EKONOMİK
FORUM
76
HABER
yılında, 155 trilyon Euro değerindeki küre-
sel varlığın yüzde 18,5’ni teşkil etti ki bu da
varlıkların bölgede bulunan kısmının 2000
yılından beri üç kattan fazla artmasının
yanı sıra bölgenin payının Euro bölgesinin
payından (yüzde 14,2) açık ara fazla oldu-
ğu anlamına geliyor.
Net finansal varlıklarda
en yüksek artış Türkiye’de
Raporda Türkiye ile ilgili çarpıcı tes-
pitler yer aldı. Buna göre Türkiye’de brüt
finansal varlıklar 2015 yılında güçlü büyü-
me grafiğini sürdürerek 2014’e oranla yüz-
de 17,1 arttı. Banka mevduatları, menkul
kıymetler ve sigortalar ile emeklilik fonları
dahil üç varlık sınıfı 2015 yılındaki hızlı bü-
yümeye katkıda bulundu.
Sigorta ve emeklilik fonları, yaklaşık
yüzde 25’lik bir oranla en güçlü artışı gös-
terseler de varlık portföyünün neredeyse
yüzde 7’sini oluşturan bu varlık sınıfı, Türk
hane halklarının tasarruf davranışlarında
henüz küçük bir rol oynamakta. Finansal
varlıklarının yaklaşık beşte dördü 2015
yılında yüzde18,4 artış gösteren gece-
lik repo, vadeli mevduatlar ve tasarruflar
halinde tutulmakta. Menkul kıymetler ise
daha düşük bir düzeyde büyümekle birlik-
te yine de yüzde 7,6’lık sağlambir seviyede
gerçekleşti.
Bölgesel gelişmenin aksine, Türkiye’de-
ki özel sektörün borç artışı 2014 yılında
yüzde 7,9’luk düzeye kıyasla hafif bir ar-
tış göstererek 2015’te yüzde 9’a ulaştı ve
Doğu Avrupa’daki yüzde 2,4’lük ortalama
büyümenin çok üstünde yer aldı.
Türk hane halklarının
borç oranı ılımlı durumda
Her şeye rağmen rakamlara bakıldı-
ğında Türk hane halklarının borç oranı
(GSYH’nin yüzdesi olarak yükümlülükler)
hâlâ oldukça ılımlı durumda. Türkiye’de
borç yüzdesi toplam yüzde 23,1 ile ge-
lişmekte olan ülkelerdeki yaklaşık yüzde
33’lük ortalamanın çok altında seyrediyor.
Yükümlülüklerdeki artışın varlık büyüme-
sinin altında kalması nedeniyle net finan-
sal varlıklar 2015 yılında yüzde 24,9 gibi
etkileyici bir büyüme sergiledi. Aslında,
örneklemelerde başka hiçbir ülke 2015
yılında böyle yüksek büyüme göstermez-
ken, Çin’deki hane halkları bile büyüme
hızlarını koruyamadı.
Türkiye 44. sırada yer aldı
Geçtiğimiz on yıl içindeki dinamik
varlık artışına rağmen, Türk hane halkları
dünya seviyesine yetişemedi. Türkiye, kişi
başına ortalama 2.140 Euro’luk net finansal
varlık ile uluslararası karşılaştırmada, bir
basamak yukarı tırmanarak 44. sırada yer
aldı. En yoksul Doğu Avrupa ülkesi olan
Romanya’nın yarısı kadar ortalama hane
halkı varlığı olduğu düşünülürse, Türki-
ye’nin kat etmesi gereken uzun bir mesafe
olduğu ortaya çıkıyor. Listenin ilk 20’sinde
henüz Doğu Avrupa ülkeleri bulunma-
makta. Sırasıyla 26. ve 27. sırada yer alan
(brüt olarak) Slovenya ve Çek Cumhuriyeti
en iyi konuma sahip ülkeler. Uzun süredir
liderliği üstlenen İsviçre ve ABD’nin yanı
sıra bugünlerde İskandinav ve Asya ülke-
lerinin listeye ağırlığı koyduğu gözlendi.
Borç büyümesinde büyük
bölgesel dengesizlikler
Allianz’ın Küresel Varlık Raporu’na göre
hane halkı borcu 2015 yılında da 2014’te
olduğu gibi yüzde 4,5 oranında büyüdü.
2015 sonunda hane halkı borcu 38,6 tril-
yon Euro’ya ile büyük finans krizinin patlak
vermesinden önceki değerden yüzde 25
daha yüksek bir seviyeye ulaştı. Gelişmeler
bölgeden bölgeye önemli farklılıklar gös-
terse de Asya’da (Japonya hariç), borç artışı
gözlenirken Güney Kore veya Malezya gibi
kimi ülkelerde hane halkı borçları nominal
ekonomik çıktının bir yüzdesi olarak öl-
çüldüğünde ABD, İrlanda veya İspanya’da
emlak balonunun zirveye ulaştığı dönem-
lerde görülen seviyelerde gerçekleşti.
Diğer taraftan, Latin Amerika ve Avru-
pa’da, bölgelerindeki büyük ekonomilerin
karşı karşıya olduğu kriz ortamının etkisiyle
borç büyümesinin belirgin biçimde düşüş
gösterdiği dikkat çekti. Kuzey Amerika ve
Batı Avrupa’da ise neredeyse hiçbir deği-
şiklik algılanmazken borçlar sadece çok
ılımlı bir hızda arttı ve son altı yıldır olduğu
gibi ekonomik büyüme hızının gerisin-
de kaldı. Sonuçta, hane halkları özellik-
le gelişmiş ülkelerde borçlanmaya karşı
çok temkinli bir yaklaşım gösterirken, Batı
Avrupa’daki birçok ülkede 2015 itibariyle
borçlar azalmaya devam etti.
Agresif faiz indirimleri
Heise, “Aşırı düşük kredi oranlarının
cazibesine ve krediye dayalı harcama çıl-
gınlığına sadece çok az sayıda hane halkı
kapılmış görünmekte”diyerek,“Hane halk-
larının çoğunluğu ekonomik bakımdan
çok makul bir şekilde hareket etmekte,
agresif faiz indirimleri vasıtasıyla talebi
pompalamaya çalışan merkez bankası
başkanlarının çabalarına kulak tıkamak-
tadır. Görünen o ki finans krizindeki aşırı
borçlanmanın ardından hane halkları borç
azaltmayı daha önemli görmeye başladı”
değerlendirmesinde bulundu.
2015 yılında finansal varlıklar borç-
lanmaya paralel artmaya başlayınca, brüt
finansal varlıklar ve yükümlülükler arasın-
daki fark olan net finansal varlıklar da ne-
redeyse aynı oranda artış gösterdi. 2014’e
kıyasla yüzde 5,1 büyüme oranı, büyüme
oranlarının çift haneli düzeylerde olduğu
önceki üç yılda görülen gelişmenin çok
altında kaldı.
Küresel varlık dağılımında
eşitliğe yaklaşılıyor
Bu arada rapora göre varlık dağılımının
analizi karmaşık bir tablo sergilemekte.
Yükselen piyasaların ortaya koyduğu ba-
şarı hikâyesi daha fazla insanın genel iler-
lemesine ve refaha katılmasına yardımcı
olup bir küresel orta sınıf yaratmakta. Bu
gelişmeye bağlı olarak da yoksulluk düzey-
leri son 30-40 yılda belirgin ölçüde düşüş
göstermekte. Analize dahil edilen ülkeler-
de yaşayan beş milyar insanın büyük ço-
ğunluğu hâlâ alt varlık sınıfına ait görünse
de bu sınıfın payı azalmakta. Nitekim 2000
yılında toplam nüfusun yüzde 80’i alt varlık
grubundayken bugün bu oran yüzde 69’a
gerilemiş bulunuyor. Bunun sebebi ise son
yıllarda, toplamda yaklaşık 600 milyondan
fazla insanın orta varlık sınıfına terfi et-
miş olması. Sonuç olarak küresel orta sınıf
önemli ölçüde büyürken son yıllarda orta
sınıf iki kattan fazla artarak 1 milyarı aştı.
Toplam nüfustaki payları ise yüzde 10’dan
yüzde 20’ye yükseldi. Küresel varlıklar için-
de bu varlık sınıfının sahip olduğu oran
da belirgin biçimde büyüyerek, 2015 yılı
sonuna yüzde 18’lik iyi bir orana yükseldi
ki bu, milenyumun başındaki rakamın ne-
redeyse üç katına eşit. Dolayısıyla küresel
orta sınıf hem kapsadığı insan sayısı bakı-
mından büyüdü hem de daha zenginleşti.
Gelişmiş ekonomilerdeki küresel yük-
sek varlık sınıfında sayılan hane halklarının
sayısı azalmış olsa da, son yıllarda bu varlık