EKONOMİK
FORUM
124
Ocak Şubat
Mart
Nisan Mayıs
Haz.
Tem.
Ağus.
Eylül
Ekim Kas.
Ara.
2015
1.10
0.71
1.19
1.63
0.56
-0.51
0.09
0.40
0.89
1.55
0.67
0.21
2016
1.82 -0.02
-0.04
0.78
0.58
0.47
1.16
-0.29
2
0
1
-1
Ocak Şubat
Mart
Nisan Mayıs
Haz.
Tem.
Ağus.
Eylül
Ekim Kas.
Ara.
2015
7.24
7.55
7.61
7.91
8.09
7.20
6.81
7.14
7.95
7.58
8.58
8.81
2016
9.58
8.78
7.46
6.57
6.58
7.64
8.79
8.05
10
9
7
8
6
GÖSTERGELER
Tüketici fiyatlarının temmuzdaki yüzde
1.16’lık artışı nasıl kötü bir sürpriz olmuşsa,
ağustostaki yüzde 0.29’luk düşüş de tamter-
si hoş bir sürpriz yaşattı. Temmuz aylarında
normalde hiç bu ölçüde bir artış yaşanma-
mıştı. Ancak bu temmuzun kendine özgü
çok önemli bir yönü vardı. Her ne kadar dar-
be girişimi ekonomik aktiviteleri harcama
yönüyle biraz kısmış gibi görünüyorduysa
da, bu durumbelli ki fiyatları kötü etkilemiş
ve özellikle gıda maddelerinin fiyatından
kaynaklanmak üzere hızlı bir artış yaşanmıştı.
Ağustosa geldik, bu sefer de tersi oldu.
Gıda maddelerinin fiyatı yüzde 1.92 gibi
yüksek bir oranda düştü. Gıda ve alkolsüz
içecekler grubundaki bu düşüş, TÜFE top-
lamına 0.40 puan olarak yansıdı. Bir başka
ifadeyle, gıdada fiyatlar gerilememiş olsa
ve sabit kalsaydı, TÜFE yüzde 0.29 düşme-
yecek, tersine yüzde 0.11 düzeyinde artış
görülecekti. Gıdada fiyatlar yüzde 2’ye yakın
bir artış gösterse, bu kez de diğer mal ve
hizmetlerden gelen 0.11 puanlık etkiye 0.40
puanlık gıda etkisi eklenecek ve TÜFE artışı
yüzde 0.50’yi aşacaktı. Yani bu ağustostaki
fiyat gerilemesinde gıda çok belirgin bir etki
yaptı.Gıda maddelerinin fiyatının ağustos
ayında bu ölçüde gerileme göstermesinde,
kuşkusuz temmuzdaki yüksek artışın da baz
etkisi yönüyle bir rolü var.Temmuzda yüksek
bir düzeye çıkan fiyatların normale dönmesi
bile bir gerileme yaratmışa benziyor.
Fiyatlar ağustosta geriledi gerilemesine
ama, budurumbizi yılı öngördüğümüz yüz-
de 7.50’de kapatmaya götürebilecekmi? İşte
bu pek mümkün olmayacak gibi...
Yüzde 9’a doğru...
Tüketici fiyatları ilk sekiz ayda yüzde
ENFLASYON:
4.53 arttı.Yılı, öngördüğümüz yüzde 7.50’de
kapatabilmek, kalan dört aydaki artışı yüz-
de 2.84’te tutmakla mümkün. Eylül-aralık
dönemindeki artış kuşkusuz yüzde 2.84’te
tutulabilir, ne var ki bu hiç kolay değil.
Geçmiş yıllar baz alınarak yapılan tek-
nik analizler, bizi 2016 sonu için yüzde 9’a
yaklaşan bir enflasyona götürüyor.
Kabul edelim yüzde 7.50’yi tutturma
şansımız neredeyse hiç yok. Hatta yüzde
8’in altı bile pek mümkün görünmüyor.
Olağanüstü gelişmeler yaşanmadığı tak-
dirde 2016’yı yüzde 8 ile yüzde 9 arasında
kapatacağa benziyoruz.
Bu gidişle yüzde 9’a da ulaşabilir, hatta
bir miktar aşabiliriz. Marjı biraz daraltalım,
yüzde 8.50 ile yüzde 9.00 arası bir ger-
çekleşme makul görünüyor. Hatta yüzde
8.50’nin altında kalmayı başarı olarak bile
değerlendirebiliriz.
yüme hızının yüzde 10’u bulması, hatta
çok az da olsa aşması gerekiyor.
Üçüncü çeyrekte tahminlerin üstünde
bir büyüme gerçekleşirse, son çeyreğe
ilişkin oranın daha aşağıda kalması ye-
terli olacak kuşkusuz. Ama tersi olur ve
üçüncü çeyrekte sıfır yerine negatif bir
oran gelirse, yüzde 4.5 için gereken son
çeyrek büyümesi yüzde 10’u da yetersiz
hale getirecek.
Bu yıl bir dizi olumsuzluğu birlikte
yaşadık; hele 15 Temmuz gibi eşine rast-
lanmayacak bir darbe girişimiyle yüz yüze
geldik. Bunun ekonomiye olumsuz yönde
bir etkisi mutlaka olacak. Ayrıca uzun tatil-
ler ve Güneydoğu’da sınır ötesine uzanan
terörle mücadele çabalarının da şöyle ya
da böyle bir maliyeti, üretime etkisi var.
Dolayısıyla bu yıl için artık yüzde 4.5 büyü-
meyi unutup, yüzde 4 dolayında bir orana
razı olmak durumundayız.