forum235 - page 88

Sistem kapasitesi
ve
kapsayıcı kurumlar
RÜŞTÜ BOZKURT
G
eleceği inşa etmenin bileşenleri ara-
sında, etki derecelerine göre bir sıra-
lama yapılsa
“entelektüel kapasite” ve
“sistem kapasiteleri”
ilk sıralarda yer
alır. Kapsayıcı kurumlar; düşünce sistemleri, eği-
tim sistemleri, teknik sistemler, finans sistem-
leri, ticari sistemler, hukuk sistemleri, siyasi sis-
temler yönetsel sistemler ve sosyal sistemler gibi
giderek karmaşıklaşan ağların yarattığı olanak ve
kısıtları gözlemleyen, alternatif tepki stratejileri
geliştiren yapılardır. Kapsayıcı kurum diye nite-
leyebileceğimiz yapıdaki bir örgütlenmenin karar
süreçlerinde dikkate alması gereken sistemle il-
gili sorunlara çok genel bir çerçeve çizdiğimizde
aşağıda irdelediğimiz konular karşımıza çıkıyor:
Düşünce Sistemleri:
Genel çizgileriyle ku-
ramları, öğretileri ve ideolojileri kapsar. Kapsayıcı
iş kuramı yoksa öğrenme, öğretme, sorunlarını
çözen ve değişmelere uyum sağlayan bütünsel bir
düşünce sistemi de olamaz. Yaşamın bütün di-
ğer alanlarında olduğu gibi, kapsayıcı kurumlara
sahip olmak, onları geliştirmek, sürdürülebilir-
liğin araçları haline getirmek kuramsal yaklaşım
gerektirir. Düşünce sisteminin bir başka bileşeni
“öğretilere” sahip olmaktır. Geniş anlamda ele al-
dığımızda “ideolojiler” de düşünce ve davranışlara
yön verir. Kapsayıcı kurum, paylaşımcı ve katılım-
cı yönetimiyle düşünce sistemini nesnelleştirme-
ye katkı yapar, bilgiye dayalı fikir üretimini öne
çıkarır ve kaliteli fikir üretilmesinin önünü açar.
Eğitim Sistemleri:
Canlıların kendilerini
korumalarının ve geliştirmelerinin en etkin ara-
cı uyum yetenekleridir. Değişim ve dönüşümle-
re uyum için yetenekleri geliştirecek olan temel
araç da eğitim sistemidir. Herhangi bir kurum
geleceğini inşa etmede bir eğitim kuramına sa-
hip değilse, kapsayıcılık niteliği kazanamaz.
Kurum, fırsat eşitliği sağlamıyorsa, en de-
ğerli varlığı olan insan kaynağını israf eder. Okul
öncesi yaşlardan üniversiteye kadar eğitim siste-
minden ne beklediği netleştirilmeli. Kurumlar,
plan ve projelerinde “eğitim sistemleri bağlamı-
nı” karar parametreleri arasına almalı, kapsayı-
cılık alanını genişletmeli, dönemsel rüzgârların
etkiliyle bir uçtan ötekine salınmamalı.
Ticari Sistemler:
İş yerleri ve alış veriş
biçimlerini kapsar. Üretim, ulaşım ve iletişim
teknolojilerinin iç bütünlüğü ticari sistemini
oluşturan ağları, karşılıklı bağımlık ilişkilerini,
tedarik zincirinin işleyişini, dağıtım ve lojistik
etkinliklerini, satış ve pazarlama tekniklerini
biçimlendirir. Ticari sistemleri yönlendiren eği-
limler kavrandığında alış verişin yaşam biçimi
ve yaşam tarzını nasıl etkilediği daha net anla-
şılır, işler daha etkin yönetilebilir.
Çok genel çizgileriyle anlatmak gerekirse,
üretimin daha sınırlı, ulaşım ve erişimin daha
dar kapsamlı olduğu dönemlerde “satıcı piya-
salar egemenliği” vardı. Bugün, zihni ve fiziki
anlamda erişmenin kolaylaşması “alıcı piyasa-
lar egemenliğini” öne çıkardı. Alıcı piyasaların
egemenliği, örgütlü perakendede olduğu gibi
Hızlı bir kalkınma yaratarak
insanların refahını artırmak için
işle
ilgili net bilgi sahibi olmak tek başına yetmez ayrıca kaynakların
etkin koordine edilmesi gerekir. Kaynak koordinasyonu
dediğimizde, yeraltı ve yerüstü kaynaklar, fiziki sermaye ve insan
gücü yanında “teknoloji” de algılanmıyorsa eksik bir yaklaşım olur.
YÖNETİM
88
EKONOMİK
FORUM
1...,78,79,80,81,82,83,84,85,86,87 89,90,91,92,93,94,95,96,97,98,...132
Powered by FlippingBook