Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  50 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 50 / 132 Next Page
Page Background

leki örgütler arasında sayılan Türkiye Sanayiciler ve İşadamları

Derneği’nin (TÜSİAD) başkanı geçtiğimiz günlerde “Brüksel’i

Türkiye’nin ikinci başkenti olarak kabul ettiklerini” açıkladı.

3

Resmi yetkililer birçok kere, Türkiye’nin TTIP’den dışlanma-

sının eninde sonunda ülkeyi AB ile Gümrük Birliği’ni terk etmeye

itebileceğini belirtti. Bu gibi demeçler, hesaplanmış bir politika

belirtmekten çok hoşnutsuzluğun ilanı olarak da yorumlanabilir.

Ancak Türkiye’nin duyduğu rahatsızlıklara bir şekilde yanıt aranması

da gerekiyor.

Özellikle TTIP bağlamında Türkiye’nin durumunun kendisine

özgü (sui generis) olmasının nedeni, AB ile yapmış olduğu Gümrük

Birliği düzenlenmesiyle ilintili. AB ile yapılanGümrük Birliği, hâliha-

zırda Türkiye’nin AB ticaret politikasına uyum sağlaması gibi geniş

kapsamlı, “otonom rejimler ve üçüncü ülkelere uyguladığı ve tercihli

ticaret anlaşmaları dâhil olmak üzere Topluluğun tercihli gümrük

rejimiyle giderek uyumlaştırma”

4

yükümlüğü bulunuyor. Ancak

AB’nin üçüncü taraflarla imzaladığı bölgesel ticaret anlaşmalarının

artıyor olması, Türkiye’nin tercihli piyasa erişimini riske atıyor.

Hele bu tür anlaşmaya taraf ülkenin ABD olması halinde, esasen

bu ülkeyle oldukça yüksek olan ticaret açığı nedeniyle, Türkiye’nin

durumu daha da zorlaşıyor.

TÜRKİYE’NİNTTIP’E KATILMA SEÇENEKLERİ

AB-Türkiye Gümrük Birliği, geleneksel bir serbest ticaret an-

laşması olmasının çok ötesinde, ticaretin tabi olacağı kuralları ve

bağımsız düzenleyici kurumları da içermesi nedeniyle, bu alanlar-

da AB ile önemli ölçüde uyum sağlanmasına yol açmış, mevzuat

ahengini makul bir düzeye getirmiştir. Diğer taraftan Gümrük

Birliği sadece sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsıyor.

Bu nedenle tarım ve hizmetler ticaretinde Türkiye’nin cid-

di bir “dönüşüm” sürecini başlatması gerekiyor. Halen devam

etmekte olan ve çoklu olarak yürütülen Hizmet Ticareti Anlaş-

ması müzakerelerine (Trade in Services Agreement/TISA) aktif

olarak katılan Türkiye, TTIP’nin hizmet ticaret konusundaki

müzakerelerin en sonunda nereye varacağını farkında. TTIP’de

düzenlenecek hizmet ticareti bölümünün,

elbette TISA’da öngörülenlerin çok ötesine

geçmesi bekleniyor. Ne var ki, liberal bir hiz-

met ticareti piyasasına sahip olan Türkiye’de

yabancı yatırımcılar telekomünikasyon,

mobil telefon hizmetleri, bankacılık, sigor-

ta, perakende zinciri vb. alanlarda önemli

ölçüde pay sahip. Türkiye, hizmet ticareti

sektörüne ilişkin kapsamlı bir “iç mevzuat”

geliştirerek, ayrıca uygulanmada yeknesak-

lık sağlamayı amaçlanmalı. Ayrıca mevcut

uygulamalarını DTÖ’de taahhüt altına ala-

rak şeffaflık sağlanmalı.

Türkiye’nin TTIP’e çeşitli şekillerde ka-

tılması öngörülebilir. İlk seçenek, ABD, AB

ve Türkiye arasında “üç taraflı müzakere”.

Ancak bu seçeneğin uygulanabilirliği sıfıra

yakın. Zira TTIP müzakereleri olgun bir

aşamaya geldiğinden şu anda üçüncü bir ül-

kenin katılması olasılığı bulunmuyor. İkinci

seçenek, “Türkiye Maddesi”nin tadil edile-

rek, AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamında

malları için AB’nin yeni anlaşmalarla tesis

edeceği serbest ticaret alanlarına otomatik

erişim sağlayan bir düzenleme yapılarak

gerçekleşebilir. Ancak böyle bir düzenleme

teknik olarak sadece sanayi mamul malları

için geçerli olur, sınır ötesi ticaret politika-

ları, tarım malları, hizmet ticareti ve genel

anlamda kurallara ilişkin yükümlülükleri

kapsamaz.

Bu yazı kaleme alındığı sırada TTIP mü-

zakereleri üçüncü ülkelerin nihai katılımla-

rına ilişkin “erişim kıstasları” içermiyordu.

Bununla birlikte Türkiye’nin, “bekle ve gör”

yaklaşımını benimseyerek müzakerelerin

bitmesini hareketsiz kalarak beklemesi de

iyi bir seçenek değil.

Diğer bir olasılık da Türkiye, ABD’yle

ayrı bir serbest ticaret bölgesi anlaşması

süreci başlatarak, TTIP’nin dışında kalması

halinde doğacak olumsuzlukları giderme-

yi öngörmesi olabilir. Ancak böyle bir an-

laşmanın önünde bazı engeller bulunuyor.

ABD’nin bu konuda isteksizliği nedeniyle

siyasi uygulanabilirliği tartışılmalı; zira Üst

Düzey Komisyon toplantılarındaki temaslar

bu yolun umut vaat edici olmadığını ortaya

çıkarıyor.

ABD ile yapılacak anlamlı bir anlaşma-

nın, yeni dönemde Türkiye’nin önünde olu-

şabilecek ticaret engellerinin kaldırılması

(tarife dışı engellerin ve TTIP standartla-

50

EKONOMİK

FORUM

ARAŞTIRMA

3)

“TÜSİAD: Brussels now 2nd capital for Turkey”, Daily News, 5 Aralık 2014.

4)

Bknz. Gümrük Birliğinin Son Döneminin Uygulanmaya Konmasına İlişkin 22 Aralık 1995 Tarih 1/95 sayılı ATTürkiye Ortaklık Konseyi Kararı, http://eurlex.

europa.eu/legalcontent/EN/TXT/?uri=CELEX

:21996D0213%2801%29