KAPAK
YERLİ MARKA OTOMOBİL ÜRETİMİ HEDEFLENİYOR
Otomotiv sanayisinin 2023 gelecek vizyonu ve hedeflerini
anlatan Bakan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yoğun rekabet nedeniyle motorlu taşıt aracı üreticileri
arasında yaşanan birleşmeler artarak devam edecek. Üreticiler,
üretim alanlarını gelişmekte olan ülkelere daha fazla kaydırarak,
bunun yerine tasarım, Ar-Ge, teknoloji ve satış sonrası hizmet
alanları gibi daha yüksek katma değer alanlara yoğunlaşacak.
Aksam üretiminde de benzer oluşumlarla firma sayısı azalacak.
Pazarlarda etkinlik daha çok Ar-Ge ile sağlanacak. Yeni ürün
geliştirmek amacıyla Türkiye’deki şirketlere daha fazla görev
düşecek ve ülkemizde otomotiv alanındaki inovasyon yetkinliği
artacak. Mekatronik, yeni malzemeler, emisyonlar, elektronik
kontrol, yeni yakıtlar ve tahrik sistemleri, ortak araç platformu
geliştirme, müşteri odaklı tasarım ve araç
ağırlığını azaltma başlıca Ar-Ge alanlarını
oluşturacak.”
TÜBİTAK aracılığıyla içten yanmalı mo-
torlu araçların performansını artıracak,
elektrikli ve hibrit araçların pil teknoloji-
lerini geliştirecek ve bu araçlarda emisyon
azaltılmasını sağlayacak sistemleri üretecek
yenilikçi girişimcilere 2,5 milyon liraya ka-
dar destek verdiklerini belirten Bakan Işık,
yerli otomobil üretiminde Türkiye’nin hiç bu
kadar kararlı olmadığına dikkat çekerek şu
açıklamayı yaptı:
“Hükümet olarak yerli marka otomotiv
oluşturmak için çalışıyoruz, bu konuda istekli
herkesi destekleyeceğiz. Bugün geldiğimiz
noktada küresel firmalarla işbirliği yapanla-
rın aktif desteğini beklemiyoruz, otomotiv
yan sanayisinden de babayiğidi realist bul-
muyoruz, yol haritamız belli. İçten yanmalı
motorda rekabet şansımız yok, otomotiv
makas değiştiriyor, elektrikli araçlar dönemi
yaygınlaşıyor. 4-5 altın yılımız var, 2020’den
önce yerli otomobili çıkarmayı hedefliyoruz.
Bu markanın menzili uzatılmış, eletrikli araç
şeklinde olmasını hedefliyoruz. Üç boyutlu
çalışma yürütüyoruz, TÜBİTAK, Ar-Ge oto
mükemmeliyet merkezini kuracak. Ticarileş-
mesi için mühendislik ile dizayn şirketinin
oluşturulması ve üretim olacak.”
ODD ve Türkiye Ekonomi Politikaları
Araştıma Vakfı (TEPAV) tarafından ulusal
ve uluslararası kaynaklardan derlenerek
hazırlanan ve otomotiv sektörünü çeşitli
yönleriyle ele alan “Dünya ve Türkiye
Otomotiv Sektörü, 2013” raporuna göre;
Türkiye’de otomobil sahipliği dünya
ortalamasının altında, ABD’nin altıda biri,
Batı Avrupa’nın ise dörtte biri oranında. Bin
kişiye düşen otomobil sayısı ABD’de 919,
Doğu Avrupa ülkelerinde 326, Batı Avrupa
ülkelerinde 611, Kore’de 356 ikenTürkiye’de
sadece 164. Tüketicilerin gelir ve kredi
imkânları arttıkça otomotiv ürünlerine olan
talep yükselse de henüz yeterli seviyeye
ulaşılabilmiş değil. Yine rapora göre,
Türkiye’de araç parkı 90’lı yılların başında1,5
milyon adet civarında iken 2012 sonu
itibarıyla 13milyon adedi geçmiş durumda.
Toplam araç parkının neredeyse yarısı 12
ve üzeri yaştaki araçlardan oluşuyor. 16
ve üzeri yaş grubunu oluşturan araçların
oranı %33, 20 yaş ve üzeri araçların oranı ise
%22. Bu tablonun hem ekonomiye hemde
çevreye ciddi zararları bulunuyor.
Sektör üzerindeki vergi yükünün araç
satışındanbakımına kadar pek çok aşamada
kendini gösterdiği belirtilen raporda,
otomobilin satışından ve kullanımından
doğan vergilerin beş yıl sonundaki toplamı
yaklaşık olarak o otomobilin vergiler dâhil
satış fiyatına ulaştığına dikkat çekiliyor.
Özellikle de ÖTV oranlarının, talep artışını
önemli ölçüde engellediği tespitinde
bulunuluyor.
TÜRKİYE’DE OTOMOBİL
SAHİPLİĞİ
DÜNYA
ORTALAMASININ
ALTINDA
m
Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı
Fikri Işık, otomotiv
tedarik sanayisinin
2023 yılı ihracat
hedefinin 30 milyar
dolar olduğunu
söyledi.
EKONOMİK
FORUM
19
i
