Bununla beraber, Britanya ve ABD’nin
yaptığı birebir Acem ve İran istismarları daha
önce başladı, daha uzun sürdü ve İran’ın ABD
ile İngiltere’ye karşı eylemlerinden çok daha
maliyetli oldu. Ayrıca, ABD’nin İran “terörü”
olarak kategorize ettiği şeyin büyük bölümü,
bölgede İran destekli Şiilerle Suudi Arabistan
destekli Sünniler arasındaki hizip çatışmala-
rının bir sonucuydu. “Terör” uzun zamandır
devam eden bu çatışma ve rekabeti netleştirmek-
ten çok gölgeleyen bir tabir. Bu nedenle ABD’li
muhafazakârlarca “terörist devlet” denen İran
şimdi Irak ve Suriye’deki Sünni cihatçılara karşı
mücadelede ABD’nin bilfiil müttefikidir.
İran’ın İngiltere ve ABD ile yüzleşmesi,
Batı’nın 19. ve 20. yüzyıllarda kendi gücünü
ve siyasi iradesini dünyanın büyük bölümüne
yansıtmak için askeri ve ekonomik hâkimiyetini
kullandığı kapsamlı destanın bir parçası. Bugü-
nün düşük ve orta gelirli ülkeleri şimdi gerçek bir
egemenlik dönemine giriyor.
SAVAŞTAN UZAKLAŞAN BİR ADIM
İran’la önerilen anlaşma bir güvensizlik ve
manipülasyon asrının üstesinden gelmez, ama
barışa ve karşılıklı saygıya giden yeni bir yol
açabilir. Karşılıklı menfaatlerin dürüstçe takdir
edilmesiyle ve her iki tarafta diğer tarafın tama-
men kötü niyetli olduğunu iddia eden, eksiksiz
zaferde ısrar eden muhafazakârla değil, doğrula-
mayla desteklenmiş adım adım ilerleme yoluyla
karşılıklı fayda sağlanır.
ABD Başkanı John F. Kennedy’nin ve Sov-
yet lideri Nikita Khrushchev’in 1963’te Soğuk
Savaşın tepe noktasında Sınırlı Nükleer Test
Yasaklama Anlaşması’nı (LTBT) imzalamadaki
başarısı öğretici bir ders niteliğinde. O tarihte,
her iki taraftaki muhafazakârlar LTBT’yi amansız
bir düşman karşısında milli savunmanın zayıf-
laması olmakla suçladı. Aslında her iki taraf da
anlaşmanın hakkını verdi ve bunun sonucunda
da 1968’de dönüm noktası olan Nükleerin Yayıl-
masını Önleme Anlaşması imzalandı.
John F. Kennedy’nin yarım yüzyıl önceki
sözleri bugün İran’la yapılan anlaşma için ge-
çerli. Kennedy’nin 1963’te dediği gibi LTBT,
“tek tarafın zaferi değil, insanlığın zaferidir.”
Bu anlaşma, “tüm ihtilafları çözmeyecek ya da
komünistlerin kendi hırslarından vazgeçmesini
sağlamayacak ya da savaşın tehlikelerini ortadan
kaldırmayacak. Silahlara ya da müttefiklere ya da
başkalarına yardım programlarına ihtiyacımızı
azaltmayacak. Ama bu önemli bir ilk adım, barışa
doğru atılmış bir adım, mantığa doğru atılmış bir
adım, savaştan uzaklaşan bir adım.”
Telif Hakkı:
Project Syndicate, 2014.
www.project-syndicate.orgKarşılıklı
menfaatlerin
dürüstçe takdir
edilmesiyle ve
her iki tarafta
diğer tarafın
tamamen kötü
niyetli olduğunu
iddia eden,
eksiksiz zaferde
ısrar eden
muhafazakârla
değil,
doğrulamayla
desteklenmiş
adım adım
ilerleme yoluyla
karşılıklı fayda
sağlanır.
EKONOMİK
FORUM
89
i