rusya pazarı Antalya turizminin 3’de
1’ini, tarım ihracatının ise 3’de 2’sini temsil
eden bir pazardı. Geçen yıl Rusya’da eko-
nomik kriz ve Ruble’deki değer kaybından
dolayı turizmde ilk darbeyi almıştık. Bu
yıl Rusya ile yaşanan gerilim hem tarımı
hem turizmi vurdu. Tarımda 2016 yılının
ilk 3 ayında ihracat düşüşü %26 oranında
gerçekleşti. Biber dışında, domates, elma,
narenciye ihracatımız çok etkilendi. İhracat
kaybı oldu, ama daha önemlisi son günler-
de fiyat düşüşleri başladı. Bunun etkisini
şöyle anlatayım; Antalya’da yılda 2.3 mil-
yon ton domates üretiliyor. Kilogramda 50
kuruş fiyat düşüşü 1 milyar lira demek. Tu-
rizmde Mart ayı itibariyle Antalya’ya gelen
toplam turist sayısında düşüş % 25, Rusya
Turizm sektöründeki
düşüşün etkileri tarımdan
ulaştırmaya, ticaretten
mobilyaya kadar hemen hemen
tüm sektörlere yansıyor.