Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  91 / 132 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 91 / 132 Next Page
Page Background

güvenlik stratejilerinin bileşen ve bağlamları değişi-

yor. Her türlü strateji analizinde, ülkenin geleceğini

belirleyecek savunma alanındaki yönetişim ilkelerini

sıralayacak bir belge de oluşturulmalı.

Üretim alanında “ölçek etkisi” hızla yükselen

“işbirliği bilinci” gerektiriyor. Örneğin tarımsal

üretimde mülkiyeti birleştirerek rekabet edebilir

ölçeği yaratmanın güçlüğü dikkate alınarak, “hiz-

mette birleştirmeyi özendirecek destek sistemi”

gerektiriyor. Çok küçük ölçekli işletme yapımımız,

“rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknoloji ve

rekabet edebilir yönetişime” kavuşturabilmek için

uzlaşılmış politikalar geliştirilmeli.

Rekabet koşullarını ulusal sınırlardaki güç-

ler değil, yüksek küresel standartlar belirliyor. Bu

açıdan “dışa açılma” ile “dünyaya açılma” kavram-

ları çerçevesinde alınacak önlemlerde netleştiren

metinler olmalı.

Teknolojiye erişilebilirliğin kolaylaşması,

teknolojinin yarattığı “kalite homojenliği” üretimi

menşe odaklı olmaktan çıkarıyor, satışları da “marka

ve imaja bağımlı” hale getiriyor. Marka ve imaj so-

runlarını irdelemeyen bir protokol imzalanmamalı.

Dönüştürme ve işlem maliyetleri arasındaki

dengenin, işlemmaliyetleri lehine gelişmesi, analizle

yönetim ihtiyacını artırıyor. İşlem maliyetlerinin

artması, aynı zamanda işyeri yönetiminde bağımsız

değişkenlerin de artması anlamına geliyor. Bağım-

sız değişkenlerin yönetiminde kolektif önlemlerin

hayatı önem taşıdığı biliniyor. Maddi ve kültürel

zenginlik üreterek, toplumrefahını artırma iddiasını

taşıyan her belge, yeni ticaret örgütlenmesindeki

sorumlulukları ortaya açıkça koymalı.

Satıcı piyasalar egemenliğini, hızla alıcı piya-

saların egemenliğine bırakıyor. Herhangi bir elekt-

ronik araçla erişebildiğimiz her yerdeki üreticiler

potansiyel rakibimiz, tüketiciler potansiyel müşteri-

miz. Böylesine geniş kapsamlı pazar ağında kolektif

iş istihbaratı, serbest ve adil piyasada girişimcinin

rekabette şans eşitliğini korumanın araçlarından

biri. Siyasi irade ve iş dünyası, kolektif gücünü iş

istihbaratı için nasıl kullanacağını da paylaşmalı.

Yatırım cazibesi yaratmak için, geniş pazar,

merkezi konum, dışa ve dünyaya açık algı, nitelikli ve

yenilikçi iş gücü, ileri düzeyde gelişmiş fiziki sermaye

stoku, yüksek düzeyde gelişmiş hukuk sistemi, güçlü

orta sınıf, dünyanın kabul ettiği marka gerekiyor. Bu

temel sorunlarla ilgili fikri açıklamayan bir talebin

kitleler arasında karşılık bulmayacağı bilinmeli.

Birikim, bilinç, bakış açısı, buluş, beklenti ve

bereket üretimi insani gelişmenin özü. Birey, top-

luluk ve toplum bilincinin bileşenleri olan “çevreyi

sezme, öğrenme ve açıklama, kendi olanak ve kısıt-

larını bilme, gelecek planlama, gelişmede öncelik

belirleme, öngörme ve önlem alma disiplini” önem

taşıyor. Çerçeve konuları tartışırken, mikro ölçekteki

bu konuları nasıl ele alacağına ilişkin protokoller

ciddi şeyler söylemeli.

İnsan doğasının evriminde-

ki değişmelerin hızlanması,

erişebilirliklerin yarattığı

kültürel etkileşim günü-

müz insanını derinden et-

kiliyor. Yeni iletişim, etkile-

şim ve eklemlenme sürecinde

toplumun yararlarını en çoğa

çıkaracak önlemler gerektiriyor.

Protokollerde siyasi irade bütün bu

alanlarla ilgili analiz ve sentezlerini

net olarak ortaya koymalı.

İnsan psikolojisinin bileşenlerini

oluşturan sosyal, zamansal, mekânsal ve deneysel

mesafeler yeniden biçimleniyor. İnsanın dış düzlem-

le bağlantıları sıklaştıkça iç düzlemlerindeki psikolo-

jikmesafelerinin kurulması ve dengelenmesi sağlıklı

yaşamın merkezi sorunu haline geliyor. Siyasi irade

kolektif gücü kullanırken bu temel bireysel sorunları

da derinlemesine irdelemiş olmalı.

Eğilimlerin yarattığı değişim ve dönüşüm;

dünü, günü ve yarını planlamanın “dilini” değişti-

riyor. Adlandırma, kavramlaştırma, düşünce pro-

jelendirme ve kapsayıcı kurumlar yaratma süreçleri

farklılaşıyor. Siyaset farklılaşan dili sorun etmiş, bir

senteze ulaşmış olmalı.

İnsan doğasının haklı çıkardığı “kötülük asla

çıplak gelmez, mutlaka üzerine kutsal şal örter” ge-

nellemesin aşacak bir “şeffaflık, hesap verebilirlik”

arayışı da siyasi irade belgelerinde yer bulmalı.

Toplumsal ilişkilerde mekândan bağımsızlaş-

ma çok uzaklarla etkileşim içine girebilme, mekân

mesafelerini yeniden tanımlamayı gerektiriyor. Ani

temasların etkileri giderek artıyor. Gelecek inşa

etme iddiasında olan bir programın içeriğinde, bu

konular da ağırlıklı olarak yer almalı.

Değişim ve dönüşümlerin niteliği, popülist

aşırılığın basit formüllerine sığınılması durumunda

zayıflıyor. Hızlı ve sürekli değişim sosyal sorunların

keskinleşmesine yol açıyor, küllenmiş önyargıları

öne çıkaran çatışmalar diriliyor. Aç gözlülük ve so-

rumsuzluk, aklı bir inanca ve ideolojiye, önyargıya,

yerleşik doğruya, kalıp düşüncelere ve ezberlere

teslim etme tehlikeli hale geliyor. Farklı seçimle-

ri olan ve gelecek inşa etme iddiası taşıyan lider

eksikliği toplumun enerjisini ciddi biçimde israf

ediyor. Sloganların ciddi fikirlerin yerine konması

iç barışı zedelediği gibi, toplumda uzlaşma iklimini

de bozuyor. Kibir ve üstünlük inancı, kapsayıcı değil

ayrıştırıcı davranışları besliyor. Ödünsüz gözetim

ve denetim eksikliği, adalet duygusunu zedeliyor,

temel güç kaynağı olan karşılıklı güveni sarsıyor,

çürütüyor. Bütün bu temel girdileri dikkate almamış

bir siyasi irade belgesi ne işe yarar?

Umuyorumki, ülkemizin derinlerdeki gündemi-

ne ilişkin size bir fikir vermiştir.

İnsan doğasının

haklı çıkardığı

“kötülük asla

çıplak gelmez,

mutlaka üzerine

kutsal şal örter”

genellemesini

aşacak bir

“şeffaflık, hesap

verebilirlik”

arayışı da

siyasi irade

belgelerinde yer

bulmalı.

EKONOMİK

FORUM

91

i