Bizi AB’ye yaklaştıran ve AB üyeliği için
zorunlu olan siyasi ve iktisadi reformlara
öncelik verelim. Reformları uygulayalım.
Toplumun reform beklentisine cevap ve-
relim” dedi.
Vize muafiyeti, taşıma kotaları, serbest
ticaret anlaşmaları, TTIP Anlaşması ko-
nularına ve Gümrük Birliği’ni modernize
edecek çalışmalara yoğunlaşılmasına dikkat
çeken Kopuz, “Küsmeyelim, arkamızı dön-
meyelim, Kopenhag kriterlerini Ankara kri-
terleri yapalım, yolculuğumuza devam ede-
lim. Kısaca, İKV olarak böyle bir toplumsal
projeye öncülük edelim. Bizlere fayda getir-
meyecek kısır gündemlere hapsolmayalım,
sürekli tekrarlanan popülist söylemlerden
uzak duralım” ifadesini kullandı.
Rotalarının, Türkiye’nin AB üyeliği oldu-
ğunu anımsatan Kopuz, “Türk iş dünyasını
AB üyeliğine hazırlayalım. Bilgilendirelim,
üyelik için gereken intibak çalışmalarına des-
tek verelim. Brüksel’de, AB üyesi ülke baş-
kentlerinde ve Türkiye’de tamkapasitemizle,
tüm enerjimizle çalışalım” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN AB HEDEFİNİN
ÖNEMİ DEVAM EDİYOR
TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrık-
çıoğlu, konuşmasında, İKV’nin neredeyse
Türkiye-AB ilişkileri kadar eskiye dayanan
köklü bir geçmişe sahip olduğunu ve Vak-
fın kurulduğu günden bu yana Türkiye ile
Avrupa arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi
için kilit bir görev üstlendiğini dile getirdi.
2014 yılında, Türkiye’nin yeni AB Strate-
jisi’nin yayımlanması ve vize serbestliği
diyaloğunda ilerleme sağlanması gibi pek
çok olumlu gelişme yaşandığını vurgulayan
Çıkrıkçıoğlu, konuşmasında, Türkiye-AB
ilişkilerinin gelişmesinin ihracat açısından
önemi üzerinde durdu. Çıkrıkçıoğlu, ko-
nuşmasında ayrıca vize sorunu ve AB ile
ABD arasında sürdürülen TTIP sürecinin
Türkiye’ye etkilerine ve Türkiye-AB Güm-
rük Birliği’ne ilişkin sorunlara dikkat çekti.
İKV’ye Türkiye-AB ilişkilerinde yaklaşık
50 yıldır üstlendiği önemli rolden dolayı
teşekkür eden İTHİB Başkanı İsmail Gülle,
Türkiye’nin AB ile ekonomik entegrasyonu-
nu neredeyse tamamladığını belirtti. Türki-
ye ile AB arasındaki ihracat ve tekstil sek-
törünün payı hakkında bilgi veren Gülle,
Gümrük Birliği’nde yaşanan sorunlara ve
AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA’la-
rın Türkiye’ye etkilerine dikkat çekti. Gülle
ayrıca, Türkiye’nin AB ticaret politikasında
söz sahibi olması gerektiğinin altını çizdi.
EKONOMİK
FORUM
67
i
HABER
canlılığıyla geçerliliğini koruduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin AB’ye üye olamadığını, ancak, AB üyeliği yo-
lunda güçlü ve geri dönülmez, siyasi ve iktisadi reformların
gerçekleştirildiğini vurgulayan Kopuz, şöyle konuştu:
“Ülke olarak, bu reformların kapsamını genişleterek, iktisa-
di, siyasi ve sosyal alandaki dönüşüm sürecimizde çıpa olarak
kullanmaya devam etmemiz gerekir. İnsanımıza, eğitim, iş yap-
ma ortamı, çalışma şartları, iş sağlığı ve güvenliği, temel haklara
saygı, hukukun üstünlüğü, şeffaflık gibi alanlarda daha yüksek
standartlar sunmamız gerekir. Dünyanın en büyük ekonomi-
leri arasına girmenin anahtarı bu alanlarda çıtayı en yükseğe
çekmektir. Kaliteli demokrasi ve güçlü ekonomi birbirinden
ayrılmaz bir bütündür.”
TOBB olarak İKV’ye verdikleri desteğin devam edeceğini
ifade eden Kopuz, “Vakfın saygınlığı, görünürlüğü, iş dün-
yasının görüş ve menfaatlerini yurt içi ve dışında güvenilir
bir muhatap olarak her platformda savunması bizim için son
derece önemlidir. Vakıf, kuruluş hedefine uygun olarak, Tür-
kiye’nin AB üyeliğine destek konusunda güçlü ve kararlı bir
tutum sergilemeye devam etmeli, iş dünyasının sivil bir sesi
olmalıdır. Türkiye ile AB ilişkilerinin güçlenerek devam etmesi
için iş dünyasının kararlı desteğine ihtiyacı var. İki kesiminde
çıkarına olacak bir proje heba edilmemelidir” ifadesini kullandı.
KOPUZ: “ROTAMIZ, TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİDİR”
AB’nin de süreci devam ettirecek adımları atmasının öne-
mine değinen Kopuz, Avrupalı siyasilerin dışlayıcı beyanatları
ve ön yargılı tutumlarının karşılıklı güvensizlik ortamı oluş-
turduğunu söyledi.
Kopuz, yeni kurulan Avrupa Komisyonu’nun genel anlam-
da genişleme konusuna bakışının olumsuz olduğunu, beş yıl
sürecek faaliyet döneminde, AB’ye yeni üye kabul etmeyeceğini
beyan ettiğini belirterek, “Aynı Komisyon, göreve başladıktan
bir ay sonra Türkiye’ye üç önemli üyesini gönderdi. Demek ki,
Türkiye-AB ilişkileri duygusal söylemler ve ideolojik yaklaşım-
larla durdurulamayacak kadar önemli. Bu yolculuk bir günlük
bir yolculuk değil, 55 yıldır süren bir yolculuk. Biz bu yolcu-
lukta gerçek gündemimize, genişleme sürecine yoğunlaşalım.
l
TOBBYönetim
Kurulu Başkan
Yardımcısı Ç. Ali
Kopuz,“AB üyeliği
için zorunlu olan
siyasi ve iktisadi
reformlara öncelik
verelim”dedi.