sin ki? Şimdi değilse ne zaman?” Kendimize saygı
için “namerde muhtaç olmayacak kadar üretmek”
gerekli. Kapsayıcı tutumla insanların enerjisini
birleştirmek, maddi ve kültürel zenginlik üreterek
insan yaşamını kolaylaştırmak olan temel amaca
daha kolay ulaştırır. Bu açıdan bakıldığında, canın
korunması, aklın korunması, neslin sürdürülmesi,
malın korunması ve kültürün korunması ilkelerini
önemsemek gerekiyor.
BİRİKİM CİDDİ İŞTİR
Bir insanın başkalarını anlayabilmesi, kendisi-
nin ne olduğunu, başkalarının kendi yaşamındaki
yerini, toplumsal düzenin canı, aklı, nesli, malı ve
kültürü korumadaki önemini kavramış olmasına
bağlıdır. Bu açıdan bakıldığında, bir insan kendine
yatırım yapmıyor, sosyal ve ekonomik yaşamın te-
mel ilkelerini öğrenmeye gayret etmiyorsa, insanı
anlamıyor ve insan odaklı düşünce geliştiremiyor-
sa iyi yönetici olabilmesi mümkün değil.
Sadece birikim yetmez, iyiyi kötüden, güzeli
çirkinden, yararlıyı yararsızdan ayıran, karşılaştığı
olay ya da olgular karşısında alternatif davranışları
üretebilme göstergesi olan “bilinç” de başkalarını
anlamada anahtar niteliği taşır. Bizim için doğru
olanın, birlikte yaşadığımız insanlar için ne ka-
dar doğru olduğunu sorgulatan bilinç düzeyine
yükselmeden, ahlakın temel kuralı olan “sana ya-
pılmasını sen de başkasına yapma!” ilkesi hayata
taşınabilir mi?
İnsanoğlunun karşılaştığı olay ya da olgular
karşısında geliştirdiği alternatif tepkileri belir-
leyen bir diğer içsel etken de “bakış açısıdır”. Ba-
kış açısı, kaynak kullanımında verimi belirleyen
çok temel bir girdi. Özellikle insan ilişkilerinde-
ki etkisi, birleştiren, uzlaştıran, ortak noktaları
yakalayan kapsayıcı tutum, tutarlı bir bakış açı-
sı geliştirmeksizin hayata taşınamaz. Ciddi bir
bakış açısı geliştirmeden de “öteki karşısındaki
tutum” netleşemez.
Bilgi Toplumu aşamasında iyi bir iş sahip olma,
yeterli yaşam kalitesini sağlayan bir gelire ulaşma
için insanın sağlam bir bakış açısı, yeterli bilinç
düzeyi yanında “buluşçu” olması da gerekir. Yöne-
ticinin buluşçu yönü, onu doğru insanlara, doğru
yere, doğru amaçlara ve doğru sonuçlara ulaştırır.
İnovasyonun rekabet gücü odağına yerleştiği çağı-
mızda, insanla ilgili buluşçu yeteneği geliştirme-
den iyi bir yönetici olma şansı azalır.
Başkalarını anlayarak, kapsayıcı bir algıyla,
üretme yarışında bir adım önde olmak isteniyorsa,
“beklenti yönetiminde” ustalaşmak gerekir. Aşırı
ve noksan değerlendirmelerle yanlış beklentiler ya-
ratılması, toplumsal çekişmelerin ve çatışmaların
kaynağını teşkil eder. Beklenti yönetimi üzerinde
kafa yormayanın, beklenti yönetimi için yetkinlik-
lerini geliştirmeyenin iyi yönetici olması güç.
Her çabanın anlamlı olabilmesi için bir değere
dönüşmesi, “bereket üretmesi” gerekir. Bir yöneti-
cinin “iyiliği” de ürettiği bereketin verimiyle ölçü-
lür. Yöneticiler ancak kitle desteğini arkalarına al-
dıkları zaman bereket üretiminde de başarılı olur.
Bereket üretebilmek için de başkalarını anlama,
onların sosyokültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını
bilerek davranışlarını dengeleme çabası gerekir.
Etkin bir liderin, hem toplumun değerlerine sahip
çıkması hem de gelişen koşullara göre topluma
yeni değerler aşılaması gerekir.
İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMLİ
İnsanı insan yapan başkalarıyla olan işbirliğin-
deki dengedir. Sümer rahibinin dediği gibi; “Sen
başkaları için değilsen, sen nesin ki!”
Eğer etkin bir yönetici arıyorsak, ölçümüz çok
net: Yönetici, muhatap olduğu kitlenin kaynakla-
rı ve değerler sistemini biliyorsa, iyi bir başlangıç
noktasındadır. İçinde bulunduğu topluluk ya da
toplumun “ortak iradesini” yakalamışsa, geliş-
menin ilk basamağını aşmıştır. Kitlenin “ortak
yararını” saptamış ve iyi anlatmışsa yolun yarısını
geçmiştir. “Ortak projeler” üreterek öteki insanla-
rın olanak ve kısıtlarını iyi hesaplamış, gerçekleş-
tirilebilir beklentiler oluşturmuşsa yolun sonuna
yaklaşmıştır. Projeleri değer üreten sonuçlara gö-
türecek “sağlıklı ve işleyen kurumlar” oluşturmuş-
sa uzun dönemli gelecek de güven altına alınır ve
yol açık demektir.
Bir yöneticinin
“iyiliği” de
ürettiği bereketin
verimiyle ölçülür.
Yöneticiler ancak
kitle desteğini
arkalarına
aldıkları zaman
bereket
üretiminde de
başarılı olur.
EKONOMİK
FORUM
95
i