forum 251 - page 93

ya da küçük girişimlerinde geçimini sağlamaya
çalışan çekirdek ailenin geçinebilmesi için “ka-
dının iş yaşamına katılımı” zorunlu hale geldi.
Çocukların eğitim ve öğretiminin pahalılaşması,
yaşam standardının farklılaşması, ailede çalışma
yaşında olanların iş yaşamında olma zorunluluğu
yanında bazı sorunları öne çıktı: Çocuk ve yaşlı
bakımı, sağlık ve emeklilik sistemleri...
BAĞLANTILI AİLE
Ailede yeni bir yapılanmaya doğu ilerliyoruz.
Sanayi Toplumu aşamasının sonlarında ortalama
ömür 60-75 yıl arasındaydı. Dede, oğul, torun
bir arada olabildi. Bilgi Toplumu aşamasında
ortalama ömrün 75-100 yıl düzeyine çıkması
bekleniyor. İnsanlığın ilk kez karşılaşacağı, yakın
gelecekte hepimizin gündeminde yerini alacak bu
konuyu şimdiden tartışmak gerekiyor.
İçinde yaşadığımız yüzyılın ortalarına gel-
diğimizde, büyük babanın, dedenin, oğulun ve
torunun bir arada bulunabileceği bir aile yapısına
tanıklık edeceğiz. Bağlantılı büyük aileye tanıklık
edeceğiz, ama ataerkil ailenin birikimleri işimize
pek fazla yaramayacak. Bu yapıdaki ailenin geçi-
mini sağlayacağı iş, barınabileceği konut, yaşa-
dıkları kentsel alanda konut ile iş yeri arasındaki
gidiş-geliş nasıl çözülecek? Sağlık giderleri, ba-
kım, eğlence-dinlence, emeklilik geliri çok önemli
sorunlarımız arasında yerini alacak.
Dünü anlayarak, bugünü analiz ederek ve
yarını da öngörerek aile yapısı kadar aile işlet-
meciliğinin dayanacağı yapıları, işlevleri, kar-
şılıklı bağımlılık ilişkilerini tartışarak bir ortak
görüş yaratırsak, alacağımız önlemler daha yerli
yerinde olur.
Aile işletmeciliği ise köklü biçimde değişmeye
uğrayacak... O halde yeni aileyi yaşam örgütlen-
mesinde nasıl konumlandıralım?
AİLENİN YENİ KONUMLANMASI
Gelecek yıllarda bağlantılı ailenin “ailenin
sosyoekonomik yaşamdaki konumu”üzerinde
tartışmalı, bir kuramsal çerçeve oluşturmalıyız.
Uzayan ortalama ömrün “çalışma yaşamında” ne
gibi etkileri olabileceğini irdelemeliyiz. Ortalama
ömrün 100 yıla çıkması durumunda “emeklilik
sistemi” üzerindeki etkilerini öngörmeliyiz.
Üretim “emek-sermaye ekseninden yaratıcı
yenilikçi eksene” kaydığına göre, “Ar-Ge, tasarım,
inovasyon ve marka eksenli ticaret örgütlenme-
si” karşısında ailenin iç örgütlenmesi, akrabalık
ilişkileri, herkesin geçimini sağlayabileceği “iş”,
herkesin barınabileceği “konut”, konutla iş yeri,
eğlence ve dinlence alanları arasındaki “hızlı,
güvenli ve konforlu ulaşım”gibi temel hizmetlerin
nasıl örgütlenebileceğini sorgulamalıyız.
Asıl önemlisi, ataerkil ailenin iş yaşamında
referans aldığı değerler ve kaynaklar sisteminin,
çekirdek aile değerler ve kaynaklar sistemine nasıl
geçtiğini, geçiş sürecinde geliştirici ve duraklatıcı
etkenlerin analiz edilerek; bağlantılı aile ihtiyaç-
larına en düşük maliyetle ve etkin geçişi sağla-
manın yol ve yöntemleri üzerine kafa yormalıyız.
Gelecek çeyrek yüzyılda, aile kurumundaki
dönüşüm üzerine kafa yoran toplumlar insan
ve sermaye kaynaklarını daha etkin kullanacak,
refahlarını artıracak.
Çin atasözünü rehber edinmeliyiz: “Devamlı
soru soran insan beş dakika aptaldır; hiç soru
sormayan insan ise ömür boyu aptaldır.” O ne-
denle, hata kültürümüzü geliştirerek, yanılabilme
hakkını kullanarak ailenin geleceğine ilişkin soru-
larımızı sormalı, yanıtlarını aramalı, bir ortak akıl
düzlemine erişmeliyiz.
Aile yapısındaki dönüşümleri, ailenin sosyo-
ekonomik ağların oluşumundaki yerini sürekli
sorgulamalı, tartışmalı, eksik gördüğümüz dü-
şünceleri tamamlamalı, yanlış bulunan yargı-
ların doğrusunun neler olduğunu söyleyerek
ilerlemeliyiz.
Sakıncalı olan tutum tartışmak değil, kulak-
ları sağır eden sessizlik ve ilgisizliktir.
Dünü anlayarak,
bugünü analiz
ederek ve yarını
da öngörerek
aile
yapısı kadar aile
işletmeciliğinin
dayanacağı
yapıları,
işlevleri, karşılıklı
bağımlılık
ilişkilerini
tartışarak bir ortak
görüş yaratırsak,
alacağımız
önlemler daha
yerli yerinde olur.
EKONOMİK
FORUM
93
i
1...,83,84,85,86,87,88,89,90,91,92 94,95,96,97,98,99,100,101,102,103,...132
Powered by FlippingBook