EKONOMİK
FORUM
70
MARKA KENT
çalışmalarımızı sürdürerek, Türkiye’de İstan-
bul ve Ankara’dan sonra alışveriş günlerini
düzenledik.
Turist sayısında yüzde 35 artış sağladık
“Van Shopping Fest” adıyla bu yıl ikinci-
sini düzenlediğimiz etkinliğimiz kentte hem
yerel halk, hem iş dünyası ve en önemlisi
ilimizi ziyaret eden turistler tarafındanmüthiş
bir ilgiyle karşılaştı. Festival ile insanları sa-
dece alışverişe yönlendirmedik. Şehrin cad-
delerini ışıklandırdık, konserler düzenledik,
sokak sanatçıları tarafından tiyatral gösteriler,
mini konserler yapıldı. Çocuklara yönelik
okullarda film gösterileri yaptık, resim ser-
gileri düzenledik. Ve kısa sürede sonuçlarını
da almaya başladık. Örneğin turist sayısında
%35 oranında bir artış sağladık, yine kredi
kartı ile yapılan işlemadedinde yüzde 42 artış
olduğunu gördük. Festivalin piyasa reklam
değeri yaklaşık 1.5 milyon TL’yi geçti.
İlimizde her yıl en az üç ulusal ve ulus-
lararası fuar düzenlemekteyiz. Ve kentte bir
fuar anlayışının egemen olması konusunda
ciddi gelişmeler elde ettik. Fuarlarımıza gerek
yurtiçinden, gerekse yurtdışından katılan
“ORTAK AKLA, CİDDİ
İŞBİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR”
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, “Kentinizi ‘Marka Kent’ yapma meselesi o kadar kolay
olmayıp, kısa sürede başarılabilecek bir durum değil. Zamana, ortak akla, konunun özümsenmesine ve
en önemlisi ciddi işbirliğine ihtiyaç var” diye konuştu.
V
an Ticaret ve Sanayi Odası Baş-
kanı Necdet Takva, Van’ın ‘Marka
Kent’olması yolunda çeşitli orga-
nizasyonlara imza attıklarını söy-
ledi.“Zamana, ortak akla, konunun özümsen-
mesine ve en önemlisi ciddi işbirliğine ihtiyaç
var”diyen Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Necdet Takva sorularımızı şöyle yanıtladı.
Van’ın ‘Marka Kent’ olması için Oda-
nız hangi çalışmaları yürütüyor?
Bir kentin gelişimi ancak pozitif anlamda
tanınırlığı ile mümkün olabilir. Bize göre bu-
nun da günümüzdeki karşılığı “Marka Kent”
olmaktan geçiyor. Fakat “Marka Kent” olma
konusunun ülkemizde tamolarak anlaşılması
konusunda daha fazla çalışmamız gerekir
diye düşünüyorum. Özellikle az gelişmiş böl-
gelerimizde bu anlayışın zihinlerde daha faz-
la yer alması ve anlaşılması zaman alacaktır.
Ancak biliyoruz ki kentinizi “Marka Kent”
yapma meselesi de o kadar kolay değil ve
kısa sürede başarılabilecek bir durum değil.
Zamana, ortak akla, konunun özümsenmesi-
ne ve en önemlisi ciddi işbirliğine ihtiyaç var.
Biz bu konuyu ilk olarak ortaya attığı-
mızda ilimizde şunu gördük; biz dâhil hiç
kimsenin konu hakkında pek de önemli sa-
yılabilecek kadar bilgi sahibi olmadığımızı
gördük. Bir diğer dezavantajımız da ilimizin
ve bölgemizin ekonomik düzeyinin düşük
olması, eğitim düzeyi, işbirliği kültürünün
yaygın olmaması gibi birçok dezavantaja
sahiptik. Ancak buna karşın kamuoyunda
inanılmaz bir istek ve arzunun olduğunu
da gördük. Yani insanlar, evet “Marka Kent”
kavramının bilmiyor olabiliriz, ama bu du-
rum ilimizin “Marka Kent” olmasına katkı
sunmayacağımız ve eksikliklerimizi tamam-
layamayacağımız anlamına gelmiyor deme-
ye başladılar. “Marka Kent” kavramı böylece
ciddi anlamda tartışılmaya başlandı. Doğrusu
bizimdeTicaret ve Sanayi Odası olarak önce-
likli hedefimiz buydu. Yani konuyu hem hal-
kımızın hem de kurumlarımızın gündemine
taşımak ve tartışmaktı.
Guinness Rekorlar
Kitabı'nda yerimizi aldık
Evet, birkaç festival, bir iki fuar veya sınırlı
tanıtımlar ile “Marka Kent” elbette ki olun-
muyor ama “Marka Kent” olmanın o kentte
yaşayan veya o kenti gezmeye, tanımaya ge-
len herkese nasıl katkılar sunacağının küçük
göstergelerinin fuarlar düzenlemek, festival-
ler yapmak, tanıtımlara ağırlık vermek, gelen
yatırımcıların hayatlarını kolaylaştırmakla
işe başlamanın kamuoyunda pozitif etkiler
yaratacağını inandık ve bu doğrultuda bir
takım çalışmalar yaptık.
Örneğin, daha önce ABD’de olan “Dün-
yanın En Kalabalık Kahvaltı Sofrası” rekoru-
nu geliştirerek ilimize getirdik ve Guinness
Rekorlar Kitabı'nda yerimizi aldık. Bu, kentte
müthiş bir sinerji yarattı. Kurumlarımızın ve
halkımızın etkinliğe olan ilgisi ve sahiplen-
mesi inanılmazdı. O gün aynı zaman da şunu
da gördük, değindiğimiz gibi müthiş bir istek
ve arzu kentte bulunmakta. Bu doğrultuda