leki örgütler arasında sayılan Türkiye Sanayiciler ve İşadamları
Derneği’nin (TÜSİAD) başkanı geçtiğimiz günlerde “Brüksel’i
Türkiye’nin ikinci başkenti olarak kabul ettiklerini” açıkladı.
3
Resmi yetkililer birçok kere, Türkiye’nin TTIP’den dışlanma-
sının eninde sonunda ülkeyi AB ile Gümrük Birliği’ni terk etmeye
itebileceğini belirtti. Bu gibi demeçler, hesaplanmış bir politika
belirtmekten çok hoşnutsuzluğun ilanı olarak da yorumlanabilir.
Ancak Türkiye’nin duyduğu rahatsızlıklara bir şekilde yanıt aranması
da gerekiyor.
Özellikle TTIP bağlamında Türkiye’nin durumunun kendisine
özgü (sui generis) olmasının nedeni, AB ile yapmış olduğu Gümrük
Birliği düzenlenmesiyle ilintili. AB ile yapılanGümrük Birliği, hâliha-
zırda Türkiye’nin AB ticaret politikasına uyum sağlaması gibi geniş
kapsamlı, “otonom rejimler ve üçüncü ülkelere uyguladığı ve tercihli
ticaret anlaşmaları dâhil olmak üzere Topluluğun tercihli gümrük
rejimiyle giderek uyumlaştırma”
4
yükümlüğü bulunuyor. Ancak
AB’nin üçüncü taraflarla imzaladığı bölgesel ticaret anlaşmalarının
artıyor olması, Türkiye’nin tercihli piyasa erişimini riske atıyor.
Hele bu tür anlaşmaya taraf ülkenin ABD olması halinde, esasen
bu ülkeyle oldukça yüksek olan ticaret açığı nedeniyle, Türkiye’nin
durumu daha da zorlaşıyor.
TÜRKİYE’NİNTTIP’E KATILMA SEÇENEKLERİ
AB-Türkiye Gümrük Birliği, geleneksel bir serbest ticaret an-
laşması olmasının çok ötesinde, ticaretin tabi olacağı kuralları ve
bağımsız düzenleyici kurumları da içermesi nedeniyle, bu alanlar-
da AB ile önemli ölçüde uyum sağlanmasına yol açmış, mevzuat
ahengini makul bir düzeye getirmiştir. Diğer taraftan Gümrük
Birliği sadece sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsıyor.
Bu nedenle tarım ve hizmetler ticaretinde Türkiye’nin cid-
di bir “dönüşüm” sürecini başlatması gerekiyor. Halen devam
etmekte olan ve çoklu olarak yürütülen Hizmet Ticareti Anlaş-
ması müzakerelerine (Trade in Services Agreement/TISA) aktif
olarak katılan Türkiye, TTIP’nin hizmet ticaret konusundaki
müzakerelerin en sonunda nereye varacağını farkında. TTIP’de
düzenlenecek hizmet ticareti bölümünün,
elbette TISA’da öngörülenlerin çok ötesine
geçmesi bekleniyor. Ne var ki, liberal bir hiz-
met ticareti piyasasına sahip olan Türkiye’de
yabancı yatırımcılar telekomünikasyon,
mobil telefon hizmetleri, bankacılık, sigor-
ta, perakende zinciri vb. alanlarda önemli
ölçüde pay sahip. Türkiye, hizmet ticareti
sektörüne ilişkin kapsamlı bir “iç mevzuat”
geliştirerek, ayrıca uygulanmada yeknesak-
lık sağlamayı amaçlanmalı. Ayrıca mevcut
uygulamalarını DTÖ’de taahhüt altına ala-
rak şeffaflık sağlanmalı.
Türkiye’nin TTIP’e çeşitli şekillerde ka-
tılması öngörülebilir. İlk seçenek, ABD, AB
ve Türkiye arasında “üç taraflı müzakere”.
Ancak bu seçeneğin uygulanabilirliği sıfıra
yakın. Zira TTIP müzakereleri olgun bir
aşamaya geldiğinden şu anda üçüncü bir ül-
kenin katılması olasılığı bulunmuyor. İkinci
seçenek, “Türkiye Maddesi”nin tadil edile-
rek, AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamında
malları için AB’nin yeni anlaşmalarla tesis
edeceği serbest ticaret alanlarına otomatik
erişim sağlayan bir düzenleme yapılarak
gerçekleşebilir. Ancak böyle bir düzenleme
teknik olarak sadece sanayi mamul malları
için geçerli olur, sınır ötesi ticaret politika-
ları, tarım malları, hizmet ticareti ve genel
anlamda kurallara ilişkin yükümlülükleri
kapsamaz.
Bu yazı kaleme alındığı sırada TTIP mü-
zakereleri üçüncü ülkelerin nihai katılımla-
rına ilişkin “erişim kıstasları” içermiyordu.
Bununla birlikte Türkiye’nin, “bekle ve gör”
yaklaşımını benimseyerek müzakerelerin
bitmesini hareketsiz kalarak beklemesi de
iyi bir seçenek değil.
Diğer bir olasılık da Türkiye, ABD’yle
ayrı bir serbest ticaret bölgesi anlaşması
süreci başlatarak, TTIP’nin dışında kalması
halinde doğacak olumsuzlukları giderme-
yi öngörmesi olabilir. Ancak böyle bir an-
laşmanın önünde bazı engeller bulunuyor.
ABD’nin bu konuda isteksizliği nedeniyle
siyasi uygulanabilirliği tartışılmalı; zira Üst
Düzey Komisyon toplantılarındaki temaslar
bu yolun umut vaat edici olmadığını ortaya
çıkarıyor.
ABD ile yapılacak anlamlı bir anlaşma-
nın, yeni dönemde Türkiye’nin önünde olu-
şabilecek ticaret engellerinin kaldırılması
(tarife dışı engellerin ve TTIP standartla-
50
EKONOMİK
FORUM
ARAŞTIRMA
3)
“TÜSİAD: Brussels now 2nd capital for Turkey”, Daily News, 5 Aralık 2014.
4)
Bknz. Gümrük Birliğinin Son Döneminin Uygulanmaya Konmasına İlişkin 22 Aralık 1995 Tarih 1/95 sayılı ATTürkiye Ortaklık Konseyi Kararı, http://eurlex.
europa.eu/legalcontent/EN/TXT/?uri=CELEX:21996D0213%2801%29