forum235 - page 84

Serbest ticaret
maskaralığı
JOSEPH E. STIGLITZ
D
ünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ/World
Trade Organization-WTO) neredeyse
bir düzine yıl önce başlattığı küresel ti-
caret müzakerelerinde Doha Kalkınma
Turu’ndan bir sonuç çıkmamış olmasına rağmen,
bir görüşme turu daha planlanıyor. Ama bu kez
müzakereler çok taraflı, küresel zeminde yapılma-
yacak; bunun yerine biri Pasifik aşırı biri de Atlantik
aşırı olmak üzere iki büyük bölgesel anlaşma imza-
lanacak. Bu görüşmeler daha başarılı olacak mı?
Doha Turu, gelişmekte olan dünyada nüfusun
%70’inin doğrudan ya da dolaylı olarak tarıma bağlı
yaşadığı düşünülürse, gerçek bir kalkınma turunun
olmazsa olmaz şartı olan zirai yardımların ortadan
kaldırılmasının ABD tarafından reddedilmesiyle
baltalanmıştı. DTÖ’nün, Amerika’nın en çok 25
bin zengin çiftçiye ödediği pamuk yardımlarının
yasadışı olduğuna hüküm vermiş olması nedeniyle
ABD’nin görüşü gerçekten nefes kesiciydi. ABD’nin
cevabı bu şikâyeti öne sürmüş olan Brezilya’ya bu
konuyu daha fazla kurcalamaması için rüşvet ve-
rerek, Amerika’nın kendi varlıklı çiftçilerine karşı
cömertliği nedeniyle fiyatların düşük olmasından
etkilenen Sahra Altı Afrika’daki ve Hindistan’daki
milyonlarca yoksul pamuk çiftçisini yüzüstü bırak-
mak oldu.
Bu yakın geçmişe bakıldığında, ABD ile Avrupa
arasında ve ABD ile Pasifik’in büyük bölümü (Çin
hariç) arasında bir serbest ticaret bölgesi oluştur-
mak için yapılan müzakerelerin amacının gerçek
bir serbest ticaret sistemi kurmak olmadığı açıkça
anlaşılıyor. Amaç, daha çok Batı’daki ticaret politi-
kasına uzun zamandır hâkim olan özel menfaatlere
hizmet edecek şekilde yönetilecek güdümlü bir tica-
ret rejimi oluşturmak.
MÜZAKERELERDE UNUTULMAMASI
GEREKEN İLKELER
Görüşmelere katılanların yabana atmayacağı
umulan birkaç temel ilke var. Birincisi, bütün ti-
caret anlaşmaları simetrik olmak zorunda. Eğer,
Trans-Pasifik Ortaklık (TPP) gereğince, ABD
Japonya’dan kendi pirinç yardımlarını ortadan
kaldırmasını talep ediyorsa, buna karşılık sadece
(ABD’de o kadar da önemli olmayan) pirinç için
değil, diğer tarım ürünleri için de geçerli olan ken-
di üretim ve su yardımlarını ortadan kaldırmayı
teklif etmeli.
İkinci olarak, hiçbir ticaret anlaşmasında, özel-
likle de mali düzenleme ve fikri mülkiyet gibi tica-
retle ilgili olmayan konular söz konusuysa, ticari
menfaatler daha genel ulusal menfaatlerin önüne
geçemez. Örneğin, sermaye kontrollerinin mak-
ro ihtiyatlı politikanın önemli bir aracı olabileceği
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından kabul gör-
müş olsa bile, Amerika’nın Şili’yle yaptığı ticaret an-
ANALİZ
84
EKONOMİK
FORUM
Joseph E. Stiglitz,
Columbia Üniversitesi’nde
Profesör ve Nobel Ekonomi
Ödülü sahibidir. Son kitabı
The Price of Inequal-
ity How Today’s Divided
Society Endangers our
Future - Eşitsizliğin Bedeli:
Günümüzün Bölünmüş
Toplumu Geleceğimizi
Nasıl Tehdit Ediyor ismini
taşımaktadır.
Yakın geçmişe bakıldığında, ABD ile Avrupa arasında ve ABD
ile Pasifik’in büyük bölümü (Çin hariç) arasında bir serbest ticaret
bölgesi oluşturmak için yapılan müzakerelerin amacının gerçek
bir serbest ticaret sistemi kurmak olmadığı açıkça anlaşılıyor.
Amaç, daha çok Batı’daki ticaret politikasına uzun zamandır
hâkim olan
özel menfaatlere hizmet edecek şekilde yönetilecek
güdümlü bir ticaret rejimi
oluşturmak.
1...,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83 85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,...132
Powered by FlippingBook